Ve bir kaç gün Yatakta yatacaksınız, tercihen benim gözetimim altında. | Open Subtitles | ، وبضعة أيام تقضينها بالفراش ويفضل أن يكون هذا تحت إشرافي |
Yatakta birlikte yattıklarında olan şey, doğal olarak olması gereken bir şiddetti. | TED | عندما يستلقيان سويا بالفراش لقد كانت كما كان لها أن تكون ، كما طلبت طبيعة السيد ، فعلاً من العنف. |
- Evet. Sen akşamdan kalmasın diye, karımın günün yarısını Yatakta geçirmesini istemem. | Open Subtitles | لا اريد أن تمكث زوجتي بالفراش حتى منتصف اليوم بسبب ثملك |
Şehirdeyken, onu güvenle yatağa sokmak için evde olmaya bakacağım. | Open Subtitles | لمّا أكون في البلدة، أتأكّد من إنّي بالبيت، أضعه بالفراش. |
Onu yatağa kelepçeledim ve şartlı tahliye kurallarını çiğnemekten tutukladım. | Open Subtitles | قيّدته بالفراش واحتجزته بتهمة انتهاك اطلاق السراح المشروط. |
Öyküde şaşırtıcı değişimler ve sonsuz yatak konuşmaları olduğu sürece izlemeye devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستمر في المشاهدة طالما توجد منعطفات صادمة في القصة وأحاديث لا تنتهي بالفراش |
Daha öğrenciyken kısa süre önce tanıştığı bir adam tarafından yatağında neredeyse boğularak öldürülecekti. | Open Subtitles | لماذا؟ عندمـا كانت طالبة، واعدت شاب لفترة وجيزة، كاد يقتلها خنقاً بالفراش. |
Sana çocuklar veren ve kahveni yatağına getiren... ..İri, sıcak, güzel bir kadın... | Open Subtitles | تخيل لو لديك زوجة مُستقره تمنحك أطفال من صُلبك,وتُحضِر لك القهوة بالفراش, تكون ناضجة,ناعمة دافئة و جميلة. |
Parlak zekâlı bir doktor ile araba yarışçısı bir Yatakta nasıl olabilir ki? | Open Subtitles | كيف يكون لطبيبة ذو عقلاً لامع بالفراش مع سائق سباقات؟ |
Biri eve giriyor, Yatakta kendini tatmin ediyor. | Open Subtitles | تسلل شخص إلى المنزل، صعد للدور العلوي وعبث بالفراش. |
Onu Yatakta mutlu etmeye çalışıyorum ama ne yaparsam yapayım, doymak bilmiyor. | Open Subtitles | اريد ان ارضيه ونحن بالفراش لكن مهما فعلت لا يبدو كافيا |
Bir hafta boyunca Yatakta kalmak zorundaydı. Arabanın... | Open Subtitles | وتبقى بالفراش لاسبوع وترى تلك الاضويه اللامعه |
Yatakta gazete okumak, kahve içmek, bir iki yumurta pişirmek. | Open Subtitles | قراءة الجريدة بالفراش احتساء القهوة قلي بيضة أو اثنتين نعم، صحيح |
E-maillerini okudu mu yoksa ona Yatakta mı bahsettin, bilmiyorum ama Rusların bileşenden haberi var ve eğer Çinlilerden geri alamazsak, askeri harekat düzenlemekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كان قرأ بريدكِ الإلكتروني أم أنكما تحدثتما عن ذلك بالفراش لكن الروس يعلمون بخصوص القطعة |
- Seni yatağa düşüreceğim! - Çocuklarıma nasıl vurursun? | Open Subtitles | سأرقدك بالفراش اياما كسيحا كيف تجرؤ علي ضرب اولادي |
Evet, ama tek istedikleri seni yatağa atmak. | Open Subtitles | أجل، لكن كل هؤلاء الرجال يريدونك بالفراش بعضهم يحاول، ماذا في ذلك؟ |
Daha sonra beraber uyuyalım diye çocukları yatağa aldım. | Open Subtitles | جئت بالأطفال ليناموا بالفراش لفترة لننام جميعًا معًا |
Hastane deyince gerçek bir hastane, gerçek bir yatak düşünmeyin, sadece bir iğne ile hayatlarına son veriyorlar. | Open Subtitles | والمقترب من ذلك الباب يحلم بالشِفاء، يحلم بالفراش. |
Tek çaresi yatak istirahatıdır. Size verebileceklerimin hepsi etkisiz ilaçlardır. | Open Subtitles | العلاج الوحيد هو الإستراحة بالفراش أي شيء غير ذلك سيكون وهميّ |
Anneniz 3 saat daha yatağında kalacak. | Open Subtitles | جثة امك ستبقى بالفراش ل 3 ساعات |
Gece yatağına yatarken kızının onu görmek istediğini söyle. | Open Subtitles | اخبريها أن ابنتها تسأل متي ستأتي لتضعها بالفراش ليلًا |
Bir araba dolusu kral kelebeğim var ve bu gidişle benimle eve gelecekler gibi. | Open Subtitles | سيارتي مليئة بالفراش و على ما يبدو أنها ستذهب للمنزل معي |
Umarım yataktaki yerimi dün gece birisi almamıştır. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون بجانبى بالفراش ,فأنت لم تحصل على راحة من ليلة السبت |
Parti devam ediyorsa, neden hala yataktayım? | Open Subtitles | لماذا مازلت بالفراش مادام الحفل بدأ؟ |
Diyelim ki sandviç alıyorlar ya da grip olmuş hasta yataklarına yatıyorlar. | Open Subtitles | لنقُل أنهم يبتاعون شطيرة، أو بالفراش مصابون بالزكام.. يتعافون تحت اسم مفترض |