Eğer izinsiz seyahat ediyorsan 20 kırbaç. | Open Subtitles | و ستحصل على 20 جلدة لو قبض عليك بدون تصريح سفر |
Buraya ordu gibi geliyor, bölgemizi işgal ediyorsunuz - izinsiz ve konuşmadan. | Open Subtitles | لقد أتيت أنت و عصابتك إلى هنا, وغزوتم أراضينا. بدون تصريح, بدون مفاوضة. |
Gecenin ortasında yetkililerden izin almadan yola çıkmana kim izin verdi? | Open Subtitles | من سمح لك بالمغادرة فى وسط الليل بدون تصريح من السلطان؟ |
Pisliklerini izin almadan getirme buraya. Kaybol pislik. | Open Subtitles | لا تحصر اشباح معك بدون تصريح اختفى , نفايه |
Doktorun izni olmadan, saldırıdan bir gün önce sisteme girdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | ..انها توضح الدكتور وهو يواجه الحاسوب الرئيسي بدون تصريح باليوم السابق للهجوم |
Ve tokat iddiası hakeminin izni olmadan bir tokat atıldı. | Open Subtitles | وبالرغم من ذلك الصفع تم بدون تصريح من مفوضة رهان الصفع |
Biliyorsun ki, birisinin telefonunu dinlemek... ..eğer o kişinin izni yoksa, yasadışıdır. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه من غير الشرعى أن تسجل مكالمات الآخرين التليفونية بدون تصريح خاص |
Üzgünüm Peder, geçerli izin olmadan mahkumla kimseyi görüştüremem. | Open Subtitles | أسف لدى أوامر صارمة بألا أسمح لأحد برؤية السجين بدون تصريح رسمى |
İznin olmadan buraya girmen yasak. | Open Subtitles | تعلمين أنه لا يمكنك المجيء إلى هنا بدون تصريح. |
Kışkırtıcı materyal bulundurmaktan izinsiz tutuklama ve doğrudan hapis. | Open Subtitles | الاعتقال بدون تصريح و السجن الفوري لمن يمتلك مواد تعتبر مخربة |
Tanrım. Y aşı tutmayan çocuklar izinsiz bira içiyorlar! | Open Subtitles | يا للهول ، شباب يشربون البيرة بدون تصريح |
İzinsiz olarak, çalıntı malla, uçuş planı bildirmeden resmi onay olmadan uluslararası sınırları geçeceğiz. | Open Subtitles | ونعبر الحدود الدولية بدون تصريح ومعنا أوز مسروق بدون تصريح طيران وبدون موافقة الجهات الرسمية |
Terasını izinsiz yaptırdığını , biliyorum. Seni şikayet edeceğim. | Open Subtitles | أعلم أنكِ صنعتِ كرسيكِ فوق القارب بدون تصريح وسأبلغ عن هذا |
Bu plajda izin almadan kamp ateşi yakmak yasak. | Open Subtitles | نيران المُخيّمات غير قانونيّة على هذا الشاطئ بدون تصريح. |
Bu insanlar birçok yerde izin almadan Zaman Çizgisini manipüle etti. | Open Subtitles | أولئك الأفراد تلاعبوا بخط الزمن بدون تصريح مراراً |
Ayrıca bir mahalle sakininin son zamanlardaki inşaatla ilgili şikayette bulunduğunu öğrendim. İzin almadan bir tür bodrum yaptıklarını söylemiş. | Open Subtitles | وجدت أيضًا جار عمل بلاغ بشأن بناء حديث يقول أنهم كانوا يبنون أساسه بدون تصريح |
Kimse izin almadan bir şey yapmamızı istemiyordu. | Open Subtitles | ولا أحد يريد فعل أيّ شيء بدون تصريح |
- Üzgünüm efendim. Başkanın izni olmadan kimse tutuklu ile görüşemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه التحدث مع السجين بدون تصريح رئاسى |
Hiçbir tutuklu tesislerden Gizli Servis Başkanının yazılı izni olmadan ayrılamaz. | Open Subtitles | لا يغادر المعتقلين المنشأة بدون تصريح من دائرة الخدمة المدنية |
Biliyorsun ki, birisinin telefonunu dinlemek... ..eğer o kişinin izni yoksa, yasadışıdır. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه من غير الشرعى أن تسجل مكالمات الآخرين التليفونية بدون تصريح خاص |
Ve izin olmadan! Bu kışkırtıcılar ve polis demek! | Open Subtitles | و بدون تصريح فذلك يعنى شغب مع الشرطه |
Gerekli iznin olmadan tıbbi bir klinik işletmenin.. | Open Subtitles | هل أنت مدرك أن إدارة عيادة بدون تصريح ... |