Garrett A. Morgan ve Madame CJ Walker 1900'lerin başlarında siyahi saç bakımı ve güzellik endüstrisinin öncülerindendi. | TED | كان كلًا من جاريت مورجان والسيدة سي جاي والكر من رواد صناعة منتجات العناية بالشعر والتجميل في بداية القرن الـ19. |
Şu ıvır zıvıra bak. Önce neyi vereceğiz? Şapkaları mı saç bakım ürünlerini mi? | Open Subtitles | انظر لهذا الهراء , مالذى تفضلة قبعة ام منتجات العناية بالشعر ؟ |
Ve eğer yaptıysam, içeri girer, mozarella çubuklarını alır ve kıllı amcığına bakardım. | Open Subtitles | وإن كنت سأفعل هذا سأدخل واتناول عصيان الموزاريلا وسأنظر إلى مهبل مليء بالشعر |
O zaman onu seçemedim çünkü gözüm gür saçlı bir adam arıyordu. | Open Subtitles | لم أقم بتمّيزه في ذاك الوقت لأنني أخترت ذاك الرجل بالشعر الكثيف |
Boşluklar kabul edilebilir çünkü eğer biri mavi saçlıysa kızıl saçla ilgili kural onlara uygulanmaz. | TED | الفراغات ممكنة، لأنه إن كان شخص ما لديه شعر أزرق، فإن القاعدة المتعلقة بالشعر الأحمر لا تنطبق عليه. |
Eğer bu kadar çok şiiri düşünmeseydin babanı daha mutlu edebilirdin ve ondan daha çok para kazanabilirdin. | Open Subtitles | لو توقفت عن التمسك كثيرا بالشعر فسوف تسعد أباك و تجمع الكثير من المال |
Kral, bu lamba ışıklarında şiir yazardı. | Open Subtitles | الملك الراحل كان يستمتع بالشعر على ضوء هذه المصابيح |
Yüzünü çevreleyen siyah saçları ve kahverengi gözleriyle büyüleyiciydi. | Open Subtitles | الوجه مؤطر بالشعر الداكن و العيون البنية تحلم بحنان |
şiirle çok ilgilenmem ama doğada iyiyimdir. Demek istediğim dışarı çıkmayı severim. | Open Subtitles | أنا لست متطلعاً بالشعر ولكن لابأس بالطبيعه أعني أنني أحب أن أكون بالخارج |
Şüphelimi onların odalarında aramak... kızlara bedava saç bakım setini denemelerini sağlamak kadar kolaydı. | Open Subtitles | اخراج الأنثي المحتملة خارج غرفتها سهل كما تعطي منتجات العناية بالشعر المجانية للفتيات |
Ona, sırtındaki kadar kılın kafasında çıkmış olsaydı, saç dolu bir kafası olacağını söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | اوآصل القول له ان انمى شعراً في راسه. مثل مآ ينميه في ظهره. لكآن له رأس ملئ بالشعر |
saç konusu ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | وكل ما يتعلق به .. لا أهتم بالشعر أو الرأس |
Hiç kimsenin görmemesi gereken saç ile ilgili sır. | Open Subtitles | الذي يتعلق بالشعر الذي لايفترض لأحد رؤيته ؟ |
Biraz makyaj ve biraz saç yapımı, kimsenin canını acıtmaz. | Open Subtitles | قليل من التبرج، وقليل من العناية بالشعر ذلك لن يضر بأحد |
O bacakları kıllı ve çirkin görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى تلك السيقان كلهم مكسوة بالشعر و مقززة. |
Onu kıllı yunan eşşeklerinden kurtarmalısın yardımın gerekli ... | Open Subtitles | أريد أن تساعده بتقبله مؤخرات اليونان المليئة بالشعر |
Beyaz saçlı bir kadın görmekten korkuyorum, tıpkı parktaki kadınlar gibi mezarı bekleyen, siyah şallar içinde küçük bohçalar. | Open Subtitles | وأرى سيدة عجوز بالشعر الأبيض مثل السيدات العجوز في المتنزه حزم صغيرة في الشال الأسود |
Şuradaki kız siyah saçlı, bomba gibi göğüsleri olan... | Open Subtitles | أنظر الى الفتاة هناك بالشعر الأسود والثديين البارزين |
Erkekler beyaz saçla yakışıklı görünür, kadınlarsa yaşlı. | Open Subtitles | الرجال يبدون وقورون بالشعر الفضى أما النساء فيجعلهم كبار فى السن |
Ne duydun? O ve etrafındakilerin tek önemsedikleri onun şiiri. Başka her hangi bir şey saçmalık. | Open Subtitles | يهتم هو و أصدقائه بالشعر فقط, أي شيئ آخر يُعتَبر تسلية. |
Kimsenin şiir ile ilgilenmediği doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيح أن لا أحد يهتم بالشعر |
Bayan, ben diyecektim ki, zeki olduğunuz kadar çok güzel yün saçları olan bir bayansınız. | Open Subtitles | حسنا.. اردت فقط ان اقول انك امراة جذابة ذات ظفائر جميلة مليئة بالشعر |
Bence analiz, matematiğin şiirle buluştuğu an. | Open Subtitles | أقصد بالتفاضل و التكامل هو إلتقاء الرياضيات بالشعر. |
Bizon kafa ve omuzlarının üzerindeki kaba uzun kıllarla korunur | Open Subtitles | الثور أميركي، المغطي بالشعر الأشعث على الرأس والأكتاف |
Ayrıca içi sıvıyla dolu iki kılla çizilmiş torba vardır. | TED | وهناك كذلك كيسان مبطنان بالشعر معبأة بالسوائل. |
Sarı saçlar, mavi gözler, 8 yaşında Uzakdoğu'daki savaşta kaybolmuş. | Open Subtitles | بالشعر الكستنائي و عيون زرقاء وفقدت وهي في الثامنة عندما اندلعت الحرب في الشرق الأقصى؟ |
Ama tişörtünü çıkardığında sırtı iğrenç şekilde kıllıydı. Ben de onu kovdum. | Open Subtitles | و لكن حينما نزع قميصه صار ظهره مليء بالشعر بشكل مقزز لذلك إستبعدته |