Reklamda daha çok şey yapacak olmamız çok güzel ama senin dahil olamaman çok kötü. | Open Subtitles | , اعني , اننا نحب وجودك كثيراً للقيام بالإعلانات ولكن من السيء انه لا يمكنك البقاء فيها الى الابد |
Reklamda oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بالإعلانات |
Bay Simpson, Hiç Bitmeyen Öykü filmine açtığım davadan beri gördüğüm en açık yalan reklamcılık vakası bu. | Open Subtitles | سيد (سمبسون) هذه أكثر القضايا سماجة التي تتعلق بالإعلانات المخادعة منذ آخر قضية لي لفيلم اسمه "القصة التي لا تنتهي" |
Tom,sen reklamcılık işindeydin değil mi ? | Open Subtitles | توم)، أنت تعمل بالإعلانات) صحيح؟ |
Reklamlarda görülen arabalar gibi! | Open Subtitles | إنها أشبه بالسيارات التي تظهر بالإعلانات |
Son olarak, sizler şunu anlamalısınız toplum size hayatlarını borçlu, ve siz öldüğünüzde süpürge makineleriyle dans ettiğiniz Reklamlarda olacaksınız. | Open Subtitles | بنهاية كلامي ، يجب أنّ تدركوا أيّها الناس أنّ الجماهير تمتلككم لمدى الحياة .وعندماتموتون. ستكونون بالإعلانات التجارية ترقصون مع المكانس الكهربائية |
Evet. ABC, bütün satış noktalarına reklam verecek. | Open Subtitles | نعم ، ايه بي سي تعتني بالإعلانات في كل التجارات |
Kitabımda bir marka ya da bir şirket için Reklamlarda duydukları şeylere inanan insanların yüzde 15, başkalarından duyduklarına inananların ise yüzde 72 olduğunu yazdım. Öyleyse, bu açıdan bakarsak, | TED | في كتابي تحدثت عن حقيقة أن 72% من الناس يثقون في ما يقوله الآخرون عن علامة تجارية أو شركة، مقابل 15% يثقون بالإعلانات لذا وفي هذا السياق |
pek çok yönetmenin işe reklam filmiyle başladığını biliyorum ben de düşündüm ki senin tanıtıma benim de deneyime ihtiyacım var | Open Subtitles | أعرف الكثير من المخرجين الذي بدأو بالإعلانات التجارية، لذا كنت أفكر .. أنت تحتاج للدعاية, صحيح؟ |
Pekala, reklam arası vermeden izleyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، تم تسجيل الحلقة لتجنب مقاطعتها بالإعلانات. |