"بدأت في التفكير" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünmeye başladım
        
    • düşünmeye başlıyorum
        
    • şöyle düşünmeye
        
    Bizim duygusal olarak çok bağlanmamamız hakkında söylediğini düşünmeye başladım. Open Subtitles بدأت في التفكير حول ما قلته ان لا نتعلق عاطفيا
    Ama sonra bir gün memeli penisi hakkında düşünmeye başladım. TED لكن في أحد الأيام بدأت في التفكير حول الأعضاء التناسلية الذكرية في الثديات.
    Baktığım sırada, şöyle düşünmeye başladım: Peki, aslında burada neye bakıyoruz? TED وكلما فعلت ذلك، بدأت في التفكير: حسنا، ما الذي ننظر إليه هنا؟
    Dahası, benim için çok genç olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles بدأت في التفكير بأنه ربما أكون قد تأخر الوقت بالنسبة لي
    İyi, onu anlayamadığımızı düşünmeye başlıyorum, Jake. Open Subtitles حسناً, أنا بدأت في التفكير بأننا لن ننجو, يا جايك
    Dedim ki, bununla ilgili birşeyler var. düşünmeye başladım. TED لذلك فكرت ، ربما هناك شيئا ما مفيد فى ذلك الشئ. لقد بدأت في التفكير حول هذا الموضوع.
    Sonra bizim hakkımızda düşünmeye başladım ve de bizim "Hayatımızın Günleri" nden. Open Subtitles ثم بدأت في التفكير عنا و كيف هي أيام حياتنا
    Ama düşünmeye başladım. Bu ve tıp okuluyla baş edemem. Open Subtitles ولكنني بدأت في التفكير بأنني لن أستطيع التوفيق بين المدرسة الطبية وهذا
    Bize ne söylemeye çalıştığını asla öğrenemeyceğimizi düşünmeye başladım. Open Subtitles لا اريد ذلك , لكنني بدأت في التفكير بأننا لن نعرف ابدا مالذي يحاول اخبارنا
    Haklı olduğunu düşünmeye başladım. Brian artık yaşlanıyor. Open Subtitles أنا بدأت في التفكير أنكِ قد تكونين على صواب أن براين اصبح عجوزاً
    ...Şunu düşünmeye başladım, "Bu adamları o yolda öldürmeliydik. Open Subtitles بدأت في التفكير بالإطاحة بالأوغاد على الطريق
    Blair seni otelde gördüğünü bana söyleyince düşünmeye başladım. Open Subtitles عندما أخبرتني بلير بأنها رأتك في الفندق اليوم بدأت في التفكير
    Bunun Jimmy'ye iyi bir anne olmanla hiç bir ilgisinin olmadığını düşünmeye başladım. Open Subtitles لقد بدأت في التفكير هذا ليس بشأن كونك والدة جيدة , لجيمي علي الاطلاق
    Acaba işte mi bir şey oldu diye düşünmeye başladım. Open Subtitles بدأت في التفكير أنه لابد وأن شيئاً ما طرأ في العمل
    Başka hesapları olmalı diye düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles بدأت في التفكير على أنّ لديه حسابات اخرى.
    Ve buluşmak... iyi bir fikir gibi geliyor, ama sonra onlar hakkında düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles ... وتبدو تلك الأمور بالنسبة لي كـ فكرة جيدة ، لكن بعد ذلك بدأت في التفكير بشأنها
    Şimdi, bunu söylediğimde, bazılarınız şöyle düşünmeye başlayabilir, "Peki, bu sömürgeciliği geri getirmek anlamına gelmiyor mu?" TED الآن ، عندما أقول ذلك ، البعض منكم قد بدأت في التفكير ، "حسنا ، هذه اعادة للاستعمار؟"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus