Kaynaklar geldiği zaman, örneğin petrol, hayal ettiğimiz teknolojileri kurmaya başladık ve insanları bir araya getirdik çünkü toplanmaya ihtiyacımız vardı . | TED | وعندما توفرت المصادر متمثلة بالنفط بدأنا ببناء هذه التكنولوجيا البارعه وجمعنا الناس مع بعض بسبب حاجتنا لهذا الحشد |
kendilerini içi petrol dolu bu ağir suda yüzerken buldular. | TED | و كان قد انتهى بهم الأمر يسبحون في مياه التي تفرغ من حجر التوازن المليئة بالنفط |
Bütün yapmam gereken kauçuk konteynırı petrol ile doldurmak sonra darbeye dayanıp dayanmayacağını görmek için devirmek. | Open Subtitles | ما عليّ سوى ملء حاوية مطاطية بالنفط ثم نلقي بها لنرى إذا ما كانت ستتحمل الارتطام. |
Binlerce petrole bulanmış penguen ve binlerce istekli ama tamamen deneyimsiz gönüllümüz var. | TED | لدينا آلاف البطاريق المغطاة بالنفط وآلاف المتطوعين لكنهم بلا خبرة |
Dev bir petrol topundan daha pisi yoktur. | Open Subtitles | ولا شيء أقذر من كرة مطاطية كبيرة ممتلئة بالنفط. |
Bir sır bilmek ister misin? Ben de pek petrol hayranı sayılmam. | Open Subtitles | أتريدين معرفة سر ؟ لست من كبار المعجبين بالنفط أيضاَ |
Cepleri petrol dolu Burundili köktencilere çıkacak. | Open Subtitles | إلى المتطرفين السياسين البورونديين. مع جيوب ممولة بالنفط. |
Amerika Birlesik Devletleri buna, Japonya'ya petrol arzini keserek ve Japon varliklarini dondurarak misillemede bulunmustu. | Open Subtitles | ردت الولايات المتحده بأيقاف تزويدها لليابان بالنفط وتجميد الاصول اليابانيه |
Çok basit. Ülken petrol kaynıyor ama hiçbiri senin değil. | Open Subtitles | الآمر بسيط , بلدك مليئة بالنفط ولكنك لا تمتلك تلك الحقول |
Gayet basit. Ülkeniz petrol zengini ama kendiniz kullanamıyorsunuz. | Open Subtitles | الآمر بسيط، بلدك مليوة بالنفط ولكنك لا تمتلك تلك الحقول |
petrol bulmak için canımı bile veririm diyen sen değil miydin? | Open Subtitles | لقد قُلت بأنك ستموت لأجل آكتشـآف يتعلق بالنفط |
Ana petrol borusundan çalınan metal parçası ciddi petrol sızıntısına yol açtı. | Open Subtitles | سرقة المعدن من خط الأنابيب الأساسي للنفط أدى لتسرب حاد بالنفط |
petrol ve su taşkınıyla ilgili tezini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكري أطروحتكِ المتعلقة بالنفط وفيضانات المياه؟ |
İşin içine petrol giriyor diye yaşananları görmezden gelemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك ترك نفسك تشاهدين أى شئ يسوء عندما يتعلق الأمر بالنفط |
petrol zengini, korkunç insan hakları, İstikrarsız rejim. | Open Subtitles | غنية بالنفط, وسجل حقوق إنسان سئ نظام حكم متزعزع |
Eğer hükümeti rahmimin içinde isteseydim petrol ve Latin seçmenlerle doldururdum. | Open Subtitles | إذا أردت تدخل الحكومة برحمي سأملئه بالنفط و المصوتين الإسبان |
O petrol kulesi neredeyse çiftliğe mal olacaktı. | Open Subtitles | الرافعة الخاصة بالنفط كلفتني قدم وساق لإقترض المال |
Çünkü herkes biliyordu ki daha altı sene önce bunun yarısı kadar penguen petrole bulanmış ve kurtarılmış, ancak bunların da sadece yarısı hayatta kalmıştı. | TED | لأننا كنا نعرف أن قبل 6 سنوات أُنقذ نصف عدد البطاريق التي غمرت بالنفط ونصفهم فقط بقي حيًا |
Ve takip eden çalışmalardan biliyoruz ki bunlar petrole hiç bulanmamış penguenler kadar uzun yaşadılar ve neredeyse onlar kadar iyi üreme gösterdiler. | TED | وعلمنا من دراسات متابعة أنها عاشت لمدة.. تقوق ما عاشته أي بطاريق غمرت بالنفط كما تناسلت بنجاح |
Petrolden konuşarak bizi sıkamazsınız. Eğlenmeye geldik buraya. | Open Subtitles | لا يجوز لكم أن تضجرونا بالكلام الخاص بالنفط إنني هنا لأستمتع |