Babamın fiziksel olarak karşısındakine hesabı itelediğine bizzat şahit oldum. | Open Subtitles | لقد رأيت والدي يلقي بشكل بدني شيكاً نحو الشخص الاخر |
Ona sızabilirim ama seninle buluşup sistemini fiziksel olarak yeniden başlatmam gerek. | Open Subtitles | يجب ان أكون قادراً على إختراقه لكن يجب أن أقابلك وأعيد تشغيلك بشكل بدني |
fiziksel olarak aktif kalın. | TED | كأن تواظب على القيام بنشاط بدني. |
fiziksel bir aktivite olduğu kadar kişisel bir ifade yanı da var. | TED | إنه تعبير عن الذوق بقدر ما هو نشاط بدني. |
Çok uzun bir süredir ereksiyon bozukluğu fiziksel bir sorun olarak görüldü ve haplarla, merhemlerle ve kayışları çok çabuk kopan aletlerle tedavi edildi. | Open Subtitles | ،طيلة عقود هذا العجز تم رؤيته كاعتلال بدني ،وتم علاجه بأقراص مراهم |
Ben avukat değilim, Bay Hargenson... ama bu bana fiziksel ve sözlü taciz gibi geliyor. | Open Subtitles | انا لست محامياً يا سيد هرحنسون ولكن يبدو لي انه اعنداء بدني ولفظي |
O günleri düşününce hâlâ tüylerim diken diken oluyor. | Open Subtitles | لا زال الأمر يجعل بدني يقشعر بالتفكير في ذلك الوقت |
Hepsi işkence görmüş, cinsel ve fiziksel olarak. Tanrım. | Open Subtitles | تعرضوا لايذء بدني و جنسي يا الهي |
Bay Hargrave'in kendisine ve başkalarına fiziksel olarak zarar verme tehdidi oluşturduğu teşhisi koyarak, psikiyatrik bakıma yatırılmasına karar vermiş. | Open Subtitles | (و استنتجوا ان السيد (هارجرايف يشكل تهديد بدني لنفسه و لغيره مبررة امر الأحتفاظ به |
Kısa bir süre. Sonra fiziksel bir sorun çıktı. | Open Subtitles | لفترة وجيزة ، كان لدي عيب بدني |
Hormonal bir şey olduğu ortaya çıktı. fiziksel bir sorun. | Open Subtitles | تبيّن أنه أمر هرموني , إنه أمر بدني |
Dışarı çıkıp fiziksel bir şey yapmamız iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد أننا خرجنا للقيام بمجهود بدني |
Kitapçıya koşmak fiziksel bir iş. | Open Subtitles | إدارة محلاُ للكتب عمل يتطلب مجهود بدني |
Senden aşırı derecede etkilendiğime göre, acilen fiziksel ve psikolojik... bir kontrole gitmeni şiddetle tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | ومنذ أنا جذبت بعنف لك، أقترحت بشدة أن تحصل على الفحص بدني و النفسي بالكامل على الفور. |
Agent DiNozzo o görevi fiziksel ve zihinsel baskı altında yapmıştı. | Open Subtitles | العميل (دينوزو) قام بذلك التعريف تحت ضغط بدني و عقلي. |
Dreamgirls'ü söylediklerinde gerçekten de tüylerim diken diken oldu. | Open Subtitles | عندما غنتا اغنية لفريق دريم جيرلز اقشعر بدني بجد |
Magic Box'un kapısında da "Kapalı" yazısı var. Tüylerimi diken diken etti. | Open Subtitles | ويوجد إشارة "مغلق"علي متجر السحر والذي جعل بدني يقشعر |