| Sağlam sevgiden bahsetmişken Katelyn Ohashi bunun harika bir örneği. | TED | بالحديث عن الحب الصارم، كاتلين أوهاشي خير مثال عن هذا. |
| Seksi kızlardan bahsetmişken, Pete'in Bekarlığa Veda Partisi'ne gidiyor musun? | Open Subtitles | بالحديث عن القتيات المثيرات, هل ستحضر حفلة بيت لتوديع العزوبيـة؟ |
| Çocuk demişken, o gün vitrinde gördüğümüz karyolayı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | بالحديث عن هذا ، أتذكرين المهد الذي رأيناه في المعرض؟ |
| İş demişken, sana işle ilgili bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً، بالحديث عن العمل هل يمكنني أن أسألك شيئاً عنه؟ |
| Günahtan söz etmişken, Binbaşı hiç bir katilden söz etti mi? | Open Subtitles | بالحديث عن الذنوب, هل سبق وتحدّث معك الميجور عن قاتل ؟ |
| Paradan söz açılmışken gördüğüm kadarıyla, otele yine fahişe almaya başlamışlar. | Open Subtitles | بالحديث عن الافكار الجيدة أرى أنهم سمحوا هنا للعاهرات مرة أخرى |
| Gargoyleden bahsetmişken yontma kalemi izlerinde bir maddeden belli miktarda bulduk. | Open Subtitles | بالحديث عن الجرغول، وجدنا كمّيات، ضئيلة من مادة بواسطة علامات الإزميل. |
| Ateşli olmaktan bahsetmişken şu birlikte çalıştığın Çinli kızın olayı ne? | Open Subtitles | بالحديث عن الإثارة ما خطب تلك الفتاة الصينية التي تعمل عندها؟ |
| Peri masallarından bahsetmişken, annem özel bir tekrar yapabilirmiş bize. | Open Subtitles | بالحديث عن القصص الخرافيّة، أمّي مُستعدّة لتقديم مسرحيّتها مرّة ثانية. |
| Rory'den bahsetmişken... Bana anlatmak istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | بالحديث عن روري هل هناك أي شيء تريدين اخباري به؟ |
| Etkilerden bahsetmişken ofiste bıraktığın etkiyi kaç kişinin fark ettiğini sana anlatamam. | Open Subtitles | تبدين جميلة. حسنا، بالحديث عن الإنطباعات لا يمكنني إخبارك كم شخصاً لاحظ |
| Küçük mutlu seslerden bahsetmişken, şükran günündeki fırın durumun nedir? | Open Subtitles | بالحديث عن الصفارات السعيده ما هى حاله موقدك لعيد الشكر؟ |
| Gözetleme demişken bu gece sen de olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | مهلا مهلا بالحديث عن المراقبة أنت ستقومين بالمراقبة الليلة صحيح؟ |
| Çingene müziği demişken, o Ochi Tchornya kutularını satmakta büyük sorun yaşıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | بالحديث عن موسيقى الغجر لقد خضنا الكثير من المتاعب فى بيع صناديق الأوتشا تشورنيا أليس كذلك ؟ |
| Yumuşak manken demişken, soyun. | Open Subtitles | بالحديث عن الدمى,أليس من الأفضل لك أن تتعرى |
| Jerry demişken, babası Peterman'ın şirketinde beni deli ediyor | Open Subtitles | بالحديث عن جيري، أبوه يفقدني صوابي عند مؤسسة بيترمان. |
| - Facialardan söz etmişken baba artık evden sen sorumlusun. | Open Subtitles | بالحديث عن الكوارث يا أبي سوف نتركُ لكَ العناية بالبيت. |
| Silahlardan söz açılmışken Dylan burada istediğin gibi ateş etmemelisin. | Open Subtitles | بالحديث عن الأسلحة لا يجدر بكما إطلاق النّيران بالأنحاء هنا |
| Ve bu arada bil bakalım kim yeni müdür için arama komitesinde? | Open Subtitles | بالحديث عن هذا احزري من سيكون ضمن لجنة البحث عن مدير جديد؟ |
| Hazır konu açılmışken, bu biraz garip gelebilir, ...bu yüzden söyleyip geçeceğim. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا قد يبدو هذا مُحْرجاً لذا سأقوله على أي حال |
| Bu arada hazır Konusu açılmışken, bizim de birkaç eksta kreş başvurumuz var, eğer ilgilenirseniz. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، لدينا بعض التطبيقات الإضافية لوقت ما قبل المدرسة إن كنتما مهتمّان |
| Lafı açılmışken, bana şu karga içeceğini biraz daha anlat. | Open Subtitles | رأيت، تشارل؟ بالحديث عن ذلك، أخبِرني أكثر عن هذا المشروب. |
| Demek istediğim, konuşmaya gökada kümelerinin nasıl yararlı olduğunu ve bunun bazı nedenlerini anlatarak başladım. Ama gerçekte neye yararları var? | TED | أقصد أنّني بدأت المحادثة بالحديث عن كيف أنّ عناقيد المجرات مفيدة وأعطيت بعض الأدلة على ذلك، لكن ما هي فائدتها الأصلية؟ |
| Ve kışkırtıcı konuşma, biz muhtemelen burada senin bu kitap hakkında konuşmak gerekir. | Open Subtitles | و بالحديث عن الإثارة ، ربما يجب أن نتحدث عن كتابِك هذا |
| Lazar Wolf, zenginlerden laf açılmışken işte, sevgili dostumuz Lazar Wolf. | Open Subtitles | ليزر وولف بالحديث عن الأثرياء يجلس هناك، صديقنا الجيد ليزر وولف |
| Yeri gelmişken, bu konuşmaya yalnızca 28 dakika tahsis ettim. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، لقد خصصت 28 دقيقة ،لهذه المحادثة فحسب |
| Sözü açılmışken, kız kardeşine ne olduğunu bulup bulamayacağımıza bir bakalım. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك سنرى إنْ كان بوسعنا معرفة ما حدث لشقيقتك |
| İti an çomağı hazırla. Jorge. | Open Subtitles | المعذرة, بالحديث عن الشيطان إنه ـ هورهي ـ |
| Hazır Aklıma gelmişken yeni bir havuz temizleyicisi tutmamız lazım. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك , يجيب علينا ايجاد منظف جديد لحوض السباحه |