Ben, Bud Bundy, kuzenimin evliliğinin bitmesine sebep olan karşı konulmaz kişiyim. | Open Subtitles | أنا، برعم بندي، وأنا لا يقاوم واحد الذين فضت الزواج ابن عمي. |
Doğru değil, anne. Daha yeni Bud'a bir milyon vermiş. | Open Subtitles | ليس صحيحا، أمي، انه قدم للتو من مليون برعم. |
Bud bile bir kızla daha fazlasını yapmıştır. | Open Subtitles | أعني، انها فعلت برعم أكثر مع فتاة. برعم. |
Başın büyük belada ahbap. | Open Subtitles | أنت في المشكلةِ الكبيرةِ، برعم. |
Hiro duvara yüzlerce kırlangıç ve bir kiraz çiçeği ağacı çiziyor. | Open Subtitles | الفنان , هيرو , قام برسم شجرة كرز تمتلك 100 برعم على الجدار |
Yasemin goncası yasemin. | Open Subtitles | و تلتف حول الأكتاف كطوق ياسمين برعم ياسمين |
Küçük Bud'ımızın düğün gününde geliniyle yattığını mı öğrendi? | Open Subtitles | هل كان معرفة ينام لدينا برعم صغير مع عروسه في يوم زفافهما؟ |
Galiba. Boşanacağını ve bugün Bud'ı görmeye geleceğini duydum. | Open Subtitles | سمعت انه هو الحصول الطلاق والقادمة لرؤية برعم اليوم. |
Bud düğündeki birinin Shaw'u tanıdığına emindi. | Open Subtitles | كان برعم متأكد شخص في حفل الزفاف عرف شو. |
Bud düğündeki herkesi bilmiyordu ve isimlerin listesi de elinde yoktu. | Open Subtitles | لم برعم لا يعرف كل الناس الذي كان في حفل الزفاف الخاص بك، وانه لم يكن لديها قائمة أسماء. |
Devlet Acil Müdahale Ekibi Bud'ın dükkânına yönlendirildi. | Open Subtitles | تم أمر الفريق سرت إلى متجر برعم و. فرانكو هناك. |
Evet ellerinde bir Bud'la uyanma deneyimini tadamamış olan talihsiz piliçlerle. | Open Subtitles | نعم، فاتنة المؤسف الفقراء... ... الذين لم يختبروا بعد الاستيقاظ مع برعم في أيديهم. |
Galiba, Bud babamın hayranı bu kız olabilir. | Open Subtitles | تعلمون، برعم... ... انها مجرد قد يكون زقة الأحذية. |
O gün etrafta olan erkekler, Jefferson, Bud ve şu yaşlı adam, McGinty'di. | Open Subtitles | الذكور فقط حول في الوقت... ... كان جيفرسون، برعم والرجل العجوز مغينتي. |
Ama yine de, mahallede onu Bud'a tercih etmeyecek kadın yok. | Open Subtitles | ... ليس هناك امرأة على كتلة الذين لن تأخذ منه أكثر من برعم. |
* Bir içki iç, bak Bud Light var burada, zor rastlanır benim gibi kızlara * | Open Subtitles | إيجاد الشراب والصلصلة *، * العثور على برعم الضوء * فتيات سيئات مثلي صعب المقارنة بهم * |
Aslında Bud konuşacak konu olarak bazı rakamları bir araya getirdi. | Open Subtitles | في الواقع، لم برعم والإحصائية. برعم. |
Annen sana soru sordu, ahbap. | Open Subtitles | مومي يسألك سؤالا، برعم. |
Ey kar çiçeği | Open Subtitles | برعم بلون الثلج |
Peki, kelebek mi? Gül goncası mı? Yıldız mı? | Open Subtitles | حسنا، فراشة، برعم زهرة أو نجمة؟ |
"70 balkon var bu evde. 70 balkon, ve tek bir gonca yok." | Open Subtitles | "70 هناك في هذا المنزل 70 شرفة، وليس برعم واحد" |
tomurcuk halindeyken çok değerli. | Open Subtitles | هي أكثر قيمة عندما لا تزال برعم |
Bu aşk tomurcuğu yazın olgunlaştıran soluğuyla bir sonraki görüşmemizde güzel bir çiçeğe dönüşebilir. | Open Subtitles | برعم الحب هذا سينضج بأنفاس الصيف ليصبح زهرة جميلة حين نلتقى مرة أخرى |
# Daha genceciksin, yeni filizlendin. # | Open Subtitles | # ما زلتي شتلة صغيرة , برعم فحسب # |
Ve sen de yeni filizlenmiş bir tomurcuksun. | Open Subtitles | وأنت برعم مزهر بالشباب |
Biz de işte burada hata ediyoruz: Çocuk ruhu çiçek tomurcuğudur. | Open Subtitles | ذلك مـا نخطيء فيـه، إن روح الطفل هي برعم زهرة |