"باليسار" - Traduction Arabe en Turc

    • sol
        
    • Solla
        
    • Soldaki
        
    • solda
        
    • Sola
        
    • sağdan
        
    Bütün yer. Sağ ile daire. sol ile daire... Open Subtitles الأرضية كلها، دائرة باليمين، دائرة باليسار
    sol ayağınla yürümeye başla, sol elinle topu sür, tamam mı? Open Subtitles حسنا خذ خطوه الى الخلف باليسار و صوبها باليمين
    Önce Solla bir tane çaktım. Sonra sağımı savurdum. Open Subtitles حاربتهم باليسار ومن ثم باليمين
    - Şimdi siz denemelisiniz, haydi. Ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz. Solla başlayın. Open Subtitles حاولى ، انه سهل , إبدئى باليسار
    Yerinde olsam Soldaki masaya sataşmazdım. Open Subtitles إذا كنت أنت أود البقاء بعيدا عن تلك الطاولة التي باليسار
    Soldaki benim. Sağdaki senin. Müdür sorun yaratmaz. Open Subtitles سأقضي على من باليسار وأنت من باليمين والمدير ليس بمشكلة
    Çalılığın orada. solda açık bir alan var. Open Subtitles هناك بين الشجيرات أنه واضح باليسار
    Sola. Biliyordum. Pekala. Open Subtitles باليسار, كنت أعرف حسناً, الآن؟
    Rakibine sağdan yumruk yağdırıyor. Şimdi soldan yumrukluyor. Open Subtitles يسدد له لكمة باليمين، يسدد له لكمة باليسار.
    Bir sağ kolumdaki kasları sıkıyorum, bir sol kolumdaki kasları sıkıyorum. Open Subtitles ثنيت عضلاتي باليسار ثم ثنيت عضلاتي باليمين
    sol yumruk... sol, sol... Aparkat... sol elle aparkat. Open Subtitles ألكم باليسار، باليسار فقط باليسار باليمين
    Damat sağ taraf. Gelin sol taraf. Open Subtitles ذوي العريس باليمين، ذوي العروس باليسار
    Şunu sağ elinle şunu da sol elinle tut. Open Subtitles إحمل هذا باليدّ اليمنى وهذا باليسار.
    Sonra sağ, sağ, Solla da aparkat. Open Subtitles ثم يمين، يمين وتوجه له لكمة باليسار
    Solla atıyorum. Open Subtitles و ألقي باليسار
    Sağdaki Andi'nin çizdiği. Soldaki de Maggie'nin ki. Open Subtitles هذه اندي باليمين وهذه ماغي باليسار
    Soldaki, Virginia'daki kulübede bulunan saç. Open Subtitles الشعر باليسار من الكابينة فى "فرجينيا"
    CA: Açıklar mısın, Soldaki bu programın büyük kısmında bilgisayar kamyon ve arabalar yerine bu noktaların onu solladığını görüyor. TED (أنديرسون): لإيضاح الأمر، على الجانب الكبير باليسار في هذا البرنامج، ترون ما يراها الحاسب الآلي كشاحنات وسيارات التي تتجاوز السيارة وهكذا
    Mürekkep hokkası solda. Open Subtitles الحبر كان باليسار
    Üstte solda. Open Subtitles أنه يأتى من القمة باليسار.
    Sola döneceğiz sanırım. Open Subtitles إنها باليسار على ما أظن
    Şimdi sağdan geliyor. Open Subtitles ها هو يضرب باليسار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus