"بالجيدة" - Traduction Arabe en Turc

• iyi
• haberle

Kuşkusuz ki bunun birçoğu Doktor Google üzerinden oldu, en iyi hareketim değildi ve bunu kimseye tavsiye etmiyorum.
أعترف، تم العثور على معظمها على جوجل، ربما الفكرة ليست بالجيدة ولا أنصح بها.

Ama Lüksemburg bile parasını sadece bir kez harcayabilir ve bunun bedeli de öğretmenlere pek iyi ödeme yapılmaması şeklinde olur.
لكن حتى لوكسمبورغلا يمكنها الإنفاق على أكثر من شيء واحد، والمقابل لذلك هو أن أجور المدرسين لديها ليست بالجيدة.

Duygularımızın iyi veya kötü, olumlu veya olumsuz olduğu görüşü kalıplaşmış.
إن الرؤية التقليدية التي تصف المشاعر بالجيدة والسيئة، أو الإيجابية والسلبية، هي رؤية جامدة.

İyi haberle başlayalım.
دعنا نبدأ بالجيدة

İçinde sadece bir tane küfür var o da o kadar iyi değil.
ليس بداخله إلا كلمة بذيئة واحدة وهي ليست بالجيدة

Jerry'nin sağlığı pek iyi değil biliyorsun ve ben de gençleşmiyorum, yani kesinlikle doğru karar.
اتعلمين , صحة جيري ليست بالجيدة وانا لن اصغر بالسن تماما هذا القرار الصحيح

Mesela Arkansas'ın ya da her neresiye, kırsal kesiminde, pek de iyi olmayan koşullar içinde doğmuşsanız
أنكم قد تنشأون ، في ظروف ليست بالجيدة فيمكنكم – تخطي ذلك -

Hükümetler hikaye anlatmakta iyi değiller.
الحكومات ليست بالجيدة في رواية القصص.

Bu hiç iyi değil çünkü dudaklarının oynadığını görüyorum.
وليست بالجيدة لأنني أرى شفتيك تتحركان

Burma ile ilişkilerimiz pek iyi değil.
علاقاتنا بـ"بارما" ليست بالجيدة

İyi bir tane yok...
ليست بالجيدة...

Pek iyi değiller.
ليست بالجيدة