"بالمرض" - Traduction Arabe en Turc

    • hasta
        
    • hastalık
        
    • hastalığı
        
    • hastalığa
        
    • hastalanmaya
        
    • hastalandı
        
    • hastalıktan
        
    • Kötü
        
    • hastalandığı
        
    • ediyor
        
    • Kusacağım
        
    • hastalığın
        
    • midem
        
    Hoşuma gitmiyor ama hasta, yalnız ve umutsuzca sana ihtiyaç duyan bir kadın için üzülmeme de engel olmuyorlar. Open Subtitles إننى لا أحبهم لكن هذا لا يمنعنى من الأسف على امرأة تشعر بالمرض و الوحدة و بحاجة شديدة للمساعدة
    Ben maç varmış gibi yapacağım, sonra ona gidemiyecek kadar çok hasta numarası yapacağım, yani ertesi gün okula gidemiyecek kadar "çok hasta" Open Subtitles ، سأتظاهر أن هناك مباراة ، لكنني لن أذهب لأنني أتظاهر بالمرض و بالتالي مريض جداً . في اليوم التالي ولن أذهب للمدرسة
    Yüz binin üzerinde hasta var. Dikkatinizi verseniz iyi olur. Open Subtitles الذي تم تشخيصهم بالمرض اكثر من 100 ألف فكن يقظاً
    Ben kimseye hastalık bulaştırmadım. Çünkü ben hiç hasta olmadım. Open Subtitles أنا لم أصيب أحد بالمرض لأنني لم أمرض نفسي أبداً
    Üçüncü dönem sifilis hastalığı uzun zaman önce kaptığın anlamına geliyor. Open Subtitles الزهري طويل الأمد يعني أنك أصبت بالمرض على الاقل لتلك الفترة
    hasta hissetmeye başlasanız, bu yüzden yardım istemek için gecikmeyin. Open Subtitles لذا لا تتأخر فى طلب المساعدة . اذا شعرت بالمرض
    bir aynılığa fizyolojik olarak sahip olmazsanız hasta olacaksınız ya da öleceksiniz demektir. TED لأنه إذا ليس لديك هذا التشابه، من الناحية الفسيولوجية، ستصاب بالمرض او قد تموت
    Kanser tedavi unitesini terk ettikten sonra, sis ekranı gelmeden ve tekrar hasta hissetmemden önce yaklaşık dört saatim olduğunu biliyordum. TED كنت أعرف ذلك منذ أن غادرت وحدة علاج السرطان، كان لدي ما يقارب الأربع ساعات قبل أن أفقد الوعي وأبدأ بالشعور بالمرض.
    Mercanlar dünyanın her yerinde korkutucu oranlarla hasta oluyorlar, nedenini ve nasıl olduğunu gerçekten bilmiyoruz. TED الشعب المرجانية تصاب بالمرض في كل أنحاء العالم بشكل مثير للقلق ونحن حقاً لا نعلم كيف أو لماذا.
    Ama pek çok kişinin virüslerle ilgili olarak bilmediği şey ise onların bakterileri de hasta edebildiğidir. " TED و لكن ما لا يعرفه الكثيرون هو أن الفيروسات تصيب البكتريا بالمرض أيضاً.
    Grip virüsü gibi patajonler vücudunuza girip hücrelerinizi ele geçirip onları öldürmeye başladığında ilk olarak hasta olursunuz. TED تصاب بالمرض عند دخول فيروس مثل الإنفلونزا الى جسدك، عندها يقوم بإصابة وقتل الخلايا الخاصة بك.
    Bizi korumak için var olan fizyolojik mekanizmalarımıza dahil oluyorlar ve aşırı çalışmasına neden olup bizi hasta ediyorlar. TED ينتهجون أليات فسيولوجية مفصّلة بهدف حمايتنا، والتي تصيبنا بالمرض في حال استثارتها بشدة.
    İnsanlar iyileşmek için tedavi görmek zorunda ki başka insanları da hasta etmesinler. TED الأشخاص يحتاجون بأن يأخذوا علاجهم ليشفوا من المرض، وأيضاً لا يدعوا الآخرين يصابون بالمرض
    Sophie okula gitmemek için hasta taklidi yapmaya başlar. TED وتتظاهر صوفي بالمرض حتى لا تذهب إلى المدرسة.
    Ama eğer bu kayıplar veya arttırımlar yanlış gen üzerinde olursa belki hasta hissedecektik. TED لكن إذا حدثت هذه الحذوفات أو التضخمات في المورث الخاطئ، قد نشعر بالمرض.
    Bence bütün bunları bir araya getirdiğimizde, bütün bunları anlamaya çalışmaya ve kullanabilmeye başladığımızda, hastalara güç doktorlara ilave yetiler vermiş olacağız, sağlıklı yaşamı desteklemiş ve hastalık ortaya çıkmadan tedavi etmiş olacağız. TED و أعتقد أن جمع هذه الأشياء معا، إذا استطعنا التفكير حول كيفية فهم والاستفادة منها فإن بإمكاننا تمكين المريض، تمكين الطبيب ، و تطوير السلامة و العافية وبدأ العلاج قبل أن نصاب بالمرض.
    Bir tür hastalık. Kuduz gibi ama daha hızlı. Open Subtitles إنه أشبه بالمرض , كالسعار ولكن أسرع أسرع بكثير
    Bugün, 20 yıl sonra, bu hastalığı kontrol etmek için başka bir yöntem yok. TED اليوم، بعد 20 سنة، ليس هناك طريقة أخرى للتحكم بالمرض
    İlk baktığımız 53 kolej futbol oyuncusundan 48'i hastalığa sahipti. TED من 53 لاعب من فرق الرياضية في الجامعات 48 منهم مصاب بالمرض.
    İnsanlar korkmuş ve eğer normal insanlar da hastalanmaya başlarsa... Open Subtitles الناس خائفون واذا بدأ الناس الطبيعيين ان يصابوا بالمرض
    Frenchy öldü. hastalandı ve iyileşemedi. Open Subtitles فرنشي قد مات.لقد أصيب بالمرض و لم يتمكن من العودة
    Amaçlı bir hastalıktan mustarip gibiyim, değil mi? Open Subtitles يبدو أني أصبت بالمرض لغرض ما ألا تعتقدين ذلك ؟
    - Bana bunu yapanı öldürmeye yardım edecek. - Kötü hissediyorum. Open Subtitles إنه سيقوم بقتل الشخص الذى فعل هذا بى إننى أشعر بالمرض
    hastalandığı için evsizleri suçluyor. Open Subtitles انه يلوم المجتمع المشرد على اصابته بالمرض
    Korkuya dayanamıyorum. Beni hasta ediyor. Open Subtitles أنا لا يمكن أن أقف خائف أنه يجعلني أشعر بالمرض.
    Galiba yine Kusacağım. Open Subtitles أعتقد أنني سوف أصاب بالمرض مرة أخرى.
    Buna başladığımızda beyin bankalarında çalışılmış, dünya üzerinde bu hastalığın sadece 45 dosyası vardı. TED منذ بداية المشروع فقط 45 حالة شخصت بالمرض حسب الدراسات التي أجريت في العالم في بنوك الأدمغة.
    Ben güçlü hissetmiyorum, yine midem bulanıyor. Open Subtitles انا لا اشعر بالقوه انا اشعر بالمرض مجدداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus