"برأس" - Traduction Arabe en Turc

• kafasına
• kafasını
• kafalı
• kafası
• kafa
• kellesini
• kafasında
• başını
• uçlu
• başı
• başlı
• kafasından
• kafasının
• kafasıyla
• başıyla

Daha önce hiç bir kadının kafasına kuş çarptığını görmemiştim.
لم يسبق وأن رأيت ذلك قط. طائر يصطدم برأس امرأة.

- Hayır, biz özür dilemeliyiz çünkü oğlunun kafasını neredeyse duvara geçiriyordun.
لا ، لا يتوجب علينا الإعتذار لأنك كدت تخرق الجدار برأس ابنها

Ve burada, tarihin derinliklerinden efsanevi esquilax: Tavşan kafalı bir at ve gövdesi de tavşan.
وهنا ، لغز تاريخي ، الحيوان الأسطوري، حصان برأس أرنب وجسم أرنب

- Tabii, ben kaymaklı süt alırım. - Balık kafası?
ـ بالطبع، سآخذ حليب رائب ـ ما رأيكم برأس سمكة؟

Adini söyleyecek misin, yoksa adin kot kafa mi?
إذاً, لديك إسم, أم أنك ستلتزم برأس الكرنب؟

Bunu yapanın kellesini gövdesinden ayırıp bir kazığa geçirmenizi istiyorum.
آتني برأس أيًّا يكُن من فعل ذلك وضعها على وتد.

kafasında bir düğmeye basmakla olmuyor.
إنها ليست مجرد توصيلة أسلاك سوف تفعلها برأس الفتاة

İnsan başını uzun süre arkaya çevirirse ya da bakarsa müthiş bir şey oluyor.
تبدو طويلاً جداً برأس يميل ناحية جهة معينه, يجعل شكلك غريب.

Iskalamadı. O merminin kızın kafasına girdiğini gördün değil mi?
أقصد رأيتَ مـّا ألحقته تلكَ الرصاصة برأس الفتاه، صحيح؟

Sonra patronunun kafasına bir kurşun sıkıyor. Tüm çocuklarının boğazını kestirip operasyonun başına geçiyor.
حيث وضع في نهاية المطاف رصاصة برأس زعيمه، وشقّ حلق أطفاله، وتولّى العمليّة

Mısır Tanrısı'nın kafasını alıp dünyay dönerler ve onu toprağa ekerler.
و يعودان إلى الأرض برأس إله الذرة و يزرعانه في الأرض.

"...hiç düşünmemiştik." "Baban yardım etmen için yalvarıyor. Heykelin kafasını yerine koymamız lâzım."
أبوك يرجو منك ان تساعد تيم كي يعود برأس المحارب التايلاندي

Ama bence, güzel kadın kafalı bir inek olmaktan çok daha iyi.
أظن ان هذا افضل من ان تكون بقرة برأس امرأة جميلة

Kısaca balon kafalı züppe diyebilirsin.
أو أنت يمكن أن فقط تدعوني المتأبّه برأس فقاعة.

Ve yeşil bir başlık takmıştı böylece post-prodüksiyonda yeşil başlığı silebilir ve Robert Lepage'nin kafası ile değiştirebilirdik.
و كان يرتدي غطاء أخضر لنتمكن من محو الغطاء الأخضر بعد الإنتاج واستبداله برأس روبرت لوباج.

Tek hücreli mikropların aksine bu kafası, derisi ve iç organları olan karmaşık bir canlıydı.
خلافاً للمايكروبات أحادية الخلية، كان هذا مخلوقاً معقداً برأس وجلد وأعضاء داخلية.

Yada Melanoma kafa. Herkes böyle tanır beni.
أو يسموني برأس سرطان الجلد، هكذا يسموني.

Bay Cromwell'in kellesini isteyenler, isyancılardı.
ان المتمردون هم الذين طالبوا برأس السيد كرومويل

O halde, ailesi cesedi almaya geldiğinde, kanser hastasının kafasında neden bir delik olduğunu açıklamak senin için sorun olmaz.
لن تكون مشكلة إذاً إن وقفت بجوار بالتابوت بالجنازة و شرجت سر وجود ثقب برأس مريض سرطان؟

Yılanın başını yalnızca ordu komutanları etkili bir şekilde ezebilirdi.
فقط قادة الجيش كان بمقدورهم الأطاحة برأس الأفعى

Yaraların büyüklüğüne bakılırsa muhtemelen 45'likten ateşlenen oyuk uçlu mermiye vurulmuş.
بناءاً على حجم الإصابات، فقد تعرض على الأغلب لرصاصة برأس أجوف من عيار 0.45.

Yine de buradan başı dik şekilde ve yüzünde bir gülümsemeyle çıkıyor.
إنه يخرج من هنا، برأس مرتفع وابتسامة على وجهه

Eşi benzeri bulunmaz sadece bir başla doğmuş, efsanevi çift başlı köpek.
انظري إلى أندر الندرة ، الكلب ذو الرأسان ، قد ولد برأس واحد فحسب

Bu çocuğun kafasından neler geçiyor kim bilebilir ki, değil mi?
و لكن من يعلم ماذا يدور برأس هذا الفتى ؟

Gafletle düşündüm ki kardeşinizin kafasının bedeninden ayrılıp toprağa düştüğünü ve bedeninin akbabalara bir ziyafet olduğunu hayal ediyorsunuz.
أنا بحماقة افترضت أنك كنت تحلم برأس أخيك ..وهي تتدحرج في التراب وجسده، وليمة للنسور

Patronun kafasıyla çok iyi bongo çalıyorsun, Homer.
إنها الفرصة للعب برأس الرئيس وكأنه طبل أفريقي

Neden gemiyi Madam de Pompadour'un başıyla tamir edebileceklerini düşündüler?
لم اعتقدوا أن بإمكانهم إصلاح السفينة برأس مدام دو پمپادور ؟