250 bin Filipinli denizci var. Dünyadaki her milletten fazla. | Open Subtitles | هناك 250.000 بحار فلبيني أكثر من أي جنسيه في العالم |
Geçen yıl bu zamanlar, 20 gemi ve 500 denizci rehine alınmıştı. | TED | فى العام الماضى، فى هذا الوقت، تم إحتجاز 500 بحار كرهينة. |
Bütün bu kural ve kanunlara rağmen, ...Bristol'da dürüst bir denizci kalmamış ! | Open Subtitles | ومع كل هذا الأخذ والرد إلا أنه لا يوجد بحار أمين في كل مرفأ بريستول |
bir deniz altı kaşifi olmak için donatıldıysanız, bir deniz altı kaşifi olacaksınızdır. | TED | إذا كنت مجبول لأن تصبح مستكشف عالم البحار، فانك ستصبح مستكشف بحار. |
Üs'te her denizcinin kendi güvenlik kartlarıyla geçtiği kontrol noktaları var. | Open Subtitles | كل بحار لديه شارة أمنية وهناك نقاط تفتيس في كل القاعدة |
Tütünün, kötü koktuğuna kanaat getirmiş ve güverteden aşağı atmış, ama bir Gemici Roderigo adındaki asi bir Gemici tütünün birazını saklamayı başarmış. | Open Subtitles | اعتقد أنه قذر , و قام برميه .. لكن أحد البحارة بحار ضال .. قام بالإحتفاظ ببعضه |
Usta bir denizci için, gemideki en gence saldırmak çok zordur, Jim. | Open Subtitles | وهذا صعب جدا على بحار خبير وعلى احد مثلك أنت |
Baksana, sadece bir denizci var. Bu tekneyi idare etmeye yetmez. | Open Subtitles | ليس لدينا الا بحار واحد هذا لا يكفي لادارة القارب |
Sadece birimiz denizci. | Open Subtitles | واحد منا فقط هو بحار اعتقد اننا يجب ان نأخذ بنصيحته |
Üzerinde yatın adı yazılı denizci şapkası giymek, gelenek değil mi? | Open Subtitles | أليس من المعتاد ارتداء قبعة بحار مع اسم اليخت عليها؟ |
Yaşlı bir denizci, Le Strade zor zamanlar geçiren yaşlı bir denizci. | Open Subtitles | بحار قديم يا لوستراد, والذى سقط فى ظروف صعبة. |
Üzerinde çok hoş duracak, tam denizci giysisi. | Open Subtitles | سيبدو جميلا عند ارتدائه، بصدق، بذلة بحار صغير |
Bu kıta, ilk olarak Majestelerince görevlendirilmiş bir denizci tarafından keşfedilmiştir. | Open Subtitles | هذه القارة اكتشفها لأول مرة بحار أرسل من قبل جلالتك |
Sadece kirli çiftlikler ve huysuz katırlar. Ve kendine saygı duyan bir denizci katır sürerek yaşamaz. | Open Subtitles | فقط قذارة و بغال , و ليس هناك بحار محترم يعيش هناك |
Yeni bir cennet görüyorum ve yeni bir dünya ne zaman ilk cennet ve ilk dünya geçer... ve orada deniz yoktur. | Open Subtitles | عندما السماء الأولى و الأرض الأولى رحلوا ولم يكن هناك بحار |
Her ne kadar Napolyon Elması'na dokunulmadıysa da kimliği belirsiz davetsiz konuk Yedi deniz Gezgini'nin bakım görevlisini bayıltıp, onun giysisiyle gemiye girmiş. | Open Subtitles | بالرغم من شهرتهم ماسات نابليون غير ملموسه أمسكنا الدخيل المجهول ملاح السبعه بحار عامل الصيانه |
-Acaba bu Tartarus, ...hiçbir denizcinin geri dönmediği yer mi? | Open Subtitles | حسنا هل هي تارتوريس نفسها ؟ التي لم يرجع بحار منها ؟ |
Aferin. İyi bir cin olduğun kadar iyi de bir Gemici olacaksın. | Open Subtitles | أحسنت صنعا "بارانى" , ستكون بحار جيد كما كنت جنى جيد |
Karadayken bir denizciye asla güvenme. Bu işe hiç karışma. | Open Subtitles | أبداً لا تثق في بحار على اليابسة، أنت أفضل منه |
Biliyorum, bu garip, çünü ben denizciyim... ama...kancalar. Kancalar. | Open Subtitles | اعلم انه غريب لاني بحار انه الخطاف, الخطاف |
Sen iyi bir denizcisin. Fakat stres seni etkilemeye başladı. | Open Subtitles | إنك بحار بارع لكن الضغوط بدأت في التأثير بك |
NCIS, bir gün işe gelmeyen bir denizciyi araştırıyorsa, sorun var demektir. | Open Subtitles | عندما يتحقق مركز التحقيقات من بحار غاب ليوم واحد, فهناك خطب ما |
Hayır, aksine benim bu elim denizleri kızıla boyayacak, yeşil suları kızıla çevirecek. | Open Subtitles | كلا بل هي يدين ستكثر من بحار الأحمر القاتم محولةَ الأخضر إلى أحمر |
Milyonlarca baligin oldugu ve planktonlarin bulut kümesi halinde actigi denizler vardir. | Open Subtitles | هنالك بحار تحتشد الأسماك فيها بالملايين و يزدهر فيها البلانكتون بشكل هائل. |
14 yaşımdayken bir denizciyle yatmıştım. | Open Subtitles | أقمت علاقة مرة مع بحار عندما كان عمري 14 |
Dahası, denizciler yemek yedikten sonra temizlik yapıyorum. | Open Subtitles | وليس هذا فقط أنظف الفضلات خلف كل بحار يأكل |
O, insanları merakta bırakmayacak kadar iyi bir denizcidir. | Open Subtitles | إنه بحار رائع أثناء الليل لا تشعر بالملل معه ولاندع أحد يعلم |
Bir denizciden öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت من بحار و الآن كُف عَن المماطلة |
- Bana hükmedemezsin bahriyeli. | Open Subtitles | إنك ليست لديك أية سلطة علي يا بحار |