konsantre olun, millet. Göreve devam edin. Ida, güç kaynağından ne haber? | Open Subtitles | عليكما بالتركيز على المهمة يا قوم عايده، ماذا عن مصدر الطاقة ؟ |
Çocuk felcini de beynimle tedavi edebilirim, eğer yeterince konsantre olabilirsem. | Open Subtitles | أستطيع شفاء شلل الأطفال بعقلي أذا ما قمت بالتركيز بشكل كافٍ |
Odaklanmaya başlıyor. konsantre olabilir. | TED | وقد بدأ بالتركيز .. هو يستطيع التركيز الآن |
Sen Melissa için endişelenmeyi bırak da annene yardım etmeye odaklan. | Open Subtitles | لما تقفين عن قلقك بشأن ميليسا وتبدأين بالتركيز في مساعدة والدتك؟ |
Hatta artık, işime odaklanmakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أنا أعاني مشكلة بالتركيز على وظيفتي |
Çavuş'un ölümünden sonra şu kapüşonlu çocukları temizlememize karışacak kimse olmayacak. | Open Subtitles | لذا , بالتخلص من الرقيب , سنكون قادرين بالتركيز على إستئصال |
Aşırı dozla alakası yok. Yorgunluk, kaslarda ağrı, Konsantrasyon zorluğu gibi sorunlardan bir yıldır şikâyetçiymiş. | Open Subtitles | ليست جرعة مخدرات زائدة الإرهاق، ألم العضلات و المشكلة بالتركيز تواجهها منذ عام |
Bu noktada hayat desteğini artırmanın yollarına odaklanmalıyız. | Open Subtitles | عند هذه النقطة أوصي بالتركيز على طريقة لرفع دعم الحياة لأقصى حد |
Kamera benim ne yaptığıma konsantre olmuştu. | Open Subtitles | الكاميرا جعلتني أقوم بالتركيز على ما كنت أفعله. |
En küçük detaya bile konsantre olmuş olman gerekir. | Open Subtitles | لابد أن قومى بالتركيز والتركيز على كل تفصيل |
Kullanılmamış bir film negatifi üzerine konsantre olarak zihninde gördüğü şeyleri fotoya dökebileceğini iddia ediyordu. | Open Subtitles | وقد زعم أنه بالتركيز على الجزء الغير متعرض للضوء من النيجاتيف, يمكن أن يقوم بعرض ما يتخيله في عقله في الصور. |
İnsan, içinde olan ateş unsurunu harekete geçirmeye konsantre olarak, sahip olduğu ruhun kontrolünü eline geçirebilir. | Open Subtitles | يستطيع العائل التحكم بالشبح المحتجز بالتركيز و التلاعب بعنصر النار الموجود داخل الإنسان |
Bu çocuklar hokey oynamaya ve oyunlarına konsantre oldukları sürece onları durdurabilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | طالما هؤلاء الأشخاص يلعبون هوكي الديجير و يستمرون بالتركيز على اللعبة لن نوقفهم |
Şimdi sanki hiç bir baskı yokmuş gibi hedefin ortasına konsantre ol. | Open Subtitles | وبدون أدنى ضغط على المجموع قومي بالتركيز على منتصف الهدف |
Ben sadece kemikleri sıyırmaya konsantre olmak istiyorum sizin için de uygunsa tabii. | Open Subtitles | أنا سأقوم بالتركيز في نزع بقية الأنسجة بعد إذنك |
DB: Onu kafandan çıkar. Çıkar onu kafandan. Tek bir şeye odaklan. | TED | بروان: لا تقم بالتفكير في هذا فقط قم بالتركيز على ما طلبته منك |
Bu listedeki tüm kadınlarla temas kurmalısın. Üst sıradakilere odaklan. | Open Subtitles | يجب أن نصل إلى هؤلاء النساء هنا , قم بالتركيز على هؤلاء النساء بالأعلى |
Ekim'in ilk yarısında gerçekleşen travmatik olaylara odaklan. | Open Subtitles | بالتركيز على الأحداث المؤلمة تحدث في الجزء الأول من أكتوبر |
Ama odaklanmakta çok zorlanıyorum ve aklımdan çıkmıyor. | Open Subtitles | ولكنني أواجه صعوبة كبيرة بالتركيز ولا يمكنني إخراج الأمر من رأسي |
Çavuş'un ölümünden sonra şu kapüşonlu çocukları temizlememize karışacak kimse olmayacak. | Open Subtitles | لذا, بالتخلص من الرقيب, سنكون قادرين بالتركيز على إستئصال |
Konsantrasyon sayesinde, bir çakıl taşıyla bir devi öldürebilirsin. | Open Subtitles | بالتركيز يمكنك قتل عملاق بواسطة حصى |
Şu an için onları bulmaya odaklanmalıyız. | Open Subtitles | حسناً ، الآن نحتاج أن نقوم بالتركيز علي إيجادهم |
Birbirinizin zayıf noktasına gitmeyi bırakın , gücünüze odaklanın , evlat. | Open Subtitles | يجب عليكم التوقف عن اللحاق ببعضكم. والبدأ بالتركيز بقوتكم يا بني. |
Araştırmalarımda insan vücudundaki bakteriyel topluluklarını gizlice dinlemeye odaklandım. | TED | في بحثي، قمت بالتركيز على التجسس على مجتمعات البكتريا في الجسد البشري. |
Gemilerinizin geri kalanı merkezde odaklanırken, ben önden gideceğim. | Open Subtitles | سأقوم بمسح الممر الخارجى بينما تقوم بقية سفنكم بالتركيز على المنتصف |