Hesap geldiğinde Tabii ki ben ödeyecektim ama sen hiç teklif bile etmedin. | Open Subtitles | الحساب .. جاء الحساب وأنا بالطبع كنت سأدفع ولكنكِ لم تقومي برقصة الحساب |
Tabii ki seni arayacaktım. Seni unuttuğumu sanmadın, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع كنت سوف أتصل بكِ أنت لا تعتقدى أننى نسيتك؟ |
Tabii ki seni arayacaktım. Seni unuttuğumu sanmadın, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع كنت سأتصل بك هل تضنين إنني تجاهلت أمركِ ؟ |
Tabi ki uyuyordun, canım. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | بالطبع كنت نائم، عزيزي أعرف ذلك |
- Tabii dinledim. İyi bir öğretmendin. | Open Subtitles | حسنا، بالطبع كنت انصت لقد كنت معلمة جيدة |
- Elbette biliyordum. Hayır! Zamanla. | Open Subtitles | بالطبع كنت أعرف كيفية ركوبها أخيرا و كانت الحقيقة |
Tabii ki romantik aşk üretme süreci ile ilgili çok şüpheciydim, ama elbette merakımı çekmişti. | TED | اذن كان لدي بالطبع بعض الشكوك حول هذه العملية أي مجرد تصنيع الحب الرومانسي، ولكن بالطبع كنت مفتونة. |
Tabii ki, her an böyle bir şey olmasını bekliyordum, ama yine de gaflete düştüm... | Open Subtitles | بالطبع.. كنت أعرف طوال الوقت أن هذا سيحدث. لكنمعذلك.. |
Tabii ki, kadın iç çamaşırlarını üniformamın altına giyiyordum. | Open Subtitles | بالطبع كنت مرتدياً ملابس نسائية تحت زي الجيش |
Tabii ki, ...elementleri merkezi bir noktadan ölçtün, ...çemberin içindeki 0'dan başlayan derecelerle, ve yerden yükseklikle. | Open Subtitles | بالطبع كنت تقيس العنصر من نقطة مركزية الدرجات من الصفر وحول الدائرة ثم الارتفاع فوق الأرض |
Tabii ki görevlinin ne dediğini duyabiliyordum. | Open Subtitles | بالطبع كنت أسمع ما يودّ الموظف قوله حقاً |
Oh, tabii! Bu odada değil, Tabii ki, başka bir odaya gidebilirim. | Open Subtitles | ليس في هذه الغرفة بالطبع كنت لأنزوي في حجرة أخرى |
Şey, Tabii ki biliyordum ama yine de insanların benden sadece kurabiyelere ve bebeklere ve alışverişe önem veren eğitimdeki mükemmel-küçük-eş olmamı beklemeleri sinir bozucu. | Open Subtitles | , حسناً , بالطبع كنت اعرف لكن مازال هذا يغضبني أن الناس يظنون أن . . أكون تلك الزوجة المثالية المتدربة التي |
Tabii ki sana söyleyecektim. Sadece işler kesinleşene kadar bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | بالطبع كنت سأخبرك لم أرغب بقول شيء حتى تصبح أموراَ مؤكدة |
Tabii ki bulundum. | Open Subtitles | .بالطبع كنت متواجداً ألم تسمع ما قلته لك؟ |
Tabii güvenilmez biriydim, Tabii ki sürükleniyorduk ve iletişime geçmek yerine, ani bir tepki gösterdim ve kötü bir karar verdim. | Open Subtitles | بالطبع كنت غير مستقر وكنا ننجرف بعيدا مع الوقت وبدلا من محاولة التواصل |
Tabii ki üçlü seks yapmadınız. Sanki ben, senin ve Ray'in Chloe'yi çekyatın üstünde siktiğinizi düşünmüşüm gibi. | Open Subtitles | نعم، بالطبع كنت لا يملك الثلاثي، مثل أعتقد لكم وراي مارس الجنس كلو |
Tabii ki. ben de bu konuyu... ne zaman açacaksın diye merak... ummm, aslında bugünkü talim hakkında konuşmak istemiştim. | Open Subtitles | أجل، بالطبع. كنت أتساءل متى قد ترغبين في التحدث ..حيال |
Tabi ki, dadımla birlikteydim, fakat... kim bilir? | Open Subtitles | بالطبع كنت بصحبة مربيتي لكن ... من يعرف؟ |
- Tabii ki de sinirlendim. - Bu öfkeyi içinde sakladın. | Open Subtitles | بالطبع كنت غاضبة هل أبقيتِ هذا الغضب بداخلك؟ |
- Bunun olduğunu biliyordun. - Elbette biliyordum. | Open Subtitles | كنت تعرف بحدوث هذا - بالطبع كنت أعرف - |