Lanet olası roman. Benim restorantımda bana hırsız mı diyorsun? | Open Subtitles | .تباً أيتها الغجرية هل تنعتيني باللص في مطعمي؟ |
Evet, bazı insanlar ona hırsız diyebilir ama ben ona 'yaptığı iyilikleri belli etmeyen adam' demeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | الآن،بعض الأشخاص ربما يصفونه باللص لكني دائماً كنت أفضل مصطلح الرجل الطيب الذي أساء الفهم |
Bana "hırsız" ve "oğlan" da demeyecektin çünkü, sen beni katledersen, bu büyük bir zafer sayılmayacaktır ne de olsa, topu topu elebaşı bir Hırsızı katletmiş olacaksın. | Open Subtitles | -ولاداعى لنعتى باللص او الطفل -فان قتلتنى فلن يحسب لك نصر عظيم -لانك ستقتل زعيم عصابة من اللصوص |
Hırsızı ise hastaneye kaldırmışlar ve polislere göre şikayetçi olmadığınızı söylemişsiniz. | Open Subtitles | وأنتهى المطاف باللص في المستشفى، وتقول الشرطة أنّك لم تكن مُطاوعاً. |
Ama açıkçası gerçek Hırsızı yakalayamadığınız taktirde elemanın kellesi gider. | Open Subtitles | لكن بصراحة، إذا لم نمسك باللص الحقيقي، فإوزته مطبوخة |
Benim sadece simyacının ... hırsız olması ilgimi çekti. | Open Subtitles | ,منذ أن إهتممت ... باللص الذي يستخدم الكيمياء |
ShonaIi, benim işim hırsızları yakalamak, onları öldürmek değil ölü bir hırsız, bir hırsız az demektir. | Open Subtitles | سونالي " عملي هو الإمساك باللص " لا ان أصوب عليهم لص واحد ميت لص واحد اقل |
Hey, kime hırsız dediğine dikkat et, hırsız. | Open Subtitles | انتبه لمن تنعته باللص أيّها اللص |
Ve bir de bu 5 kuyruklu tilkiyi Japon kültüründe yakalanmayan hırsız ve muzip olarak bilinen tilkiyi aldı. | Open Subtitles | وإحدى هذه القطع هي الثعلب ذو الذيول الخمسة... المعروف في الفلكلور الياباني باللص المراوغ والمخادع. |
Nasıl olur da guruya hırsız dersin? | Open Subtitles | كيف تجرأ على ان تدعوا غوروجي باللص ؟ |
Büyükbabama hırsız, Gam Gam'a da orospu dediler! | Open Subtitles | ،نعتوا جدنا باللص ! وجدتنا بالعاهرة |
hırsız ve yalancı diyerek mi? | Open Subtitles | ، أن تدعونى باللص و بالكاذب ؟ |
Ne tür bir hırsız kendini hırsız diye tanıtır? | Open Subtitles | وأي لص يدعوا نفسه باللص ؟ |
Omar Lincoln Vicky'nin Damian'a hırsız dediğini duymuş. | Open Subtitles | (عمر لينكولن) سمع (فيكي) تدعو (داميان) باللص |
sana hırsız dediğim için. | Open Subtitles | من أجل تسميتك باللص |
Hırsızı yakalamanın tek yolu onu iş üstünde yakalamaktır. | Open Subtitles | إن الطريقة الوحيدة لإمساك باللص هي ضبطه بالجرم المشهود |
Hırsızı yakalamak için burada konuşlanmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد أن نضع موقع قيادة هُنا للإمساك باللص |
Doğru Hırsızı yakaladık. Evet. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا، أمسكت باللص الصحيح، أجل |
Yani, demek istediğim, Hırsızı henüz yakalayamadık. | Open Subtitles | , أقصد , أعرف بأننا لم نمسك باللص بعد |
"Hırsızı yakalamakta kararlı olan çar, üç oğluna gece boyunca değerli bahçesini izlemelerini buyurmuş." | Open Subtitles | " لقد عزم على الأمساك باللص.. " والقيصر أمر ابنائه الثلاثة.. "أن يراقبوا حديقته الثمينة طوال الليل". |