İlk kitabımı çıkardığımda, onu tüm Brezilya'ya dağıtabilmek için gerçekten çok sıkı çalıştım. | TED | عندما نشرت أول كتاب لي، عملت بكل جهد، بجهد كبير حقاً لتوزيعه في كل مكان في البرازيل. |
Bu çok fazla para. çok sıkı çalıştım. | Open Subtitles | سيكون ذلك مبلغاً كبيراً لقد عملت بجهد كبير |
Bundan çok beklentimiz var, çok sıkı çalıştık. | Open Subtitles | فعلنا الكثير لهذا عملنا بجهد كبير. |
Los Angeles'daki hava kirliliğini azaltmak için çok çalıştık. | TED | لقد عملنا بجهد كبير .. لكي نحد من الضباب الدخاني الذي كان يحوم فوق سماء لوس انجلوس |
O yüzden çok çalıştı ve okul masrafların için para gönderdi. | Open Subtitles | لذا عمل والدك بجهد كبير وأرسل لي مصاريف دراستك |
Çok zinde ve hoppa, ayrıca Çok çalışıyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | أنها مناسبة و مرحة ، و يبدو أنها تعمل بجهد كبير |
Onu gördüm. Senin çok çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | .نعم، أراه من حين لآخر يقول أنك تعملين بجهد كبير |
Ben sadece bizim ekibimizin World Jam'i kazanmasını istiyorum tamam mı? Bundan çok beklentimiz var, çok sıkı çalıştık. | Open Subtitles | فعلنا الكثير لهذا عملنا بجهد كبير. |
Çünkü benim aksime o bunun için çok sıkı çalıştı. | Open Subtitles | لأنها تعمل بجهد كبير بعكسي. |
Bu arada, çok sıkı çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتَ تعمل بجهد كبير |
Üstü başı hep kirliydi çünkü çok sıkı çalışırdı. | Open Subtitles | لأنه كان يعمل بجهد كبير |
- Evet. - çok sıkı çalışıyordun. | Open Subtitles | نعم - لقد كنت تعمل بجهد كبير - |
Henry için sevinmiştim. Bu an için çok sıkı çalıştı. | Open Subtitles | لقد عمل بجهد كبير لتلك اللحظة |
Son iki buçuk yıldır, online haritaların çalışma şekillerini yeniden tanımlamak için çok çalıştık. | TED | في العامين والنصف الماضيين، كنا نعمل بجهد كبير على إعادة تعريف طريقة عمل الخرائط غلى الإنترنت. |
(Islık Sesi) Onları mümkün olduğunca gerçekçi gösterebilmek için çok çalıştık. | TED | (صفير) وبالتالي اشتغلنا بجهد كبير لجعلها نابضة بالحياة بقدر الإمكان. |
Çocuklar bunun için çok çalıştı. Çok iyiler. | Open Subtitles | عمل هؤلا الأولاد بجهد كبير لتحقيق هذا ، إنهم بارعون |
Sana doğum gününde bir hediye alabilmek için çok çalıştı. | Open Subtitles | لاجل أن يشترى هديه عيد ميلادك عمل بجهد كبير |
Çok çalışıyor ve çalıştığı zaman bazen stresli oluyor ve çok baskı altına girdiğinde çok içiyor. | Open Subtitles | إنهُ يعمل بجهد كبير وأحياناً يتعرض للضغط وعندما يكون تحت الكثير من الضغوط يشربُ كثيراً |
Seks objesi olarak görülemeyecek kadar Çok çalışıyor insan. | Open Subtitles | تعمل بجهد كبير كي لا تُرى كشيء جنسي |
Okul ve diğer şeyler için çok çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم انك تعلمين بجهد كبير في المدرسه وفي كل شيء، و.. |
Okuldakilerden Gi Hyun'un gerçekten çok çalıştığını duydum. | Open Subtitles | سمعت من الناس الذين يعملون بالمدرسة ..أن غي هيون يعمل بجهد كبير |