"بالشارع" - Traduction Arabe en Turc

    • sokakta
        
    • sokaklarda
        
    • sokak
        
    • caddede
        
    • sokaktaki
        
    • Cadde
        
    • sokağa
        
    • caddenin
        
    • caddedeki
        
    • Sokağın
        
    • sokaktan
        
    • yolda
        
    • caddeye
        
    • sokaklara
        
    • caddeden
        
    Bir lastik al, sonra bir de sopa sokakta döndür dur. Open Subtitles أحضري إطار , و بعدها أحضري عصا و اركضي بالشارع بها.
    Bu sokakta oturmak için geri dönüş yaptım. TED لذا أحضرت الأرنب واليعسوب ليظلوا بالشارع
    Geçen gün sokakta kız kardeşini görmüş. Harika görünüyormuş. Open Subtitles لقد رأتها أختك بالشارع وتقول انها تبدو منتفخة
    Çinlilerin güç noktası ortadan kalktı ama sokaklarda hâlâ çok elemanları var. Open Subtitles القوة الأصلية للصينيين قضى أمرها, لكن لازال هنالك العديد من الأفرادِ بالشارع.
    Şimdi LED lambanın sokak lambası olduğunu ve sisin var olduğunu hayal edelim. TED لكن تخيل الان ان مصباح الليد هو مصباح بالشارع وهناك ضباب
    caddede yaşayıp, mayonez ve tuzlu krakerle beslenen tuhaf çocuk gibisin. Open Subtitles طفل غريب يعيش بالشارع ولا يأكل شيء سوى المقرمشات المُملحة بالمايونيز
    sokaktaki birinden 200 dolara aldım. Open Subtitles أخذتها بثمن 200 دولار من ذلك الرجل بالشارع
    7'inci Bulvar 28'inci Cadde. Az önce bir zenciyi öldürdüler. Open Subtitles من الحى السابع بالشارع الثامن والعشرين لقد قتلوا زنجيا الآن
    Senin yaşındayken sokakta sutyenlerinde çengelli iğne olan Fransız yavrularını götürürdüm. Open Subtitles عندما كنت بعمرك أكلت من العربات بالشارع ونمت مع قذرات كن يستخدمن دبابيس ليُثبتوا صدرياتهن
    Bu zavallı yetim çocukları sokakta bırakamazsınız! Open Subtitles لا يمنك ترك هؤلاء الأطفال الأيتام المساكين بالشارع
    Çünkü baban seni kapıya koydu. sokakta kaldın. Open Subtitles أعرف أن والدك قد طردك أنتِ مستعدة للسكن بالشارع
    Okulda akıllısın, ama sokakta da uyanık olmalısın. Open Subtitles أنت ذكر بالمدرسو ولكنك يجب ان تكون أذكى بالشارع أيضاً
    sokakta sigara içen insanlarla karşılaştım ben de onları sigara içmeye daireme çağırdım. Open Subtitles التقيت ببعض المدخنين بالشارع فدعوتهم إلى شقتي للتدخين.
    sokakta sigara içen insanlarla karşılaştım ben de onları sigara içmeye daireme çağırdım. Open Subtitles التقيت ببعض المدخنين بالشارع فدعوتهم إلى شقتي للتدخين.
    Bankalar açık. Yaşlı insanlar özgürce sokaklarda yürüyorlar. Open Subtitles البنوك مفتوحة ، رجال مسنون يمشون بالشارع مع رفيقات
    Bugünlerde sokaklarda yeni kızlar var mı? Open Subtitles هل من أي فتيات جديدات بالشارع في الفترة الأخيرة؟
    Ve oyuncak tasarımcısı olmadan once, bir pandomimciydim--hem de sokak pandomimcisi. TED و قبل أن أصبح مصمماً للألعاب, كنت ممثلاً لمسرح الميم و كنت أقدم عروضي بالشارع
    Allyson Rebecca'nın kaybolduğu gece caddede park etmiş bir minibüs gördüğünü söyledi. Open Subtitles أليسون تذكرت رؤية شاحنة مركونة بالشارع في الليلة التي اختفت ريبيكا بها
    Siz sokaktaki kadınsınız, çok üzgünüm. Open Subtitles أنت المرأة التي كانت بالشارع وأنا بشدة الأسف.
    Ana Cadde ile başlayalım. Fast food bütün ülkeyi ele geçirdi. TED لنبدأ بالشارع العام. الوجبات السريعة قد سيطرت على البلاد بأكملها.
    Bir dahaki sefere bir hafta boyunca ortadan kaybolduğunda o pisliği oradan alıp sokağa park et! Open Subtitles وبعد المره الجايه الي جيتي تختفين لمدة اسبوع خوذي هالقربنع سيارك ووقفيها بالشارع ملعون الوالدين
    Çünkü efendim, öncelikle caddenin karşısındaki bir ATM'den bu fotoğrafı aldık. Open Subtitles ..لأن يا سيدي أولًا لدينا هذه الصورة مِن صرّافة بالشارع المقابل
    Ne kadar boktan, caddedeki diğer evin elektriği var. Open Subtitles كيف حدث هذا كيف هذا الكشك الذى بالشارع لديه كهرباء ؟
    Holly, bu şehre geldiğimde sadece Sokağın karşısında yaşayan bir çocuktun. Open Subtitles هولي ,عندما اتيت الى هذة المدينه كنت مجرد طفلة تعيش بالشارع
    Nehri geçip otoyoldan gidip sokaktan inince binayı bulmak. TED كان ذلك هو المفاجئ في عبور النهر مروراً بالشارع العام حوله ثم السير في الشارع لتجده
    Kocaman bir ağaca bakarak yolda yürüyordum. Open Subtitles هل فهمت؟ ؟ كنت أسير بالشارع رافعاً رأسي لمشاهدة تلك الشجرة الكبيرة
    - Bu onu caddeye koyar. - Ya da geçen bir taksiye. Open Subtitles ومن شأن هذا ان يضعه بالشارع أو في سيارة أجرة عابره
    sokaklara çıkmak yok, polisleri kollamak yok, risk yok. Open Subtitles لا إرتباطات بالشارع لا يجذب إنتباه الشرطة، لا مخاطرة
    Son bir kaç haftadır caddeden sesler duyuyorum. Garip sesler. Open Subtitles أنا أسمع أشياء بالشارع في الأسبوعين الأخيرين أشياء غريبة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus