Seni çok şımarttığımı düşünmeye başIıyorum. | Open Subtitles | أتعرفين ، لقد بدأت بالإعتقاد أن شخص ما أصبح فاسدا بعض الشئ |
Ve siz buraya geldikten sonra, bunu geriye almak için bir şansımız olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ومنذ أن أتيتم لهنا , بدأت بالإعتقاد أنه من الممكن الحصول على فرصة لعكس ذلك |
Hey! Bende bir hayaletle yaşıyordum diye düşünmeye başlayacaktım. | Open Subtitles | مرحباً، لقد بدأت بالإعتقاد أني أعيش مع شبح |
Ben de eğer kitapların izini sürebilirsek adamın izini de buluruz diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | الآن، بدأت بالإعتقاد إذا امكنك تعقب هذه الكتب لربما يمكن أن تتعقب الرجل |
İnsanlar senin kaçık olduğunu düşünmeye başlayacaklar güven bana, o yollardan geçtim. | Open Subtitles | لماذا؟ لا أحد يصدقني لأن الناس ستبدأ بالإعتقاد أنك مجنون |
Göremediğimiz hasar üstünde düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت بالإعتقاد عن الضرر الذى لا تستطيع رؤيته |
Gerçek olmadığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أخبرني بذلك عندما بدأت بالإعتقاد أنك لست حقيقيًّا |
Gerçek olmadığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أخبرني بذلك عندما بدأت بالإعتقاد أنك لست حقيقيًّا |
Senin puştun teki olabileceğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أوتعلم؟ ، أنني قد بدأت بالإعتقاد بأنك قد تكون أحمقاً |
- Kaç tane ne? Sorununu duyma olduğunu düşünmeye başlıyorum. Bu odada kaç tane şapka var? | Open Subtitles | أتعلم، بدأت بالإعتقاد أنّ مشكلتك هي السمع، كم من قبعة في القاعة؟ |
Hem bu hem de güreş derken dünyada penisi olmayan tek insanın kendim olduğunu düşünmeye başlıyordum. | Open Subtitles | بين هذا والمصارعة, بدأت بالإعتقاد بأنني الأنثى الوحيدة في العالم |
Tamam, özrün ne demek olduğunu bilmediğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | حسنٌ، بدأت بالإعتقاد أنّك لا تعرفين معنى الإعتذار. |
Tam da yanlış kişileri işe aldığımı düşünmeye başlıyordum ama vay ulan be, onlara elinden yemek verdin. | Open Subtitles | بدأت بالإعتقاد أني وظفت الأشخاص الخاطئين لكن تباً، جعلتهم يأكلون من راحة يدك |
Cidden aptal olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | جديًّا، لقد بدأت بالإعتقاد بأنّك غبيًّا. |
O genç adamı yanlış değerlendirdiğimi düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأتُ بالإعتقاد بسوء .حُكمي على ذلك الشاب |
Sanki evvelden beri burada olduklarını söylüyorlar ve öyle olmadığını biliyorum ama bir yanım gerçek olduklarını düşünmeye başladı. | Open Subtitles | إنه مثل انهم يقولون انهم كانوا هنا إلى الأبد، وأنا أعلم أنهم لم يكونوا، ولكن جزء مني يبدأ بالإعتقاد أنه حقيقي. |
Yalnızca, vahşi hayatın insanları olmadığımızı düşünmeye başlıyorum. Hepsi bu. | Open Subtitles | -لقد بدأت بالإعتقاد أننا لسنا من المتأقلمين مع البريّة |
Sahtekâr olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأتُ بالإعتقاد أنّكِ محتالــة |
Onu henüz çalmadığımı düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أبدأ بالإعتقاد بإنني ما سرقته بعد. |
- Onda karar verdiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | -لقد بدأت بالإعتقاد أنك وافقت عليه -لقد ظننت هذا. |