"برنامجه" - Traduction Arabe en Turc

    • programını
        
    • programı
        
    • programının
        
    • yazılımı
        
    • şovunu
        
    • program
        
    • şovla
        
    • şovundan
        
    • programın
        
    • uygulamasını
        
    programını ulusal yayına almak için konuşacaklardı! Hiçbir şey bilmez misin sen? Open Subtitles لقد كان الاجتماع عن قرار لبث برنامجه وطنيا,الا تعلم بما يحدث هنا؟
    O iğrenç programını bir daha izlemeyeceğimi söyleyin. Open Subtitles يمكنك أن تخبريه أننى لن أستمع إلى برنامجه القذر مرة أخرى
    Kim etrafında böyle yetenekli isimler varken kendi TV programı olmasını istemez ki? Open Subtitles أعني , من لا يحب ان يملك برنامجه الخاص محاطا بمواهب كثيرة ؟
    O kadar başarılı ki aslında bu programı portföylerindeki diğer alanlara yaymak için çalışıyorlar. TED نجاحًا يفكرون بالفعل بتوسيع برنامجه لمناطق أخرى بذات المحفظة الاستثمارية
    Frasier, geride kalıyoruz. Mike Sanchez programının kasetlerini dağıttı bile. Open Subtitles نحن نتراجع للخلف، مايك سانشيز قد أرسل أشرطة من برنامجه لهم
    yazılımı popüler olup bana bir daire alana kadar öyle bir şey yok. Open Subtitles حسنٌ، ليس قبل أن يشتهر برنامجه ويكون بمقدوره شراء شقةٍ لي
    Bu aynı zamanda müdür Norton'un meşhur "İçten Dışa" programını yayınladığı zamandı. Open Subtitles كان أيضا العام الذى قرر فيه نورتن مدير السجن وضع برنامجه المشهور عن العمل خارج السجن
    Bu aynı zamanda müdür Norton'un meşhur "İçten Dışa" programını yayınladığı zamandı. Open Subtitles وبها مختارات من أفضل أغانى هانك ويليامز فى نفس الوقت كان مدير السجن ينشئ برنامجه الشهير
    Başkan bundan ötürü bugünkü ve yarınki programını iptal ederek Washington Beyaz Saray'a geri dönecek. Open Subtitles وبالتالي فإن الرئيس سيلغي برنامجه لبقية اليوم ولليوم التالي وسيعود الى واشنطن والبيت الأبيض
    Bittiğinde, yani oyun ağabeyim kendi programını bana verdi. Open Subtitles بعد أن انتهت, المسرحية, أخي أعاد إليَّ برنامجه.
    programını elinden alacaklarını biliyorduysa... Open Subtitles ماذا لو انه علم انهم سيأخذون منه برنامجه ؟
    programı bunları yapmasına da izin vermiyordu. Open Subtitles وكذلك برنامجه لم ُيصمم لعمل كل هذا أيضا ً، أليس كذلك؟
    İşte bu yüzden de sohbet programı yaratıcı bir fiyaskoydu. Open Subtitles نعم، و لهذا كان برنامجه الحواريّ غايةً في الفشل.
    Onun programı yüzünden nakliyeler gecikince, bir servete mâl oluyordu. Open Subtitles كان برنامجه يُكلفهم ثروات بإعتراض شحناتهم.
    "Dün öğlen Dr. Frasier Crane programı hakkında düzgün eleştiri yapmadığımı söylemiş. Open Subtitles لانني لم انقد برنامجه نقطة بنقطة
    Hayır, aslında ben Tracy'nin programının yapımcısıyım. Open Subtitles لا، لا، أنا في الحقيقة مجرد منتج في برنامجه
    İşin aslı, 80 milyon dolarlık yazılımı bir şapka ve gözlüğe mağlup oldu. Open Subtitles الحقيقة هي أنّ برنامجه ذو الـ80 مليون دولار قد تمّ التغلّب عليه بواسطة قبّعة ونظارات شمسيّة.
    Dün akşam işten eve dönerken, onun o aptal, sağ görüşlü telefon şovunu dinledim, ve tamamen... Open Subtitles لقد كنت غبية لاستماعي إلى برنامجه الغبي ، اليميني في طريقي إلى المنزل البارحة
    Çok meşgumüş ve şehir dışında tıbbi program üzerinde çalışıyormuş. Open Subtitles قال إنه كان مشغولاً وخارج المدينة في العمل على برنامجه الطبي
    Jerry ve ben dün geceki şovla ilgili konuşmuştuk. Aramamı söylemişti. Evet. Open Subtitles نعم , جيرى و أنا ناقشنا ظهورى فى برنامجه و أخبرنى أن أتصل؟
    Sizlere konuğumuzu tanıtmak için son talk şovundan dramatik bir klip hazırladık. Open Subtitles لتقديم ضيفنا المميز ، لدينا فيديو كليب درامي من برنامجه الحواري الأخير
    - Saygıdeğer Mösyö West seni ilk televizyon programın için giydirmemi istedi. Open Subtitles مقدم برنامج تلفزيوني طلب مني أن أطلب منكِ أن تظهري في برنامجه
    Hatta Bay Hendricks'i uygulamasını Bay Bighetti'nin korkunç Nip Alert uygulamasına benzetmesi için teşvik ettiniz. Open Subtitles (بالواقع, كنت تحرّض سيد (هندركس لأن يغيّر برنامجه, لكي يكون شبيه ببرنامج سيد (بجاتي) البشع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus