"بالتفكير في" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünmeye
        
    • düşününce
        
    • düşünmekle
        
    • düşünüp
        
    • düşünmek
        
    • düşünerek
        
    Hayatında bir kez olsun dünyayı kurtarmayı bırakıp kendini düşünmeye başlayacaksın. Open Subtitles لمرة واحدة في حياتك ابدأ بالتفكير في نفسك وليس بإنقاذ العالم
    Geçenlerde New York Times'ta okuduğum bir makale hakkında düşünmeye başladım. TED لقد بدأتُ هذه العملية بالتفكير في قراءة مقالة معينة في مجلة نيويورك تايمز مؤخراً.
    Bu şeyleri düşünmeye başladığımdan beri, kendi ülkem hakkında çok farklı düşünmeye başladım. TED لقد بدأت طريقتي بالتفكير تتغير حول دولتي، منذ أن بدأت بالتفكير في هذه الأمور.
    Ve bu konuda biraz düşününce, birkaç farklı ihtimal gördüm. TED بالتفكير في هذا لبعض الوقت، أرى عددا من الاحتمالات المختلفة.
    Kesinlikle hayır. Kucağına alacağı bombayı düşünmekle meşgul. Open Subtitles إنها مشغول بالتفكير في الزيادة التي حصلت عليها
    Ama belki de başka bir şey olabilirim diye düşünüp duruyorum. Open Subtitles لكنني أستمر بالتفكير في احتمالية أن أكون شيئاً آخر
    Geçmişin havası hakkındaki düşüncelerin yanı sıra, geleceğin havası hakkında düşünmek de oldukça doğaldır. TED لذا مع كل هذا التفكير في هواء الماضي، من الطبيعي أن نبدأ بالتفكير في هواء المستقبل.
    Ne zaman bu konulardan dolayı gerçekten depresif olsam, Sanayi Devrimini düşünerek kendimi rahatlatıyorum. TED لذلك عندما أشعر بالاحباط عن كل هذا، أُريح نفسي بالتفكير في الثورة الصناعية.
    İki yıl önce Arjantin'den bir grup arkadaşımızla düşünmeye başladık, "temsilcilerimizin, seçilmiş temsilcilerimizin, bizi temsil etmesini nasıl sağlarız?" TED منذ سنتين بدأنا بالتعاون مع بعض الأصدقاء في الأرجنتين بالتفكير في طريقة لجعل ممثلينا ممثلينا المنتخبين يمثلوننا حقًا؟
    1970'lerde ise, enerji krizi baş gösterdi ve müşteriler nasıl enerji tasarrufu yaparız diye düşünmeye başladı. TED لكن سنة 1970، ضربت أزمة الطاقة فبدأ الزبائن بالتفكير في كيفية الحفاظ على الطاقة.
    Bunu düşünmeye başladım fakat düşüncelerim bir ay sonrasına kadar netleşmedi. TED لذلك بدأت بالتفكير في ذلك ولكن أفكاري لم تتبلور تماما إلا بعد شهر تقريبا
    Ama 120,125 olursa doktorunuz sizin potansiyel bir diyabet hastası olduğunuzu düşünmeye başlar. TED وعندما تشهد ارتفاعا لتصل حوالي 120، 125، سيبدأ طبيبك بالتفكير في القيام بتشخيص لاحتمال إصابتك بالسكري.
    Şu an çoğu okul bölgesinin organik gıda almaya maddi gücü gerçekten yetmiyor, ama biz, ulus olarak kimyasal maddelere boğulmamış besinleri tüketmeyi, yetiştirmeyi ve onlarla çocuklarımızı beslemeyi düşünmeye başlamak zorundayız. TED الآن , أغلبية مناطق المدارس لا تستطيع حقاً توفير الطعام العضوي ولكن نحن , كأمَّة وجب علينا البدء بالتفكير في استهلاك , إنماء و اطعام أبناؤنا . طعام لا يمتلئ بالمواد الكيميائية
    Eşyaları yapan kişiler hangi tür dijital işlevi tüketicilerine önereceklerini düşünmeye başlayacaklar. TED على صانعي الأشياء البدء بالتفكير في ما هي الوظائف الرقمية التي سيعرضونها على المستهلكين.
    Eğer bunu yaparsak dünyayla ilgili farklı düşünmeye başlarız. TED وإن فعلنا ذلك، فهكذا يمكننا البدء بالتفكير في العالم.
    düşününce Küçük Güneş de sürekli takip edildiği için zorlukla yaşayan bir güneş. Open Subtitles بالتفكير في الأمر، فإنّ الشمس الصغيرة تعيش بصعوبة لأنهُ هناك الكثير الذين يتبعوها
    Şimdi düşününce, sanırım ondan ayrılmak kaderdi. Open Subtitles بالتفكير في هذا , أعتقد أن التخلي عنه هو قدري
    O zaman neye uğradığımı anlamadığımdan ödüm kopmuştu ama şimdi düşününce çok heyecanlı ve eğlenceliydi. Open Subtitles في ذلك الوقت ذعرت و لم اعرف ما الذي يجري لكن الان بالتفكير في الامر فهذا رائع و ممتع
    Herr Einstein, hala kozmosun sırlarını düşünmekle bu denklemi çözemeyecek kadar çok mu meşgulsünüz? Open Subtitles سيد اينشتاين هل لازلت مشغولا؟ بالتفكير في اسرار الكون لحل هذه المعادلة؟
    Sanırım kafan beni düşünmekle meşgul. Open Subtitles ‎أعتقد أنك مشغولة بالتفكير في. ‏
    O kadını neden düşünüp duruyorum? Open Subtitles لماذا أستمر بالتفكير في تلكَ المرأة؟
    İnsanoğlunun yüceliği düşüncelerine kaim ise o vakit gelin, sağlıklı düşünmek için çabalayalım. Open Subtitles ... إذا سمحت كرامة الرجل بالتفكير في ثم دعنا نفكر بالكفاح من أجل
    Bunu düşünerek, gelecek birçok oldukça mantıklı ve dramatik buluşu reddettim, örneğin kanseri iyileştirmek. TED بالتفكير في هذا، أنا رفضت العديد من المعقول جدا واختراقات دراماتيكية قادمة، مثل علاج السرطان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus