programımıza katılmasının nedeni, kavramsal açıdan sigara içmenin onun için kötü olduğunu biliyor olmasıydı. | TED | لقد أدركت معرفياً أن التدخين كان ضاراً بالنسبة إليها، ولهذا السبب انضمت إلى برنامجنا. |
Bunu programımıza uygulama olasılıkları konusunda heyecanlandım hemen. | TED | وقد تحفزت فورًا بشأن احتمالات تطبيق ذلك في برنامجنا. |
programı, Güneybatıdaki hava koşularının giderek kötüleştiğini duyurmak için kesiyoruz. | Open Subtitles | نقطع برنامجنا لنذيع عليكم انذار بطقس قاس فى الجزء الجنوبى. |
Bugün programa başlamadan önce size söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئ عليّ أن أقوله قبل أن نبدأ برنامجنا اليوم |
Sadece programın senin için çalıştığını görelim. | Open Subtitles | فقط لنعرف ما إن كان برنامجنا سيعمل من أجلك |
Kimse telefonunu açmıyor ama en sevdiğimiz program başlamak üzere. | Open Subtitles | لا أحد يجيب و برنامجنا المفضّل على وشك أن يبدأ |
İsimleri Jeremy ve Kelly olan ve üç yıldan fazladır programımızda olan iki kardeşimiz var. | TED | لدينا شقيقان: جيريمي وكيلي، كانا في برنامجنا لأكثر من ثلاث سنوات. |
Amy, Amy. Öncelikle seni tekrar şovumuzda görmek benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | قبل كل شي هل أستطيع القول كم هو شرف كبير لي بان نستضيفك هنا في برنامجنا |
Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk, böylece programımız diğer hastalık kontrol programlarıyla birlikte koordine edilebilir ve etkili olabiliriz. | TED | ولدينا أيضا العلاقات مع الحكومات لنضمن أن برنامجنا يعمل بتنسيق مع البرامج الأخرى لمراقبة المرض، لكي نكون أكثر فعالية. |
Şimdi her zamanki programımıza geri dönebiliriz. | Open Subtitles | نعود الي برنامجنا المحدد المنتظم في هذا الوقتِ. |
Gece programımıza hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بك في برنامجنا في هذا الوقت الوقت المتأخر من المساء |
İş programımıza oldukça aşinasın bunu anlamanı bekliyorum. | Open Subtitles | والآن وقد تعرفتي على برنامجنا واتوقع بأنكِ ترين من خلاله |
Etkili fedakârlık araştırma programı hâlâ ilk evresinde ve hâlâ bilmediğimiz çok büyük bir miktar var. | TED | إنّ برنامجنا البحثي الذي يدعى الإيثار الفعّال لا يزال في بدايته، ولايزال هناك الكثير مما لا نعرفه. |
Şöyle düşünün: Bu gece hepimiz eve gidip televizyonda en sevdiğimiz programı izleyelim. | TED | لنفكر بهذه الطريقة: لنذهب جميعا لمنازلنا الليلة ونشاهد برنامجنا المفضل على التلفاز. |
programa katılması da cesaret işiydi. | Open Subtitles | وأنا أرى أنه يملك الكثير من الشجاعة لظهوره على برنامجنا. |
Bu akşamki programın başlığı "Hepinizin Sırlarını Biliyoruz." | Open Subtitles | عنوان برنامجنا الليلة هو "نعرف كل أسراركم" |
Bizim programımız DHD'lerdeki program kadar ayrıntılı değil. | Open Subtitles | برنامجنا ليس قريباً أو حتى مشابه كما هو الموجود في أجهزة طلب البوابة إنه مختلف بشكل كامل |
Bu arada, programımızda annenle röportaj yaptık. | Open Subtitles | بالمناسبه,لقد أجرينا مقابله مع والدتك فى برنامجنا |
178,000 kişiye e-posta gönderildi ve sabah şovumuzda da haber oldu. | Open Subtitles | "رسالة إلكترونية وصلت إلى 178 ألف شخص..." "وظهر تقرير عنها في برنامجنا الصباحي" |
Sanki televizyon programımız varmış gibi bir ödev hazırlamamız gerekiyordu. | Open Subtitles | علينا أن نقدم برنامجنا التلفزيوني الخاص لو كان لدينا واحداً |
Kendini, spor programımızın bir parçası olan Şampiyonlar programına hazırlıyor. | TED | تحضر نفسها كعضو مشارك في برنامجنا الرياضي، برنامج الأبطال. |
Genetik yazılımımız topluluk dışa doğru genişlerken, flüoresanlı proteinlerin bu ritmik yapısını üretmeye devam ediyor. | TED | يستمر برنامجنا الجيني بإنتاج هذه القوالب المتواترة من البروتينات الفلورية بينما تتمد المستعمرة إلى الخارج. |
Şimd, bayanlar baylar bir sonraki gösterimiz Mısır'ın Gülü harika dansöz, Esmeralda. | Open Subtitles | القادم في برنامجنا زهرة مصر الإعجوبة الراقصة، إزميرالدا |
Her kamuoyu açıklamasını bizim platformumuz aracılığıyla değiştirmek için kabine üyeleri ve ajans başkanları ile çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد العمل مع أعضاء مجلس الوزراء ورؤساء الوكالة لتجهيز جميع التصريحات العلنية نحو برنامجنا |
ve Facebook üzerinden çılgınca bir emekle karşılık bulmaya çalışan bir kasabaya uçtuk. Ve kendi platformumuzu kurduk. Bütün ilgi ilk dört günde geldi. | TED | وتحديثات محمومة على الفيسبوك في محاولة لتنظيم الاستجابة. وأطلقنا برنامجنا. انصب كل الاهتمام على البلدة في الأيام الأربعة الأولى، |
dedi. Tabi ben ona gizli programımızdan bahsetmek istemedim. | TED | حسناً، لم أرد إخباره عن برنامجنا السري. |
İlk programımızı doktorları ve polisi şaşkına çeviren... rahatsız edici olayla başlatıyoruz. | Open Subtitles | سنركز فى الجزء الأول من برنامجنا على ظاهره مقلقه برزت هذا الأسبوع و أصبحت بمثابة لغز سواء للأطباء أو لرجال الشرطه |