"برمجة" - Traduction Arabe en Turc

    • programlama
        
    • program
        
    • programladı
        
    • programladım
        
    • programlıyorum
        
    • kodunu
        
    • yazılım
        
    • programlamış
        
    • programlandı
        
    • programcılığı
        
    • programlamanın
        
    • programlayacağım
        
    • programlayamazsın
        
    • programlayabilirim
        
    • programla
        
    Perl ünlü bir programlama dilidir, burada farklı yazılımcıların dosyaları nasıl değiş-tokuş ettiklerini ve bir projede nasıl beraber çalıştıklarını görüyoruz. TED بيرل هي لغة برمجة مشهورة ، وهنا يمكن أن ترى كيف أن المبرمجين المختلفين يتبادلون الملفات ، ويعملون معاً على مشروع معين.
    Her bir program başlangıçta bir insan tarafından Java, C++, ya da Phyton gibi okunabilir bir proglamlama dilinde yazıldı. TED في البداية كتب كل برنامج بواسطة الإنسان في لغة برمجة يستطيع الإنسان قراءتها، مثل الجافا، والسي بلس بلس، أو بايثون.
    Direnişçiler beni yakaladı ve ana işlemcimi yeniden programladı. Open Subtitles المقاومة أسرتني ، وأعادت برمجة وحدة معالجتي المركزية
    - Bilgisayarı yeniden programladım böylece gemiyi kurtarmak mümkün oldu. - Ne? Open Subtitles لقد أعدت برمجة المحاكاة ليكون من الممكن إنقاذ السفينة
    Şu an CTU anahtar kartını yeniden programlıyorum. Open Subtitles أنا أقوم بإعادة برمجة بطاقة الدخول إلى الوحدة الان
    Hasardan dolayı, kontrol kodunu en baştan yazıyorum ve daha hızlı yol alacak, hiç rahatsız edilmezsem. Open Subtitles نظراً للأضرار , يتوجب إعادة كتابة , برمجة التشغيل من البداية وسأكون أكثر سرعة إذا لم أتعرض للمقاطعه
    İşimi ilk kaybettiğimde tek bildiğim LWK yazılım'ın başka bir şirket tarafından satın alındığıydı. Open Subtitles عندما فقدت عملي , كل ما أعرفه هنالك عرض برمجة جائني من شركة اخرى
    Koordinatları tekrar programlamış. Open Subtitles لقد قامت بإعادة برمجة الإحداثيات يمكتها أن تكون بأي مكان الآن
    Belki, rastgele sandıklarımız gerçekleşmek üzere bir bilgisayar tarafından programlandı. Open Subtitles رُبما أن ما يبدو عشوائي .قد تمَّ برمجة حدوثه مُسبقاً
    Bilgisayar programcılığı temeli olan az sayıdaki öğrenciden biriydim. TED كنت واحداً من القلائل الذين لديهم خلفية عن برمجة الحاسوب.
    O zaman, tek bildiğim bize muhteşem bir buluş yapmamıza izin veren, anahtar bir programlamanın bir parçasının verildiğiydi. Open Subtitles طول الوقت .. كل ما عرفته هو أننا أ ُعْـطينا أكواد برمجة رئيسية
    Sonra anahtar kartını alıp tüm güvenlik protokollerini baştan programlayacağım. Open Subtitles ثم سآخذ بطاقته وأعيد برمجة كل البروتوكولات الأمينة بهذا المكان
    Bir makineyi, öz farkındalık için programlayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك برمجة الماكنة لكي تكون في الإدراك الذاتي،
    Otomatı sana bir yerine iki vermeye programlayabilirim. Open Subtitles تعلمين؟ يمكنني برمجة الآلة لإعطائكِ اثنين بسعر واحد.
    Bir programlama diline benzer bir şekilde sözdizimi kuralları çerçevesinde açıklamaya çalışalım. TED في الواقع، نستطيع أن نعبر عنها بطريقة أكثر رسمية عبر الترميز المستعار، أي برمجة بجمل تعبيرية تشبه لغة برمجية.
    Ve üniversitede bilgisayar programlama okumaya karar verdim. TED ثم قررت أن أدرس برمجة الحاسوب في الكلية.
    Nöroplastisite, beyinlerin kendilerini yeniden programlama ve bağlantı oluşturma kabiliyetidir, bu sayede yeni şeyler öğrenebiliriz. TED تعتبرُ المرونة العصبية قدرة الأدمغة لإعادة برمجة أنفسها، وإعادة ربط أنفسها، وبذلك يمكننا تعلم أشياء جديدة.
    Baba, biliyor musun, bu program vitamine her ihtiyacın olduğunda bipliyor. Open Subtitles أبي، يمكنك برمجة هذا الجهاز ليرنّ كلما احتجت إلى فيتامين.
    Meta-genetik bir program da protein zincirindeki kodlamayı değiştirir. Open Subtitles ثم إستخدام برمجة جينيّة للتلاعب برموز الشيفرة
    Kendini yeniden programladı. İnsanlar öldü. Open Subtitles لقد أعاد برمجة نفسه و هناك أشخاص عديدين لقوا مصرعهم
    Bu arada, hatırlatırım, yüzündeki o hoşnutsuzluk ifadesini de ben programladım. Open Subtitles الذي, بالمناسبة, تذكر, I برمجة في ناقلات وجهك للتعبير عن الاستياء.
    Şu an CTU anahtar kartını yeniden programlıyorum. Open Subtitles أنا أعيد برمجة بطاقة الدخول إلى الوحدة الان
    Bak, sen Çoğalıcı kodunu herkesten daha iyi anlıyorsun. Open Subtitles انظر ، أنت تفهم قواعد برمجة الريبليكيتورز أكثر من أى شخص آخر
    Bu adamlar bir gün işe yarar diye sıradan bir yazılım oluşturdular ve artık burada yaşıyorlar. Open Subtitles هؤلاء الرجال صمموا نظام برمجة مُتوسط الكفائه رُبما يوم من الأيام يُساوي مالًا والآن يعيشون هنا
    Hepsi mi? Gemiyi buraya kadar kendi başına uçması için programlamış olabilirler, yörüngeye girip önceden kaydedilmiş bir sinyali yollamasını bile. Open Subtitles يمكن أن يكونوا قد أعادوا برمجة السفينة لتطير هنا من تلقاء نفسها , ودخول المدار
    Bu gemideki bütün kapılar keyifli ve neşeli bir doğaya sahip olmaları için programlandı. Open Subtitles تم برمجة جميع الأبواب ليكون لها مزاج بهيج و مرح
    Korkusuz, zeki bilgisayar programcılığı lugatında, oldukça seksi. Open Subtitles شجاعه, سريعة البديهة وفي برمجة الكمبيوتر مثيره للغاية
    Sinir hücrelerini, kendi kendini iyileştirmesi için programlamanın bir yolunu mu buldunuz yani? Open Subtitles إذًا اكتشفت طريقة لإعادة برمجة الخلايا العصبية لتشفى ذاتيًا؟
    Sonra anahtar kartını alıp tüm güvenlik protokollerini baştan programlayacağım. Open Subtitles ثم سآخذ بطاقته وأعيد برمجة كل البروتوكولات الأمينة بهذا المكان
    Onları yeniden programlayamazsın; hangi karışımı ya da ilacı kullanırsan kullan. Open Subtitles لا يمكنك إعادة برمجة المرضى، بصرف النظر عن العقاقير التي...
    Hatta çipi baştan bile programlayabilirim. Ama hatayı veren çip değil. Open Subtitles تبًا، يمكني حتى إعادة برمجة هذه الشريحة لكن ليس الشريحة من ينهار
    McKay: sen burada kal ve Niam'ı yeniden programla. Open Subtitles مكاي أنت ستبقى هنا و تستكمل برمجة نيام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus