| Bu aslında biraz garip fakat dışkı organizmaları seviyesine baktım, bu, su yollarımızdaki dışkısal maddeler için bir ölçüm yöntemidir. | TED | ذلك يبدو غريباً بعض الشيء، ولكنني بحثت في معدلات بيكتريا القولون، والتي تقيس معدل القاذورات في كل من هذه الممرات. |
| Sonra çantama baktım ve giymek için bir şey bulamadım. | TED | وبعد أن بحثت في حقيبتي لم أجد شيئًا مناسبًا لألبسه. |
| Yani, her yere baktım ama hiçbir yerde balon yoktu. | Open Subtitles | أعني، بحثت في كل مكان لم يكن هناك أثر لبالونات |
| Ülkedeki tüm arşivleri araştırdım ve neyi hiç bulamadım biliyor musun? | Open Subtitles | بحثت في كل أرشيف بالبلاد أتعلمين مالذي لم أجده على الإطلاق؟ |
| Her yere baktın ama her yeri kokladın mı? Koklamaya başla. | Open Subtitles | أنت بحثت في كل مكان , لكن هل شميت في كل مكان ؟ |
| Kütüphanede hayvanlarla ilgili her kaynağa baktım ama bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لقد بحثت في مواصفات كل حيوان داخل المكتبة وخرجتُ فارغة اليدين |
| Her yere baktım ama bir polis karısı olarak ortalıktan nasıl kaybolacağını biliyordu. | Open Subtitles | بحثت في كل مكان عنها لكنها كانت زوجة شرطي وتعرف جيداً كيف تختفي |
| Mali kayıtlarına baktım ve en az 12 tanesini satın almış. | Open Subtitles | بحثت في سجلاته المالية ووجدت دليلاً عن شراءه 12 على الأقل |
| Kitaplara baktım ve onlarda çok da bir şey bulamadım. | TED | بحثت في الكتب لكنها لم تساعدني بالشيء الكثير. |
| 100 tane Idealab şirketlerine ve 100 tane Idealab olmayanına baktım. bununla ilgili bilimsel bir veri elde etmek için. | TED | و بحثت في شركات معمل الأفكار المئة، وفي مئة أخرى غير تابعة لمعمل الشركات لأحاول استنتاج فكرة علمية حول هذا الموضوع. |
| Fotoğrafçıya bile baktım. | Open Subtitles | تماما، بحثت في كل مكان و لا في الكاميرا أيضا |
| Çok sevinirdim. Şehirdeki heryere baktım ama hepsi doluydu. | Open Subtitles | سأقدر هذا حقا لقد بحثت في المدينة وكلهم محجوزين |
| Bu kağıtların hepsine baktım, hiçbirinde sayı yok. | Open Subtitles | بحثت في هذه الاشياء ولم أجد الأرقام المذكورة |
| İnsan derisini ve teknolojinin insan vücudunu nasıl değiştirebileceğini araştırdım. | TED | لقد بحثت في جلد الإنسان ، وكيف أن التكنولوجيا من الممكن أن تغير شكل الجسم. |
| Bütün mistik güçleri araştırdım. Büyücülüğü, iblis bilimini. Aklınıza gelen her şeyi. | Open Subtitles | لقد بحثت في كل فنون الظلام الأعمال السحرية , علم الشياطين |
| - Asuryalıları gösteren bir şey için veritabanının büyük kısmını araştırdım ama... - Hâlâ bir şey yok. | Open Subtitles | بحثت في جزء جيد من قاعدة البيانات عن أي إشارة عن الأسورانس, لك |
| Uh, çantanın içine baktın mı? | Open Subtitles | أ بحثتي في محفضتكِ؟ اجل,بالطبع بحثت في محفظتي أ بحثتي في محفضتكِ؟ |
| - Erkeklerin arabasının arkasına baktın mı? | Open Subtitles | هل بحثت في المقاعد الخلفية لسيارات الشباب؟ |
| Toplantı salonunun önünde park etmiş kamyonlara falan baktınız mı? - Bakın o zaman! | Open Subtitles | هل بحثت في الشاحنات ومثلها التي، واقف خارج دار الإجتماعات؟ |
| Evet, şey, bilirsiniz bütün mahzeni aradım, ama hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كما تعلمان لقد بحثت في كل مكان و لم اجد شيئاً |
| - Gemide tahliye kapsülü yok. - Her yeri kontrol ettin mi? | Open Subtitles | " لا توجد سفينة نجاةٍ على متن السفينة " هل بحثت في كل مكان ؟ |
| Bir motele girdim - aklıma başka yer gelmedi. | Open Subtitles | لذلك أنا بحثت في موتيل 6 شارع النهر لم أجد أي مكان آخر أذهب إليه |
| Onun dolabında küçük bir araştırma yaptım ve bunu buldum. | Open Subtitles | وهذا ليس كل شيئ بحثت في خزانته ووجدت هذا |
| Google'a girmiş, ve dünya ıslık çalma şampiyonasını bulmuş tabi ki Amerikada. | TED | بحثت في قوقل و وجدت مسابقه التصفير العالميه في أميركا طبعا . |
| Teklifi inceledim. Daha doğrusu danışmanım inceledi. | Open Subtitles | لقد بحثت في الأمر , وبالأصح مدير أعمالي فعل |