Söylemem gerekir ki, şimdi bu hilesiz bir program parçası, bu gerçek bir internet tarayıcı ve aslında bir Google sitesi ve bugün canlı olarak test edeceğiz. | TED | و يجب أن اخبركم، حالاً، هذا جزء برنامج محض، هذا متصفح انترنت و هذا موقع جوجل الحقيقي، و سنقوم بتجربته اليوم مباشرةً. |
Elimizdeki şey, tahmin. Bir test grubu üzerinde deniyoruz. | Open Subtitles | ما لدينا هنا هو مُستحضرٌ أوّليّ نقوم بتجربته على مجموعة إختباريّة |
Avinex Endüstri, ilacı test için daha yeni piyasaya sürdüler değil mi? | Open Subtitles | أعرف أن صناعات آفينيكس قد بدأت بتجربته صحيح؟ |
Hem sen hiçbir şey yapmıyorsun çünkü ben zaten çoktan denedim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك ، فإنك لم تكن لتقم بأي شيء لم أقم بتجربته من قبل بنفسي |
Yeterince açık olmak gerekirse Ben denedim. Bende hiçbir işe yaramadı. | Open Subtitles | إفشاء كامل، لقد قمت بتجربته لم يؤثر بي قط |
İnsanların duyularını daha önce tecrübe edemedikleri kadar yükseklere ulaştırmak için tasarlandı. | Open Subtitles | لقد صمم لزيادة فاعلية الحواس بمستويات أبعد بكثير مما سبق بتجربته على البشر من قبل |
Saha testini kendimiz yapacağız. | Open Subtitles | نريد أن نقوم بتجربته ميدانياً بأنفسنا. |
1978'de bir grup eşcinsel üzerinde test etmeye başlamışlar. | Open Subtitles | بدؤوا بتجربته في العام 1978 على مجموعة من المثليين. |
"Robot ya da değil" adında bir test ve gidip kendiniz de oynayabilirsiniz. | TED | ويسمى "آلي أو لا"، ويمكنكم أن تقوموا بتجربته بأنفسكم. |
Kaç kişiyi test ettin? | Open Subtitles | كم عدد الناس الذي قمت بتجربته عليهم |
Kaç kişiyi test ettin? | Open Subtitles | كم عدد الناس الذي قمت بتجربته عليهم |
Bu bir silah. Bunu test ediyordun. | Open Subtitles | إنه سلاح، قمتِ بتجربته ميدانياً |
Chaplin ileri gidip onu bu sabah test etmiş. Kendi başına. | Open Subtitles | قام شابلن بتجربته هذا اليوم |
Dinle, size bir iyilik yaptım, onu denedim. | Open Subtitles | لقد قدمت لكم خدمة، قمت بتجربته لكما |
Bu öğlen üstümde denedim ve ikinci bir deriymiş gibi hissettirdi. | Open Subtitles | -ممم أنا فقط.. لقد قمت بتجربته هذا المساء.. |
Bir kez denedim. | Open Subtitles | لقد قمت بتجربته مرة |
denedim hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | قمت بتجربته لم يعجبني |
Altı yıl önce, Bakımevinde gönüllü olarak çalışmaya başladı, ve tecrübe ettiği şey onun hayatını değiştirdi. | Open Subtitles | قبل 6 أعوام كان متطوعًا في دار الرعاية وما قام بتجربته هناك |
Ve ben onu tecrübe edemiyordum. | Open Subtitles | ولم تسنح لي الفرصه بتجربته |
tecrübe etti. | Open Subtitles | قام بتجربته |
Oh be! Yol boyunca beta testini yapacak öyleyse? | Open Subtitles | هل سيقوم بتجربته على الطريق؟ |
Yol boyunca beta testini yapacak öyleyse? | Open Subtitles | هل سيقوم بتجربته على الطريق؟ |