"برميل من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir fıçı
        
    • varil
        
    • fıçısının
        
    • fıçısı
        
    • fıçısına
        
    • fıçısında
        
    Biftekler, el örmesi kazaklar bir fıçı bira, meyveli kek. Open Subtitles شرائح لحم، سترات صوفية محبوكة باليد، برميل من البيرة، الكعك
    Teknemde bir fıçı rom var. Doğrudan Valinin kendi mahzeninden. Open Subtitles لدي برميل من الشراب الخاص من قبو الحاكم مباشرة
    Bu gemide neredeyse bir milyon varil ham petrol var. Open Subtitles هذه السفينة محمّلة بما يقاربُ المليون برميل من النفط الخام.
    250 milyon varil petrolleri olduğunu iddia ediyorlar, ki ben buna inanmıyorum. TED وهم يزعمون أنه لديهم 250 مليار برميل من النفط، وهو أمر لا أصدقه.
    Doğduğumda annem beni şeker fıçısının içine düşürmüş Open Subtitles عندما ولدت, امي وضعتني في برميل من السكر
    Kalabalık barut fıçısı gibiymiş, birisi de kıvılcım çıkarmış. Open Subtitles هذا الحشد كان بمثابة برميل من البارود ، و أحدهم كان بمثابة الشرارة.
    Sen sadece cesetleri parçalayıp, asit fıçısına atan kişisin. Open Subtitles أنت هو الرجل الذي يقطع الجثث ويلقيهم في برميل من الحمض
    Bir şarap fıçısında boğulmak istiyor. Open Subtitles إنه يريد أن يتم إغراقه في برميل من النبيذ.
    Sadece küçük bir fıçı bira... ve ateşin etrafında danseden bazı geri zekalılar. Open Subtitles فقط برميل من البيرة و بعض الأوغاد يرقصون حول النيران
    Çünkü senin dediğin gibi bir fıçı saçtan daha aptal olduğum için mi? Open Subtitles 'انا السبب ، كما تقولي ، برميل من الشعر؟
    bir fıçı pirinci kabul ediyoruz. Ancak içkiler ve yemekler sizden. Open Subtitles ولكن سوف نأخذ برميل من الأرز بالاضافة الى الطعام
    Kızakta bir fıçı Dorne şarabı var. Open Subtitles هناك برميل من النبيذ الدورنشي على المزلجة
    Böylece üzerimize bir fıçı domuz kanı damlatabilir. Open Subtitles اذاً هي تستطيع ان تسقط علينا برميل من دم الخنزير ؟
    bir fıçı dolusu suyun içinde durmanız gerek ve üzerinize daha çok su dökecekler. Open Subtitles يجب أن تقف في برميل من الماء، ويسكبون فوقك المزيد من الماء
    günde 2.2 ile 2.4 milyon varil petrol. Kuveyt ve Venezüella ile aynı kategoridedir. TED 2.2 الى 2.4 مليون برميل من النفط يوميا. نفس دور الكويت. نفس دور فنزويلا.
    Bugün, Afrika günlük 10 milyon varil petrol üretiyor. TED أفريقيا تنتج عشرة ملايين برميل من النفط الآن
    5 milyar tondan fazla kömür tüketiyoruz. 30 milyar varilden fazla petrol. Bu, günde yüz milyon varil demek. TED نحن نستخدم ما يزيد على 5 مليارات طن من الفحم، 30 مليار وأكثر برميل من النفط. ذلك مائة مليون برميل يومياً.
    Gemicilerin denize attığı bir şarap fıçısının üstüne çıkıp kurtuldum. Open Subtitles أنا هربت على برميل من النبيذ خبأه البحارة على متن السفينة
    Taraflar maddelerde anlaşana kadar, barut fıçısının üzerinde oturursunuz. Open Subtitles حتى يوافق الطرفين على الشروط فأنت تجلس على برميل من البارود
    Barut fıçısının üstünde oturuyorsunuz, anlıyor musun? Open Subtitles -سيدي, لا أستطيع -أنت تجلس على برميل من البارود, حسناً؟
    Bu kadını suyun üzerinde yüzen yağ fıçısı olarak düşün. Open Subtitles الغوص في هذه المرأة اشبه بالسباحة في برميل من الزيت الفاخر
    Daha sonra zavallı adam parçalara ayrılıp iki cesetle birlikte alkol fıçısına konmuş ve Bethesda donanma hastanesi'nin arkasındaki çöpe atılmış. Open Subtitles المسكين قطّع إلى قطعاً صغيرة و وضع في برميل من الكحول مع جثتان أخرتان و وضع في مقلب للنفاية خلف مشفى "باثيثدا" البحري
    - Barut fıçısında oturuyorlar. Open Subtitles إنهما يجلسان في برميل من البارود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus