"بالتحدث مع" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşmaya
        
    • ile konuşmak
        
    • konuşmayı
        
    • konuşarak
        
    • konuşabilir
        
    • la konuşmama
        
    Annenle o şekilde konuşmaya hakkın yok. Birkaç gün içinde ölecek. Open Subtitles ليس لديكِ حقٌ بالتحدث مع أمكِ هكذا، ستموت بعد بضعة أيام
    Ya benim elimle konuşmaya başlayana kadarki burada oturma riski ne olacak? Open Subtitles ماذا عن مخاطري و أنا جالسه حتى أبدأ بالتحدث مع يدي ؟
    Onun arkadaşını vuran memur ile konuşmak istiyor. Open Subtitles هو يرغب بالتحدث مع الضابط الذي أطلق النار على صديِقهُ
    Gerçek biri ile konuşmak için delireceksin. Open Subtitles ستُجنّ راغباً بالتحدث مع أحد وبأن ترى شخصاً حقيقاً
    Komutanınızla konuşmayı talep ediyorum, beni duyuyor musun? Open Subtitles إنني أطالب بالتحدث مع الضابط المسؤول، اتسمعانني؟
    Evet, çok önemli olan günümü tanımadığım biriyle liseli stajyerim hakkında konuşarak geçirdim. Open Subtitles نعم , قررت ان اضيع يومي المشغول بالتحدث مع غريبه عن متدربتي الطلبه
    - Tanıkla konuşabilir miyim? Open Subtitles هل لى بالتحدث مع شاهدتك ؟
    Keşke Bay Carson'la konuşmama izin versen. Open Subtitles أوه، كنت أتمنى لو سمحتي لي بالتحدث مع السيد "كارسون"
    Ben öleceğimi düşünürken telefonu yüzüme kapattığın an yanımdaki adamla konuşmaya başladım. Open Subtitles بعدأنظننتأني سأموت، وأنتقطعتالإتصالبوجهي، بدأت بالتحدث مع الرجل الذيبجانبي،
    Bir gruba katıldı ve Müslümanlar ile konuşmaya çalıştı. Open Subtitles انضم لجماعة كتجربة وتقوم بالتحدث مع المسلمين
    Ama şu anda beyazlarla konuşmaya niyeti yok. Open Subtitles لكنها ليست متحمسة بالتحدث مع الأشخاص البيض حالياً.
    Burada kalanların ise dışarıdan gelenlerle konuşmaya izni yoktu. Open Subtitles والذين بقوا هنا لا يسمح لهم بالتحدث مع الغرباء
    Eve gitmeden önce Bryan ile konuşmak istersin diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أنك قد ترغب بالتحدث مع (براين) قبل العودة للمنزل
    İyi, o zaman John'a Dedektif Holden ile konuşmak istediğini söyle ve... Open Subtitles حسناً أخبري "جون" أنكِ ترغبين "بالتحدث مع المحقق "هولدن
    Evlât, savcıyla konuşmayı bir düşün. Open Subtitles عليك حقاً التفكير بالتحدث مع موكل
    - NCIS'le konuşmayı talep etmiş. - Ne hakkında? Open Subtitles طالب بالتحدث مع ان سى اى اس بشأن ماذا؟
    Bence gelişme konuları üzerinde çalışan bizler için geçerli bir şey, diğer insanlarla konuşarak öğreniyorsun. TED واعقد هذا لنا جميعا العاملين علي تنمية هذه المشاكل , انتم تتعلمون بالتحدث مع الناس الاخرين
    Hayır, bana zaman ayıramayacak kadar meşguldü. Bütün geceyi Frances'le konuşarak geçirdi. Open Subtitles لقد كان بعيداً و منشغلاً عني ، مضى المساء كله بالتحدث مع فرانسيس
    Alice Séguret ile konuşabilir miyim? Yeğeninizmiş sanırım. Open Subtitles أتسمحين لي بالتحدث مع (أليس سيغريت) قريبتكم؟
    - Adele izin verirsen karımla konuşabilir miyim? Open Subtitles (أديل)، هل تسمحين لي بالتحدث مع زوجتي على انفراد؟
    Ritüelinin işe yarayacağını ve Clarke'la konuşmama imkan sağlayacağını hep biliyordum. Open Subtitles أعني، كنت أعرف دائماً أن طقوسك سوف تنجح وتسمح لي بالتحدث مع (كلارك .. )

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus