"بخلاف ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • Bunun dışında
        
    • onun dışında
        
    • aksini
        
    • Onun haricinde
        
    • bundan başka
        
    • Aksi takdirde
        
    • başka türlü
        
    • Bunun haricinde
        
    Bu duvarlara bakmaktan hasta oldum, Bunun dışında iyiyim. Open Subtitles أنا مشمئز قليلاً من التحديق الى هذه الجدران طوال الوقت,لكن بخلاف ذلك أنا بخير
    Sahneye çıktığında seksisin ama Bunun dışında hem tipsizsin hem de şişko. Open Subtitles و أنت مثير عندما تصعد على خشبة المسرح, ولكن بخلاف ذلك ليس لديك ملامح في وجهك على الإطلاق و أنت سمين
    onun dışında, güzel bir Los Angeles haftası olacak. Open Subtitles بخلاف ذلك ، أ ، نموذجية جميلة الاسبوع لوس انجليس نوع.
    Yangın, trajik bir kazaydı. Ve aksini gösteren bir kanıtın yok. Open Subtitles لقد كان ذلك الحريق حادثاً مأساوياً و بخلاف ذلك أنتَ لا تملك أيّ برهان
    Onun haricinde sadece yapmak istediğim şeylerin listesi ve gitmek istediğim uzak yerler var. Open Subtitles بخلاف ذلك فهناك بضع أشياء صغيرة أود فعلها وأماكن أود رؤيتها على أميال بعيدة
    bundan başka yapabileceğimiz başka bir şey yok. Open Subtitles بخلاف ذلك ، ليس هناك الكثير الذي يمكن ان نفعله
    Aslında 5 dakika gecikti. Aç kurtlar gibi yemek zorundayız Aksi takdirde saat 3'e kadar banyo molası veremeyeceğiz. Open Subtitles أنّ الأفطار متأخر 5 دقائق ، سيكون علينا تناوله بسرعة ، بخلاف ذلك لا يوجد إستراحة للحَمام حتي الـ3
    Ön kapıya çakılı bu ilan başka türlü söylüyor. Open Subtitles حسناً ، هذا المُلـــصق الذي وجدته على الــباب يبــوح بخلاف ذلك.
    Bunun dışında, ne isterseniz giyin. Open Subtitles بخلاف ذلك , ارتدى ماتشاء طالما انه انيق
    Bunun dışında sağlığı yerinde. - "Sağlıklı" yetmez. Open Subtitles بخلاف ذلك ، هو بصحة ممتازة - هذا لا يبين شيء -
    Bunun dışında harika biridir. Open Subtitles ولكن بخلاف ذلك انه رجل عظيم.
    Bunun dışında nasıl hissediyorsun? Open Subtitles ما هى مشاعرك بخلاف ذلك ؟
    Ama Bunun dışında, herhangi bir şey değişmedi. Open Subtitles لكن بخلاف ذلك لم يتغير شيء
    Bunun dışında bizden biriydi. Open Subtitles بخلاف ذلك كانت واحدة منّا
    içki dükkanının duvarını delmeye hazırım ama onun dışında titrek, sinirli, kızgın. Open Subtitles بشأن استعدادي لتناول الطعام من خلال الجدار لأصل إلى مخزن الخمور ولكن بخلاف ذلك أرتجف، ومتعكر المزاج، وغاضب
    onun dışında da sanki dünya başınıza yıkılmış gibi bakıp durmayın etrafa. Open Subtitles بخلاف ذلك , توقف عن النظر كأن أحدهم تبول في قهوتك
    Hayır, sadece bir kez yoldan çıktım onun dışında olumsuz bir şey yok. Open Subtitles ‫لا، اقصد تعطلت الشاحنه خارج الطريق عند ‫وجهه واحدة، ولكن بخلاف ذلك كل شئ ما يرام.
    Şu ortamın ihtiyacı olan son şey rozeti olan acemiler. Belediye başkanı ya da daha üst bir makamdan aksini duyana dek kimseye yetki veremezsin. Open Subtitles حتى يأتيني أمر بخلاف ذلك من العمدة أو ما يفوقه سلطة، فأنت لن يكون لك سلطة على أيّ شيء
    Tabii sevgili doktorum bana aksini söylemezse. 120/80. Open Subtitles طالما أن طبيبتي العزيزة لا تخبرني بخلاف ذلك
    Fena hâlde başım ağrıyor ama Onun haricinde iyiyim. Open Subtitles أعاني من الصداع, ولكن بخلاف ذلك أنا بخير.
    Onun haricinde hiçbir fikri yok. Open Subtitles بخلاف ذلك... ليست لديه أدنى فكرة
    Korkarım bundan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Open Subtitles أنا أخشى، بخلاف ذلك لايمكننا تقديم أيّ شئ
    Aksi takdirde yaz aylarında iş arama gibi bir ihtiyacınız olmazdı. Open Subtitles لو كانت بخلاف ذلك لم تكونى مضطرة للعمل خلال أشهر الصيف
    Sanırım doğurganlık ile ilgili probemlerden bahsediyorsun, yoksa başka türlü hiçbir adam kadınsal problemlerle ilgilenmez. Open Subtitles أفترض أنكِ تقصدين الخصوبة لأن بخلاف ذلك لا يوجد أي رجل لديه فكرة حول مشاكل النساء
    Bunun haricinde, garip bir biçimde, yok. Open Subtitles بخلاف ذلك , بطريقة غريبة , لا يوجد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus