Aramızda itiraf edeyim, ben onaylamıyorum. Göze göz, derim ben. | Open Subtitles | لا أنكر أنها لا تروقني أنا أؤمن أن العين بالعين |
Aramızda itiraf edeyim, ben onaylamıyorum. Göze göz, derim ben. | Open Subtitles | لا أنكر أنها لا تروقني أنا أؤمن أن العين بالعين |
Beş. Beş, Çıplak gözle 100 milyar galasiden beş tanesi. Ve çok keskin bir görüşünüz yoksa bunlardan bir tanesini görmeniz oldukça zor. | TED | خمسة من أصل 100 مليار مجرة ، بالعين المجردة. واحدة منهم من الصعب جدا أن تراها ما لم يكن لديك بصر جيد جدا. |
Koca bir fil ya da minik bir ağaç kurbağası, neyle karşılaşmış olursam olayım, amacım bizle onlar arasında bağ kurmak, göz Göze. | TED | سواء كنت أواجه فيلًا ضخمًا أو ضفدع أشجار صغير، فإن هدفي هو ربطنا بهم، العين بالعين. |
Bundan böyle artık Göze göz, dişe diş! | Open Subtitles | لسقوط صورة جنسية من السماء لذا فإن العين بالعين |
Göze göz, dişe diş kuralıyla yaşıyorlar. Onları affetmeni diliyorum. | Open Subtitles | أنهما يحميان القانون، ويتبَعان أسلوب العين بالعين والسن بالسن |
"Göze göz" sadece tüm dünyayı kör bırakır. | Open Subtitles | مبدأ العين بالعين نهايته أن يعمي العالم كله |
"Bir kişi sadece kalbiyle doğru görebilir gerekli olansa, Göze görünmez." | Open Subtitles | إن المرء لا يحتاج سوي القلب فقط، كي ينعم بالبصيرة إن الأشياء الجوهرية في الحياة لا تري بالعين المجردة |
Takım elbiseli, düzgün tipli olabildiğince adamla göz teması kurmanız gerek. | Open Subtitles | لذالك انتما تحتاج أن تتواصلوا بالعين بقد ما تستطيعون مع الناس |
Sonra doğruca 3 saatliğine spor salonuna gidip, yabancılarla dakikalarca göz kontağı kuracağız. | Open Subtitles | ومن ثم مباشرة إلى الصالة الرياضية لـ تمارين القرفصاء واتصال بالعين مع الغرباء |
Pekala millet, yalpaya göre sallanın ve göz temasında kaçının. | Open Subtitles | .. كل شخص لفوا مع الحركة وتجنوا الأتصال بالعين .. |
Konuşmak, el kol hareketi, yazmak, işaret vermek, göz teması kurmak yok. | Open Subtitles | لا كلام، ولا إيماء، ولا مكاتبة، ولا إشارات، ولا حتّى اتّصال بالعين. |
Yüzlerce, tümü Çıplak gözle görülemez durumda su, üstümüzde ve etrafımızdaki toprağa sızıyor. | Open Subtitles | المئات منهم. لا يُمكن رؤيتهم بالعين المُجرّدة، تُسرّب الماء إلى التربة فوقنا وحولنا. |
Ancak sadece Çıplak gözle bakarsanız, gerçekten bir teleskoba ihtiyacınız yok. | TED | لكن مجرد النظر بالعين المجردة، يغنيك عنها. |
Beş. Çıplak gözle, yüz milyarlarca içerisinden beş tane. | TED | خمسة. خمسة من مئة مليار مجرة بالعين المجردة. |
Kısasa kıssas. En iyi vuruşunu yap. Hem de 2 tane vur, hadi. | Open Subtitles | العين بالعين وجه لي أفضل لكمة، اثنتان، هيا |
Stadyumda buluşuyorlar, bir polisi öldürecekler, Kısasa kısas. | Open Subtitles | سيلتقوا فى الاستاد يريدون أن يقتلوا شرطيا العين بالعين |
gözyaşlarının etrafındaki aşırı kan kaybı gösteriyor ki gözleri çıkarılmadan önce ölmüş. | Open Subtitles | نقص في النزيف في الأنسجة المحيطة بالعين يشير إلى أنها كانت ميتة مسبقاً قبل أن تمت إزالة العينين |
Madeni para onun sağ gözü, üzerine ne yemin edilen göz. | Open Subtitles | إن العملة المعدنية عينها اليمني الجميع يُقسمُ بالعين |
Böyle bir gecede Çıplak gözün görebileceği yaklaşık 2,500 yıldız vardır. | Open Subtitles | في ليلةٍ مثل هذه يوجد حوالي 2.500 نجم يُرى بالعين المجردة |