"بايز" - Traduction Arabe en Turc

• Baze
• Baez
• Lux

Bana siper alıyorsun ve Baze'e darbeler yağdırıyorsun bu, durumu hiç kolaylaştırmıyor.
تتكلم عني وعن بايز لأن الأمر لن يكون بهذه السهولة

Bak, Baze benim içinde büyük bir sorun.
ما الذي يحدث ؟ إنظر بايز حطم علاقتي أنا أيضا

Dün sana ödevleri vermek için geldiğimde ki seni görmek için saçma bir bahaneydi Baze'le karşılaştım.
البارحة أحضرت لك واجبك عذري لأراك وقعت في بايز أولاً

Yani gerçekten şu Jones denen çocuğun sadece Baze dedi diye mi seninle ilgilendiğini sanıyorsun?
وأنت تعتقدين أن جونز مهتم بك فقط لأن بايز طلب منه ذلك

Joan Baez'in kocası parmağını kesmemişti.
زوج جوان بايز لم يقطع اطراف اصابعه انها القبله الفرنسيه عليك ان تفتحي فمك

Beni nargileci kız olarak tanımadığın Bug'ın arabanı çalmadığı Baze seni benimle çıkman için her neye zorladıysa bunu söylemediği zamana dönmek istiyorum.
أريد أن أعود كما كنت تعرفني من قبل قبل أن يسرق باج سيارتك قبل حديث بايز معك

Sanırım Baze'in söylemeye çalıştığı en anlamlı seks çiftlerin birbirini uzun zamandır mesela liseden beri tanıdıklarında yaptıklarıdır.
أعتقد أن ما يريد بايز قوله المعنى الأساسي للجنس أن يحدث بين شخصين يعرفان بعضهما

Baze buraya gelip beni tekrardan hamile bırakıp gidemeyecek.
إنه ليس وكأن بايز هنا ليجعلني أحمل ، ثم يرفضني من جديد

Baze Abby'den yardım istedi çünkü çuvalladığını düşünmeni istemedi.
بايز طلب من آبي مساعدة ، لأنه لم يكن يريدك أن تظني بأنه بأنه لا يعرف شيئاً الأسبوع الماضي

Yılın ebeveyni kategorisinde Baze de koca bir sıfır aldı.
في مسابقة الآباء السنوي خسر بايز خسارة كبيرة

Baze'in, sen ve Ryan evleniyor diye artık hayatımın bir parçası olmadığını düşünmesini istemiyorum.
لا اريد ان يعتقد بايز ان لانك تزوجت راين لم يعد هو جزء من حياتي

Baze'e Ryan'la evlenmemi istemediğini mi söyledin?
أمم.. هل اخبرتي بايز أنك لا تريدين مني أن اتزوج راين ؟

Tek söylediğim şey Baze'in senin söylediğin gibi sana karşı dürüst olmasını düşündüğümdü.
كل ما قلته أني أعتقد أن على بايز أن يكون صريح معك مثلما قلتي

Bak, sen ve Baze birbirinizin hayatlarına girer girmez, birlikte oldunuz.
انظري ، سرعان ما سوف تعودين أنت مع بايز لحياة بعض . لقد نمتم مع بعض

Benim için seni ve Baze'i bulmak da hayaldi.
أنا وإيجادي لك ولـ بايز ، هذه قصة خيالية

Baze sana seni sevmediğini söylediğinde bilmen gereken şeyi söylemiş oldu.
عندما لم يخبرك بايز أنه يحبك لقد أخبرك ما يجب أن تعرفيه

Baze asla istediğin gibi biri olmayacak.
بايز لن يكون ابدا الشخص الذي تريدينه ان يكون

Sadece Baze bizden rol yapmamızı istedi diye bu aslında çıktığımız anlamına gelmez.
ليس لأن "بايز" أجبرنا على الإدعاء بأننا نتواعد لا يعني ذلك بأننا نتواعد

Baze'in yemeği sanki bir hafta önceydi.
العشاء في منزل بايز بدا وكأنه منذُ أسبوع

Kızgın olduğunu biliyoruz, ama bunun acısını Baze'den çıkaramazsın.
نحن نعلم أنك غاضبه , ولكن التكفير عن كل ذلك بالكذب على بايز

Clay Parker ve Shawna Baez'in arkalarinda biraktigi partikulleri incelerken çok ilginç bir sey buldum.
كنت أحلل الجزيئات التي تركها (كلاي باركر) و(شونا بايز) ووجدت شيء ملفت للغاية،

Hayır, Lux, bu Abby'e uydurduğu bir bahane.
لا ، لكس إنه عذر فقط أعطاه بايز لـ آبي