"بداخلك" - Traduction Arabe en Turc

    • içinde
        
    • İçindeki
        
    • içine
        
    • içinizde
        
    • sende
        
    • içinizdeki
        
    • içini
        
    • içinden
        
    • içindeyim
        
    • ruhunda
        
    • olan
        
    • içinize
        
    • - İçinde
        
    • içten içe
        
    İçinde bir yerlerde sevimli bir küçük oğlan olduğunu biliyordum. Open Subtitles اعلم ان هناك طفل صغير لطيف فى مكان ما بداخلك
    Ya da içinde bir iblisin yaşadığını ve vücudunu kontrol altına alıp sana pis işlerini yaptırdığını iddia edebilirsin. Open Subtitles أو ربما . يوجد بداخلك كائن شيطاني شرير والذي بشأنه السيطرة علي جسمك ويجبرك علي فعل كل ما يأمر
    İçinde birikmiş çok şarkı var. Bunu bir yıl önce de görüyordum. Open Subtitles فأنت لديك الكثير من الاغانى بداخلك لقد رأيت ذلك منذ عام مضي
    Emirlere uyarım. Asker üniforması giyiyor olabilirsin ama içindeki önemli Sam. Open Subtitles صحيح انك تلبس زي الجنود، ياسام، لَكنَّه الذي بداخلك شي اعظم.
    Kim bilir, içindeki deha sayesinde derinlerde yatan kusursuz şarkıyı bulabilirsin. Open Subtitles وفي أعماقك، تعلم أنّ بوسعك الإتيان الأغنية المثالية هنالك عبقريّ بداخلك
    Ama sen onları içine atıp atıp dolanmayı seviyorsun herhâlde! Open Subtitles ولكن أنت، بالطريقة التي تحملها بداخلك لابد أنك تحب ذلك
    Muhtemelen içinde bir tuz kurşunu olduğundan sana tuzlu gelmiyor. Open Subtitles ربما يُعجبك مذاق الملح لأنه توجد رصاصه من الملح بداخلك
    Bak ne diyeceğim, kafanın içinde bazı seslerin olduğunu biliyorum. Open Subtitles أتعلمي ماذا ؟ أعلم بأن هنــاك قليلاً من الأصواتٍ بداخلك
    İçinde böyle bir şeyin olmasının ne demek olduğunu bilemezsin. Open Subtitles أنت لا تعرف كيف يبدو أن يكون هناك شيء بداخلك
    Öfke, kan tutkusu artık dayanamayacağın noktaya kadar içinde yükselmeye başlayacak. Open Subtitles الغضب والشهوة لسفك الدماء سيتراكمان بداخلك حتى لن يعد بإمكانك احتمالهما
    İçinde en küçük bir nefret bile varsa imanın hiçbir işe yaramaz. Open Subtitles إيمانُك لن يكون قوياً إن كان لديك ولو قليلاً من الكره بداخلك
    Kafandaki sesim içindeki Karanlık olan'ın güçleriyim bütün Karanlık Olanlar'ın içinde. Open Subtitles أنا الصوت في رأسك قدرات القاتم بداخلك وفي داخل جميع القاتمين
    9 ay boyunca senin içinde kalacak her şeyi kıskanırım. Open Subtitles أنا اغار من اي شيء يستطيع البقاء بداخلك لتسعة اشهر.
    Kasabanın en güzel şeyi olmakla kalmayıp içinde fil kalbi taşıyor olacaksın. Open Subtitles لن تكون أحسن شخص فى المدينة لكن سيكون لديك قلب الفيل بداخلك
    Ve benim içimde küçücük bir iyilik varsa senin içinde de vardır. Open Subtitles وإن كانت هناك ذرة صلاح بداخلي فعليّ أن أؤمن أنها بداخلك أيضاً
    Tüm bu içindeki canlı kan vücuduna şok etkisi yaratacak. Open Subtitles كل هذا الدماء بداخلك دماء من أحياء سيكون صدمة لجسدك
    Daha sonra konuşuruz. Şu an içindeki varlığa hitap ediyorum. Open Subtitles يمكننا التحدث لاحقاً ولكن أنا الآن أتحدث الكيان الذي بداخلك.
    Bu içindeki şey senin hatan değil ve etrafındakiler için tam bir kaos, ve belki de daha başkaları için. Open Subtitles هذا الشيء الذي بداخلك يجعلكِ تشعرين بأنك لم ترتكبي خطأً ويجعلكِ مسؤولة عن الأحداث التي تحدث حولك وربما أشياء أخرى.
    Yani, kendi içine bak ve içinde olanı ortaya çıkar. Çünkü sonuçta, gizemli kutu biziz. TED أعنى, أنظر داخل ذاتك و إكتشف ما بداخلك. لأنه في نهاية المطاف ، كما تعلمون ، صندوق الغموض يمثل كل منا.
    Bir kansere dönüşüyorsa, içinizde bir sır taşımanın anlamı var mı, Bayan Bergen. Open Subtitles ما الفائده من كونك .. تحملين سرا بداخلك يا مسز بيرجن .. إذا تحول إلى آفه مهلكه ؟
    sende sevdiğim eşsiz şey içinde var olan hayat. Open Subtitles ما أحبّهُ فيك هو هذا الشيء الذي لا يمكن الإستغناء عنه.. الحياة التي بداخلك.
    İçinizdeki süper kahramanla tamamen temas içindeydiniz. TED وكنت على اتصال كامل وتام مع البطل الخارق الذي يكمن بداخلك.
    İçini baştan aşağıya kaplayan bu karanlık duyguların aslında kendin olduğunu görmek için. Open Subtitles كي تعرفي ان كانت تلك المشاعر المظلمة التي تحمليها بداخلك هي في الحقيقة تمثلك
    Öyle şeyler ki, içinden artık yapmamayı geçirdiğin şeyleri yansıtıyorlar. Open Subtitles لأنها تعكس شيئاُ بداخلك , بأنك لا تستطيع التعايش معها
    Tek bildiğim bir şırınganın içinde olduğum. Şimdi de senin içindeyim. Open Subtitles كُلّ ما أَعْرفُة أنني كُنْتُ داخل حقنة والآن أَنا بداخلك.
    * Müzik senin ruhunda * * Son bir dans daha * Open Subtitles * لديك الموسيقى بداخلك * * رقصة واحدة بقيت *
    İçinize işler ve sizinle yaşar. Ve bundan kaçış yoktur. Open Subtitles ثم يدخل تحت بشرتك ويعيش بداخلك ، ولا تستطيع الهرب
    - İçinde bir bok inşa ediyorlar, Ethan! Open Subtitles هؤلاء الأشخاص بداخلك يقومون ببناء كومة كبيرة من الهراء إيثان
    Bu suçluluk duygusu, uzun zamandır seni içten içe yiyor. Open Subtitles هذا الشعور بالذنب كان بداخلك يسيطر عليك لمدة طويلة جدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus