Asansördeyken, sana filmlerdeki bir kızı hatırlattığımı söyledin. Kim o? | Open Subtitles | في المصعد قلت لي .أنني أذكرك بالفتاة التي في الأفلام |
Başka vardiyada çalışan bir kızı aradım. Yerime bakması için yalvardım. | Open Subtitles | لقد اتصلت بالفتاة التي تعمل في النوبة الأخرى لقد ترجيتها ، يمكننا الذهاب للرقص |
Metrodaki kızı düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقف عن التفكير بالفتاة التي في القطار |
Seni seviyorum bir kız ile On yıl önce bir araya geldi. | Open Subtitles | هل انت واقع في الحب بالفتاة التي قابلتها منذ عشر سنوات ؟ |
Önce her şeyi başlatan kızla başlayalım, olur mu? | Open Subtitles | لنبدأ بالفتاة التي كانت سبب حدوث كل هذا , هلا نفعل ؟ |
En azından ben, böyle bir kıza rastlamadım. | Open Subtitles | على الأقلّ أنا لم التقي بالفتاة التي حلمت بها |
Hatırlıyorum da, bu kız bana, liseye birlikte gittiğim kızı anımsattı. | Open Subtitles | هذه الفتاة تـذكرني بالفتاة التي كانت معي في المدرسة الثانوية |
Nasıl gidiyor? Eskiden olduğu kızı hatırlatarak, Kabuğunu kırmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون ان يحطموها عن طريق تذكيرها بالفتاة التي كانت عليها |
Buna rağmen gözlerime bakıyor ve az evvel barda tanıştığı kızı düşünüyorsun. | Open Subtitles | ومع ذلك انت تنظر في عيني وتفكر بالفتاة التي قابلتها في الحانةِ سابقاً. |
Anaokulunda âşık olduğum kızı hatırlatıyor. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالفتاة التي وقعت بحبها عندما كنت في روضة الأطفال |
Ölen küçük kızı aklımdan çıkarmaya çalışıyorum ama çıkartamıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتوقف عن التفكير بالفتاة التي ماتت، ولكنّني لا أستطيع |
Fırsatım olsa seni tutup kızı sepetlerdim lakin halk, saf kız rolüne rağbet ediyor. | Open Subtitles | لو أتيحت لي أدنى فرصة لأبقيتك وأقلتها ولكن الجمهور يطالب بالفتاة التي تؤدي دور الفتاة الساذجة |
Buraya gelip seni görmek bana o eskiden olduğum kızı hatırattı. | Open Subtitles | مجيئي هنا ورؤيتك، ذَكّرني بالفتاة التي كنت عليها. |
İnsanlar her zaman elmaslar ve kürkler içindeki kızı hafife alıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | لطالما استخفّ الناس بالفتاة التي تتزيّن بالألماس والفرو، أليس كذلك؟ |
Şu evlenmek istediği kız yüzünden yapıyor. | Open Subtitles | الهذا علاقة بالفتاة التي يريد الزواج بها ؟ |
Evet diğer adıyla çıplak elleriyle bir deprem oluşturabilen kız. | Open Subtitles | نعم و المعروفة ايضا بالفتاة التي تستطيع تكوين هزة ارضية باستخدام يديها فقط |
İşine biraz daha az önem verip çıktığın kızla ilgilensen biraz. | Open Subtitles | ربما يجب أن تقلل من إهتمامك بعملك و تزيد من إهتمامك بالفتاة التي تواعدها |
Oğlumun evleneceği kızla tanışırken her şeyin mükemmel olmasını istediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | اعذرني إنْ أردتُ الأمور مثاليّة عندما ألتقي بالفتاة التي سيتزوّجها ابني |
Durun biraz, kayıp kızla bir ilgim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء له علاقة بالفتاة التي إختُطفت |
Şu bakıcılığını yaptığın kıza rastladığın hikayeyi tekrar dinlemek istedim | Open Subtitles | إنّي أفكّر بتلك القصة عندما التقيت بالفتاة التي اعتدت مجالستها عندما كانت طفلة |