"بتصويره" - Traduction Arabe en Turc

    • fotoğrafını
        
    • filme
        
    • resmini
        
    • onu
        
    • çektiğimi
        
    Bobby, fotoğrafını çektiğim en enteresan kişiydi. Open Subtitles بوبي ربما كان أكثر من قمت بتصويره إثارة للاهتمام
    fotoğrafını çektiğimi bilmiyordu, o sırada eli kolu bağlıydı. Open Subtitles هو لم يعرف بأنني قمت بتصويره لقد كان مقيداً إلى حد ما بذلك الوقت
    Eğer bulduysan, fotoğrafını çekip telefonuma gönder. Open Subtitles حسنٌ، طالما أنّك وجدته قم بتصويره وقم بإرساله على هاتفي الخلوي
    Daha dün, kendisini filme çektiğimi iddia eden bir adam tarafından saldırıya uğradım. TED البارحة بالضبط، قام شاب بالتهجم عليّ مدعيًا أنني كنت أقوم بتصويره.
    Çöpünde ne olduğunu bilmek istiyorum, Her akşam yemeğinde resmini istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف ما بداخل قمامته ولتقم بتصويره خلال كل وجبة عشاء له.
    onu yoğun sisle çevrili büyük bir kuşa benzeyen canavar olarak canlandırıyoruz. TED فقُمنا بتصويره كأنه وحشٌ طائرٌ وضخم، يُحيط به ضبابٌ كثيف.
    Ve sen de adamın fotoğrafını basıp her yere dağıtırsın. Open Subtitles وبعدها ستقومين بتصويره وعمل نشره، مهما كان
    Naziler'in fotoğrafını çektiği her şeyi sakladıkları yer. Open Subtitles قام النازيون بتخزين كل شئ قاموا بتصويره
    Ben de bir numarayı arar gibi yaptım ve Smith'den habersiz, fotoğrafını çektim. Open Subtitles -و أخذت في تمثيل أني أتصل برقم و أنا أقوم بتصويره
    fotoğrafını çektim ve ölçtüm. Open Subtitles لقد قمت بتصويره وقياسه
    Ama gerçekten parti yaptık, Barn. Hatta filme çektik, bak. Open Subtitles لكننا أقمنا حفلاً لك في الحظيرة وقمنا بتصويره حتى ، انظر
    - onu filme alıp sitenizde yayınlayarak kötü bir şöhret aramadığınıza inanmak zor. Open Subtitles أنك كنت تتطلعين للسمعة السيئة بتصويره ومن ثم الإرسال عبر الانترنت
    Gardiyani, ingiliz bombalarinin daha sonra yere serecegi Dresden kentine ilginç ziyareti sirasinda onu filme almaktan büyük zevk duyuyor. Open Subtitles الذى كان سجانوه يستمتعون بتصويره خلال زياره مثيره للاهتمام الى مدينه بريزدا المدينه التى سواها القصف البريطانى بالارض فيما بعد
    Odaları boyadık. Boş odalarda resmini çektim. Open Subtitles أعدنا صباغة الغرف وقمت بتصويره في الغرف وهي خالية
    Çöpünde ne olduğunu bilmeliyim, her yemekte resmini çekin. Open Subtitles أريد أن أعرف ما بداخل قمامته ولتقم بتصويره خلال كل وجبة عشاء له.
    Bir resmini çektiler mi? Open Subtitles قل قاموا بتصويره حتى أراه
    onu Snake River, Idaho'daki suç mahalinde fotografladım. TED قمت بتصويره في مكان الجريمة في نهر سنيك في ولاية ايداهو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus