"بجواره" - Traduction Arabe en Turc

    • yanında
        
    • yanındaki
        
    • yanına
        
    • etrafında
        
    • yanındayken
        
    • yanındaydı
        
    yanında ufacık görünüyordun. Jessica Lange ve King Kong gibi. Open Subtitles تبدين ضئيلة جدا بجواره مثل جيسيكا لانج و كينج كونج
    Sana nişanlının mahkemede kimin yanında oturduğunu hatırlatmama gerek var mı? Open Subtitles أعليّ تذكيرك بالشخص الذي كانت تجلس خطيبتك بجواره في قاعة المحكمة؟
    Doğru, bundan hiç şüphem yok, ama biz, onun yanında olması gereken en son kişileriz. Open Subtitles نعم, أنا لا أشك بذلك للحظة ولكننا اّخر شخصين يجب أن يكونا بجواره الاّن
    İçgüdüsel olarak yanındaki kadını korumak istiyor. Open Subtitles غريزته تجعله يريد أن يحمي المرأة الجالسة بجواره
    Ne yapmamı bekliyorsunuz? yanına yatıp, elini mi tutayım? Open Subtitles ماذا تتوقعى منى أن أفعل أرقد بجواره فى الفراش وأمسك يده
    Her gece eve çok geç geliyor ve beni etrafında istemiyor. Open Subtitles هو يأتي متأخرا كثيرا كل ليلة واقدر ان اقول انه لا يريد ان اكون بجواره
    Fakat Sör George, yanında uygun bir eşle siyasette, iş alanında harika işler başarabilirdi. Open Subtitles ولكن, بالنسبة للسير جورج, وفى وجود الزوجة المناسبة بجواره كان يمكنه ان يحقق الكثير فى مجال السياسة, والأعمال
    Bütün gün kusuyor olsaydı, ben de onun yanında durmazdım. İş yeri o zaman? Open Subtitles لم أكن لأقف بجواره إن كان يتقيأ طوال اليوم
    Efendim, sorun yok. Zaten beni yanında istemiyor. Open Subtitles نعم يا سيدى ، لكنه لا يريدنى بجواره على أى حال
    Neden onun yanında olamadığımı bile bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعلم لماذا لم أكن بجواره فى وقت كهذا
    Ve yanında olmaya katlanabildiğim tek insan ise kısıtlanmış bir vampir. Open Subtitles والشخص الوحيد الذي أستطيع أن أتحمل أن أكون بجواره هو مصاص دماء
    En iyi "Kilo Takipçileri" toplantısı 23. Cadde'de yapılandır. Yaklaşamazsın bile çünkü yanında "Kremalı Gevrek" var. Open Subtitles بشارع 23، لا أستطيع الإقتراب لوجود متجر حلويات بجواره
    Eğer istediğin adam oysa, o zaman git yanında dur. Open Subtitles إذا كان هذا الرجل هو بغيتك فأذهبي لتكوني بجواره
    İstediğin adam oysa git yanında dur. Open Subtitles إذا كان هذا الرجل هو بغيتك فأذهبي لتكوني بجواره
    -3 kez çıktık. Bütün gün kussa ben de onun yanında durmazdım. Open Subtitles لم أكن لأقف بجواره إن كان يتقيأ طوال اليوم
    Bütün gün kussa ben de onun yanında durmazdım. Open Subtitles لو كان يتقيأ طوال اليوم لَما وقفت بجواره
    Adamın yanındaki koltuk saatlerdir boş. Open Subtitles ذلك المقعد بجواره يبدوا خاليا منذ ساعة مضت
    Birçok balıkçı kayığın etrafına toplanmıştı. yanındaki şeyin ne olduğuna bakıyorlardı. Open Subtitles العديد من الصيادين كانوا يحيطون بالزورق " " يشاهدون الشئ الذى بجواره
    Büyük bilgisayar patronu, daktilonun yanına koydum. Open Subtitles خبير الحواسيب جلست بجواره في الطباعه على الكمبيوتر
    Bu da koca, yağlı bir çek olur işte. Öyle büyük bir çek olsun ki, uçakta yanına oturduğun zaman çekin iki tane koltuk alması gerektiğini düşünürken bul kendini. Open Subtitles ـ هذا صّك كبير وضخم ـ صّك ضخم لدرجة أنك عندما تجلس بجواره في طائرة
    Yakında üvey annesinin etrafında olmasına alışacaktır. Open Subtitles و قريبا سوف يعتاد على وجود زوجة أبيه بجواره
    Cortexiphan, yeteneklerim... Sadece onun yanındayken gün yüzüne çıkıyor. Open Subtitles الكورتكسفان، قدراتي، نجح ذلك فقط عندما أكون بجواره.
    En ufak sorunda elinden tutup kaldırmak için AJ'in yanındaydı. Open Subtitles كل مشكلة صغيرة يواجهها, فتكون بجواره لتنهضه و تمسح دموعه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus