"بالرحيل" - Traduction Arabe en Turc

    • gitmek
        
    • gitmene
        
    • gitmesine
        
    • gitmeme
        
    • gitmeyi
        
    • ayrılmayı
        
    • terk
        
    • gitmeye
        
    • gitmemize
        
    • Ayrılmak
        
    • gitmesini
        
    • Gitmelerine
        
    • gitmeni
        
    • Gitmenize
        
    gitmek istemediğini biliyorum ama bence böylesi herkes için daha iyi. Open Subtitles أعلم بعدم رغبتكِ بالرحيل , لكن أرى بأنّ هذا لمصلحة الجميع
    Ben aptal değilim. Şu anda çekip gitmene izin verirsem enayilik etmiş olurum. Open Subtitles انا لست حمقاء سأكون غبيه لو سمحت لك بالرحيل الآن
    Yapılması gereken her şeyinyapıldığından emin olduktan sonra onun huzur içinde gitmesine izin vereceğiz.. Open Subtitles سنفعل ما يتطلب الأمر للتأكد من السماح لها بالرحيل بسلام
    Ben de seni seviyorum, sevgilim ama gitmeme izin vermelisin. Open Subtitles وأنا أحبك أيضاً يا عزيزني لكن عليك السماح لي بالرحيل
    Hazır, Saul sokaklardan çekilmişken siz de gitmeyi düşünseniz iyi olur. Open Subtitles يجب عليك التفكير بالرحيل, ايضا بينما شاول غير موجود في الشوارع
    - Hayır. Burayı seviyorum. - Henüz ayrılmayı düşünmüyorum. Open Subtitles كلاّ، أناأحبالمكانهنا، لستُ مُهتمة بالرحيل الآن.
    Ne olacağını bilmiyorum ama gitmek istediğin için seni suçlamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ ما سيحدث , لكننى أنا لا أَلُومُك لرغبتك بالرحيل
    Her gün seni göremeyeceğimi düşününce gitmek istemiyorum. Open Subtitles عندما أفكر بعدم رؤيتك يومياً فإن هذا يجعلني لا أرغب بالرحيل
    Kaynaklarıma göre, Quinn Fabray gitmek istememiş. Open Subtitles . لدي العديد من التقارير كوين لم ترغب بالرحيل
    gitmene, çocuklarımı benden uzaklaştırmana izin vermemi mi bekliyorsun? Open Subtitles هل تتوقعين منى أن أسمح لك بالرحيل ؟ أن أسمح لك أن تأخذى أولادى منى ؟
    gitmene, çocuklarımı benden uzaklaştırmana izin vermemi mi bekliyorsun? Open Subtitles هل تتوقعين مني أن أسمح لك بالرحيل ؟ أن أسمح لك أن تأخذي أولادي مني ؟
    Sana gitmene izin verdim, sana özgürlüğünü verdim. Open Subtitles لقد السماح لك بالرحيل لقد قدمت لك الحرية
    Bana bir şeyler söylemeden öylece gitmesine izin veremezdim. Open Subtitles لمْ أستطع السماح له بالرحيل من دون الحصول على شيءٍ دامغ.
    Ama bir yanım da gitmesine izin vermemem gerektiğini söylüyor. Open Subtitles لكن جزء مني يظن ما كان عليّ أن أسمح لها بالرحيل.
    Hayatımı tehlikeye soktun ve gitmeme izin vermiyorsun. Open Subtitles لقد وضعت حياتي في خطر والآن ترفض السماح لي بالرحيل
    Böylece ilkbaharda anakaraya gitmeme izin verir. Open Subtitles ثم قالت انها تريد السماح لي بالرحيل الى البر الرئيسى لفصل الربيع. أوه، تينكر بيل.
    Benim için yaptığın her şeye minnettarım, ama sana söylemem lazım, gitmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أُقدر كل شئ فعلته لى لكن يجب أن أخبرك أنا أُفكر بالرحيل
    ayrılmayı düşünme bile Audra. Open Subtitles لا تُفكّرْي ابدا بالرحيل أودرا.
    Çünkü eğer beni terk edecekseydin direkt yüzüme söyleyebilirdin, tamam mı? Open Subtitles لأنّكِ إذا كنتِ ،ترغبين بالرحيل كان بإمكانك أن تخبريني فحسب، حسناً؟
    Slim ve Bayan Gracie'yle gitmeye razıyız Mitch. Open Subtitles سنكون سعداء بالرحيل يا ميتش ولكن مع سليم وجريسي
    Hey, FAA saat 8 de bir nakliye uçağıyla gitmemize izin verdi. Open Subtitles لقد سمحوا لنا بالرحيل عند الساعة الثامن بطائرة طبية.
    Ayrılmak üzeresin. Odanın kapısı hâlâ açık. Open Subtitles .أنت تهمين بالرحيل .ما زال باب غرفتك مفتوحاً
    Bende mi? Sen Timsah'a kasabadan gitmesini emrettiğinden beri hançeri görmedim. Open Subtitles لمْ أرَ ذلك النصل المشؤوم مُذ أمرتِ التمساح بالرحيل أوّل مرّة
    - Dükkanıma gelip Gitmelerine izin vermediğim bazı müşteriler var. Open Subtitles هناك زبائن ياتون إلى دكاني بإنني لا أسمح لهم بالرحيل
    Tanrı adına buradan gitmeni emrediyorum! Open Subtitles باسم الرب آمرك بالرحيل عن هنا الآن
    Gitmenize izin verirsem de ölmüş sayılırım. Open Subtitles إذا سمحت لك بالرحيل فأنا ميت على أية حال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus