Sizi bir suçlu yerine koyduğum için ne kadar üzgün olduğumu gerçekten anlatamam | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول لك كما أنا اسفة لانني وصفتك بالمجرم. |
Fakat ayakaltındaki biri pozisyonunu değiştirmek için şiddet uygulayınca ona suçlu ve terörist diyorlar. | Open Subtitles | ولكن عندما الشخص يستخدم العنف لتغيير وضعه انه يدعى بالمجرم وإلارهابي |
Northern liberties'de 50 binlik nakit paran varsa yerlileri ona suçlu gözüyle bakar. | Open Subtitles | حسنا، في "نورثرن ليبرتيس"، مع ما لا يقل عن 50,000 كاش، فإن المواطنين يناديه بالمجرم. |
Kötü bir adamı arabayla takip ederken polis memuru kaza geçirmişse biraz sert olmalısınızdır. | Open Subtitles | قد أبدو عديم الإحساس لكن تكون المستشفيات مملّة أحياناً لذا إن اصطدم شرطي بالمجرم الذي يطارده فهذا الأمر يثير حماستنا |
Bu adamı yakalayana kadar İç Güney'de kalacaksınız. | Open Subtitles | ستكونوا بأقصى الجنوب حتى نمسك بالمجرم |
Kitaplarda her zaman suçlu yakalanıyor. | Open Subtitles | في الكتب، يمسكون بالمجرم دائمًا |
Hayatı boyunca suçlu kimliği ile yaşayacaktı. | Open Subtitles | وسيكون موسوماً بالمجرم للأبد |
Ama sizin gibi insanlar tarafından tüm hayatı boyunca suçlu olarak gösterildiğinden bizim de onu suçlu olarak göreceğimizden korktu. | Open Subtitles | لكن بسبب أناس مثلك ينعتونه بالمجرم طوال حياته، خشي (زمبرانو) أنّنا سنخاله قذرًا أيضًا. |
Babama bazıları yozlaşmış kumarbaz derdi, diğerleri de suçlu. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} كان أبي شخصًا قد يدعوه البعض مقامرًا منحطًّا {\pos(190,220)} فيما قد ينعته آخرون بالمجرم |
- Üzgünüm. - suçlu demek istemiştim. | Open Subtitles | -آسف، قصدت نعتك بالمجرم |
suçlu göz altında. | Open Subtitles | امسكت بالمجرم |
- Yanlış adamı yakaladık. | Open Subtitles | لقد أمسكنا بالمجرم الخاطئ ماذا؟ |
- Ya da bizim adamı bulmamızı bekleyecek. | Open Subtitles | - أو حتى نستطيع الامساك بالمجرم |
Merhaba. -Kötü adamı yakaladık mı? | Open Subtitles | هل أمسكنا بالمجرم ؟ |