Bu canlı, tekrar ediyorum bu canlı yayın. | Open Subtitles | هذا بثّ مباشر أكرر ، هذا بثّ مباشر |
Bu kayıt değil. canlı yayın bro. | Open Subtitles | ليس مسجّلاً، إنّه بثّ مباشر |
Pensilvanya Şehri'nin yaşadığı gelmiş geçmiş en büyük felaketin yol açabileceği sonuçları bildirecek bir haberle canlı yayında karşınızdayız. | Open Subtitles | نحن في خِضمّ بثّ مباشر حالياً لأعظم كارثة في تاريخ "بنسلفانيا" |
Ben Dan Fisk, Derry'den canlı yayında. | Open Subtitles | "معكم (دان فيسك) في بثّ مباشر من (ديري)" |
Çevredeki trafik kameralarını canlı olarak ekrana yansıt. | Open Subtitles | أظهروا كلّ بثّ مباشر لكل آلة تصوير مرور بالمنطقة |
O.J. Simson'u taşıyan arabanın canlı görüntüleri 360 North Rockingham'daki evine geri dönüyor... | Open Subtitles | بثّ مباشر الآن، للسيارة التي (توصل (أو جي وتعيدهُ لمنزله في روكينغهام.. |
İşgal altındaki bölgeye canlı yayın yapıyoruz. | Open Subtitles | "معكم في بثّ مباشر للمنطقة المُحتلّة" |
Rodney ve ben Daedalus'tan gidebilecek bir alt-uzay yayını kurduk ve ben sistemlerimizi hem ses hem görüntü frekanslarını kaldırabilecek şekilde ayarladım. yani onları canlı yayında görüp duyabileceğiz. | Open Subtitles | أعددت و(رودني) مرحّلاً [فضائيًا فرعيًا عبر الـ[ديدالوس إستطعت أن أعدّ أنظمتنا كي تتلقى تردّدات سمعية ومرئية يمكننا أن نراهم ونسمعهم في بثّ مباشر {\pos(192,200)} |
Hapsburg İmparatorluk Sarayı'ndan canlı olarak Çarpışan Arabalar Dünya Kupası. | Open Subtitles | بثّ مباشر من القاعة الكبرى بقصر (هابسبيرغ) الإمبراطوري، بطولة دوري السيارات الاصطدامية. مزيد من الطعام. |
Karşınızda canlı olarak Brent Musburger. | Open Subtitles | تبدو في بثّ مباشر في برنامج (برنت مسبرغر). |
O.J. Simson'u taşıyan arabanın canlı görüntüleri 360 North Rockingham'daki evine geri dönüyor... | Open Subtitles | بثّ مباشر الآن، للسيارة التي (توصل (أو جي وتعيدهُ لمنزله في روكينغهام.. |