"بتدمير" - Traduction Arabe en Turc

    • zarar
        
    • yok etmek
        
    • imha
        
    • yerle
        
    • mahvetmek
        
    • yok ederek
        
    • yok etme
        
    • yok etmekle
        
    • yok etmeye
        
    • mahvetmekle
        
    • mahvetmene
        
    • mahvetme
        
    • yok edecek
        
    • mahvetti
        
    • yıkmakla
        
    P.S. beyninin sağ tarafına zarar veren bir felç geçirdi. Bu onu sol tarafındaki her şeyden bihaber bıraktı. TED تعاني بي.إس. من صدمةٍ قامت بتدمير الجزء الأيمن من المخ، ممّا جعلها غير مدركة لكلّ شيء على جانبها الأيسر.
    Asıl soru, Korkuluk neden üniversiteyi yok etmek istiyor? Open Subtitles والسؤال هو , لماذا يريد الفزاعة القيام بتدمير الجامعة
    Bizim asıl hedefimizin Midway olduğunu ancak, Amiral Nagumo'nun uçak gemileri 24 saat sonra adaya hücum edip, Amerikan uçaklarını ve sahil bataryalarını imha ettiğinde anlayacaktır. Open Subtitles هو لن يدرك ان هدفنا الرئيسى هو ميدواى الا بعد 24 ساعه , عندما تقوم حاملات ناجومو بضرب الجزيره وتقوم بتدمير الطائرات الامريكيه و البطاريات الساحليه
    Teröristler finans dünyasını yerle bir ederse ve kendisine de virüs bulaştırırlarsa kullanmak için. Open Subtitles تحسّباً لقيام الإرهابيّين بتدمير الإقتصاد العالمي، بالإضافة إلى سبب سعادة الإنسان. إنّه أمر لا يُصدّق.
    Bu yüzden yazmadım..hiçbişeyi mahvetmek istemiyordum Open Subtitles هذا هو السبب لعدم كتابتي لك لم أرغب بتدمير الأمور ثانيةً
    Yani galaksiyi, içindeki herkesi yok ederek koruyacaktın, öyle mi? Open Subtitles كنت ستقوم بالحفاظ على المجرة بتدمير كل أحد بداخلها ؟
    Ve o yolu seçtiğinde çekirge, kanıtları yok etme riskin vardır. Open Subtitles و عندما تأخذين ذلك المسار يا مبتدئة فإنك تخاطرين بتدمير الدليل
    Karşı koyulursa, köyleri yakıp yıkmakla... ve üzerine gönderilen her lejyonu yok etmekle tehdit ediyor. Open Subtitles إذا عارضتم فإنه يهدد بنهب و تخريب ريف الدولة و بتدمير أي فيلق يتم إرساله ضده
    İyilik timsali, kendin yok etmeye sürükleniyor. Open Subtitles فهو مصدر للخير الطاهر الذي يقوم بتدمير نفسه
    O iğrenç bir şantajcıydı, Jess. Hayatımı mahvetmekle tehdit etti beni. Open Subtitles لقد كان مبتز حقير ياجيس وقد هددنى بتدمير حياتى
    Bir toplum her türlü hastalığın tedavisini bulurken aynı toplum nasıl bu kadar zarar veren bir kurşun geliştirebilir? Open Subtitles جيرالد : ما هو داكي : إن الدول أوجدت العلاج لمعظم الامراض وصنعت مثل هذه الرصاصة التي تقوم بتدمير الجسـم
    Daha fazla zorlarsak, ulaşmaya çalıştığımız bölümler zarar görebilir. Open Subtitles إذا واصلنا أكثر سنخاطر بتدمير الأجزاء التي نحاول إستخراجها
    Onu yok etmenin başka tek bir yolu daha var. Lanetin nesnesini yok etmek. Open Subtitles إنّ الطريقة الأخرى لهزمه هي بتدمير اللعنة،
    Ve bunu yapmanın tek yolu da beni iyi yapan tek şeyi yok etmek olduğunu biliyordu. Open Subtitles ولقد عرف بأنَّ الطريقة الوحيدة لفعلها هي بتدمير الشيء الوحيد الذي يُبقيني طيباً
    Eğer bana bir şey olursa bilgilerimi imha etmeye hazır adamlarım var. Open Subtitles قومي لديهم تعليمات بتدمير شبكة المعلومات إن حدث أي مكروه لي
    Grubunuzdan bir üye neredeyse Tiliyum rafinerisini imha etti. Open Subtitles قام عضو من مجموعتك تقريباً بتدمير مصفاة التيليوم
    Polisler gelip burayı yerle bir edecekler. Open Subtitles سوف يأتون إلى هنا سوف يقومون بتدمير هذا المكان
    İnsanların hayatını mahvetmek sıradan bir şey değildir hoşunuza mı gitti bu? Open Subtitles لا شيء غير ضار بتدمير حياة الناس من أجل ماذا؟ الضحك؟
    Hera'ya yaptıklarını, yedi tapınağını yok ederek ödeteceğim. Open Subtitles لأسترجع سعادتى مرة أخرى بتدمير هياكلها السبعة
    Kendini tutmayı öğren, ya da kendini ve sevdiğin her şeyi yok etme riskine gir. Open Subtitles تعلم كيف تقاوم، او خاطر بتدمير نفسك وكل من تحب
    Evet, Teyla Wraithlerin Atlantis'i yok etmekle ilgilenmediklerini söyledi. Open Subtitles تيلا تقول ان الرايث غير مهتمون بتدمير اطلنتس
    Sanırım o sene dünya gününü kutlamayı bırakıp bir zamanlar sevdiği dünyayı yok etmeye yemin etmişti. Open Subtitles وأعتقد انها كانت نفس السنة التي تنكر فيها من يوم الأرض وتعهد بتدمير الكوكب الذي أحبه يوم من الأيام
    Ama şu konuda yapabileceğin birşey var şu anda burada yaşadığını , ailemi mahvetmekle geçirdin. Open Subtitles لكن الشىء الذى تستطيع فعل شىء حياله هذا الشىء الذى يوجد هنا و الآن أنك تمضى وقتك بتدمير عائلتى
    Sabahlara kadar eğleneceksin diye şansımı mahvetmene izin vermem. Open Subtitles .وانا لم اسمح لك بتدمير مستقبلى .من اجل بعض التسكع فى اليل
    Sırf senin hayatın mahvoldu diye başkasının da hayatını mahvetme. Open Subtitles اتعلم, لان حياتك مدمَّرة، لا تقم بتدمير حياة شخص اخر
    Çok etkileyici Majesteleri. Onu yok edecek misiniz? Open Subtitles فاعلية كبيرةفخامتك هل ستقوم بتدمير الارض؟
    Ben bir çocukken, bir ateş bükücü tüm ailemi mahvetti. Open Subtitles ، عندما كنت صبياً خارق النار قام بتدمير عائلتى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus