| Bugün sizin için zor geçecek, evinize mutlu döneceksiniz, ...çünkü paranızı dürüstçe kazanacaksınız. | Open Subtitles | اليوم سيكون يوماً صعباً بالنسبة لكم لكنكم ستذهبون الى بيوتكم وتنفقون أموالكم بشرف |
| Benimle ilgili gerçeği anlatmak sizin için o kadar zor mu? | Open Subtitles | هل الامر بتلك الصعوبة بالنسبة لكم ان تقولوا الحقيقة عنى ؟ |
| Çin'e yolladığınız bu piyonların sizin için değerli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هؤلاء البيادق التي ارسلتموها للصين نعلم انهم مهمين بالنسبة لكم |
| Size göre, bu canavarlar yok edilecek kötü yaratıklar. | Open Subtitles | بالنسبة لكم هذه الوحوش مجرد كائنات شريرة سيُقضى عليها |
| senin için yılda bir olan benim için her gün demek. | Open Subtitles | مرة واحد في العام بالنسبة لكم لكنه كل يوم بالنسبة لي |
| Bu gün, sizin için olduğu kadar benim ve ekibim için de iyiydi. | Open Subtitles | أعتقد أن اليوم كان جيد بالنسبة لي ولطاقَمي كما هو جيد بالنسبة لكم. |
| Açıkçası elektrik kullanıyoruz. sizin için bir çözümümüz var -- Burada temiz enerji kaynaklarını kullanıyoruz. | TED | من الواضح أننا نستخدم الكهرباء. لدينا الحل بالنسبة لكم نحن نستخدم مصادر طاقة نظيفة هنا. |
| Benim için bu böyleydi, çocuklarınız için böyle ve eğer kardeşiniz varsa sizin için de öyle. | TED | كان أمرا حقيقيا بالنسبة لي، وهو حقيقي لأطفالكم وإذا كان لديكم أشقاء، هو حقيقي بالنسبة لكم. |
| Öyle değil mi? Bunlar önemli şeyler elbette. Benim için önemli, sizin için önemli. | TED | صحيح؟ هذه الأشياء مهمة الآن، مهمة جدا بالنسبة لي. مهمة جدا بالنسبة لكم. |
| Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini paylaşmak istiyorum. | TED | لذلك أود مشاركتكم أسباب بنائنا لها، وما تعنيه بالنسبة لكم. |
| Şimdi, Zappos çalışanları için önemli olan şeyler sizin için önemli olmayabilir. | TED | الآن، الشئ المهم للناس في زابوس، لربما تكون هذه الأشياء غير مهمة بالنسبة لكم. |
| sizin için sorun yok. Direksiyonu değişecek adamınız var. | Open Subtitles | الامر لا يشكل مشكلة بالنسبة لكم يا شباب انتم تملكون سائق مساعد, بإمكانكم التبديل بينكم |
| sizin için önemli olan ne? Ormanın Ruhu'nun kellesi mi yoksa şehriniz mi? | Open Subtitles | ما المهم بالنسبة لكم انقاذ روح الغابة أم مدينتكم |
| Bence " Fever Dog" sizin için önemli bir admd. | Open Subtitles | أعتقد أن أغنية "فيفر دوغ" كانت خطوة موفقة بالنسبة لكم. |
| Bu tamamen iş, sizin için olduğu gibi. | Open Subtitles | إنَّ ما بيننا عمل فحسب، كما هو الحال بالنسبة لكم |
| sizin için kolay tabii, rahat, şık bir minibüsün içinde,... .abur cuburlarınız atıştırıp rahatınıza bakıyorsunuz. | Open Subtitles | أنه سهل بالنسبة لكم يا رجال كل الأشياء الجميلة والدافئة في شاحنتكم تأكلون المعجنات وتقلمون أظافركم |
| sizin için çölde bir gece. | Open Subtitles | هذه هي الصحراء بالليل بالنسبة لكم إنّها ساقطة باردة |
| Evet. sizin için en önemlisi kazanmaksa çocuklar o zaman sizlere bir özür borçluyum, çünkü ben başaramamışım. | Open Subtitles | أجل هل يتعلق هذا فقط بالفوز بالنسبة لكم يا رفاق |
| Size göre biraz geri kafalı olabilirim ama hala bazı şeylerin ne olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | قد يكون بالنسبة لكم شئ قديم لكني لا زلت لا اعلم ما هذا الشئ |
| Bu kadar dar fikirli olduğunuz için, bilim Size göre sihirden ve büyücülükten ibaret. | Open Subtitles | بالنسبة لكم العلم مُجرد شعوذة وممارسة للسحر لأن لديكم عقول صغيرة. |
| Bu yer senin için, hepiniz için tam bir cehennem olacak. | Open Subtitles | هذا المكان سيكون جحيمًا لا يطاق بالنسبة لك بالنسبة لكم جميعًا |
| Ama bu, sizler için sıradan bir briç günüdür. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لكم جميعاً، إنه فقط يوم آخر من الحياة. |