Şehir, tahıl ve koyun yönünden zengindi ve hepsi kralın mülkiyetindeydi. | Open Subtitles | إنها كانت مدينة غنية بالخراف والحبوب كل شيء فيها ملك للملك |
Ama şimdi gelecek için bir rüyam var, bir koyun rüyası. | Open Subtitles | لكن الان انا لدي حلم للمستقبل حلم بالخراف |
Üstelik sadece saldırmakla kalmamış boğazını da koyun keser gibi kesmiş. | Open Subtitles | ولم يقم فقط بالهجوم بل ذبح أباه كما يفعل بالخراف |
Yapmıyorum. Koyunlar ve hobbitlerle sıkıntıdan patlarım. | Open Subtitles | لست كذلك, إنني فقط سأمل حتى الموت بالخراف والهوبيتس. |
Yeni Zelanda, koyunlarla dolusun | Open Subtitles | تغيير المفتاح ♪ نيوزيلاند ♪ ♪ انتي مليئه بالخراف ♪ ♪ با با با با ♪ |
Bir treyler dolusu koyun vardı. | Open Subtitles | كانت هنالك مقطورة مليئة بالخراف |
- Harp işi, koyun işi... | Open Subtitles | حسنا، لدينا الشيء الخاص بالعزف والخاص بالخراف ... |
Ailem koyun yetiştirir. | Open Subtitles | إعتنت عائلتي بالخراف |
- Demek hala koyunlarla ilgili o komik durumun dürüyor. - Sorun Koyunlar değil. | Open Subtitles | اذن انت لازلت تحب الخراف - ان الامر لس متعلق بالخراف - |
Angus, sürüde bir sorun var. Koyunlar bize saldırdı. | Open Subtitles | انجس , هناك شئ خاطئ بالخراف لقد هاجمتنا |