| Hayat her yerde, kesinlikle her yerde. | TED | الحياة في كل مكان، بالتأكيد في كل مكان. |
| Aslında iş alanında, bu kesinlikle ilerlediğimiz yol değildir. | TED | حسنا، بالتأكيد في مجال الأعمال ليست هذه هي الطريقة التي نقرر بها. |
| Turta ve pasta kokusu heryerde kesinlikle | Open Subtitles | رائحة الكعكِ والفطائرِ بالتأكيد في كل مكان |
| Turta ve pasta kokusu heryerde kesinlikle | Open Subtitles | رائحة الكعكِ والفطائرِ بالتأكيد في كل مكان |
| Ama sizi temin ederim dansları ezberlediğimde kesinlikle sözlere yoğunlaşmak konusunda daha rahat olacağım. | Open Subtitles | و لكن يمكنني أن أؤكد لك بأنه متى ما تمكنت من إجادة الرقص سأكون بالتأكيد في تحرر كبير لخدمة كلمات الأغنية |
| Şey, olabilir. O imge kesinlikle geleceğe aitti. | Open Subtitles | حسناً، يمكن أن تكوني، فالرؤيا التي تأتيكِ هي بالتأكيد في المستقبل |
| kesinlikle Paris'ten araba ile gidilebilecek mesafede. | Open Subtitles | والذي هو بالتأكيد في حدود الوصول من باريس بالسيارة. |
| Kayıtlarımız, o gün kesinlikle hastanede olduğunu ispat ediyor. | Open Subtitles | حسناً، سجلاتنا تُشير بأنهُ كان بالتأكيد في المستشفى ذلك اليوم. |
| kesinlikle, Pazartesi sabahı saat 9:00'da. Gitmem gerekiyor. Özür dilerim. | Open Subtitles | بالتأكيد, في التاسعة صباحاً يوم الاثنين علي الذهاب, متأسفة للغاية, علي الذهاب |
| Evet, ADM'de önceleri kesinlikle bir köstebek vardı. | Open Subtitles | اجل، اعتقد أنه لا بد من وجود جاسوس بالتأكيد في أ.د.م من قبل |
| Herhalde birinin buradan çıkmak için kesinlikle acelesi varmış. | Open Subtitles | أعني، شخص ما كان بالتأكيد في عجلة للخروج من هنا. |
| Ama kesinlikle 20'sinde ayrılıyorum. | Open Subtitles | لكنني سأغادر بالتأكيد في الـ 20 من الشهر |
| Bana Allah'ın bahşettikleri kesinlikle çok az. | Open Subtitles | كانت الهبات لي بالتأكيد .في الأرجاء نادرة |
| kesinlikle vücudundan kaynaklanmıyor. | Open Subtitles | حسناً المشكلة ليست بالتأكيد في بنيتك البدنيّة |
| Şunu söyleyebilirim, o kadının hayatında bir şeyler kesinlikle yanlıştı. | Open Subtitles | حسناً، فلتدعيني أخبركِ، كان هناك شيء خاطئ بالتأكيد في حياة تلك المرأة، |
| Rahim boynu yumuşadıysa kesinlikle doğum yapıyor. | Open Subtitles | . حسنا , إذا عنق رحمها أصبح لين . هي بالتأكيد في المخاض |
| Sana bir şey diyeyim kesinlikle sesin göründüğün gibi geliyor | Open Subtitles | في الواقع، سوف أقول لك شيئا واحداً. كنت الصوت بالتأكيد في الطريقة التي ننظر. |
| kesinlikle Macy's de olduğu gibi, bu gün yılın herhangi bir gününden daha fazla satış yapacağız. | Open Subtitles | بالتأكيد في حالة من ميسي. سيكون لدينا المزيد من المبيعات هذا اليوم من أي يوم آخر من السنة. |
| kesinlikle ev sahibini araman gerek. | Open Subtitles | حسناً، انت بالتأكيد في حاجة للإتصال بمالك المبنى |
| Toplumun sagligiyla ilgili bir konu demiyorum ama kesinlikle toplumun ilgisini çekecek bir sey. | Open Subtitles | لن أطف ذلك كخطر صحي على المجتمع ولكنه بالتأكيد في مصلحة المجتمع |