"بسرعة أكبر" - Traduction Arabe en Turc

    • daha hızlı
        
    • daha çabuk
        
    • daha hizli
        
    • çok ama çok hızlı
        
    • hareket
        
    • çok daha
        
    Bu evrendeki en geniş veri havuzudur. Bu veri havuzu onları depolayabileceğimiz bilgisayarlar inşa edebilmemizden daha hızlı büyür. TED هذا واحد من أكبر قواعد البيانات على هذا الكوكب وهو ينمو بسرعة أكبر مما يمكننا بناء أجهزة الكمبيوتر لتخزينه.
    Yerli nüfusun merkezinde oksijen biçimlenmesi daha hızlı yayılabilir, onları etkisiz hale getirin. Open Subtitles تشكيلات الأوكسجين يمكن أن تنتشر بسرعة أكبر في مراكز السكان الأصليين . تحييدهم
    Bu da sörfçülerin alttaki dalgadan daha hızlı gitmelerini sağlar böylece yer çekimi sayesinde dalganın altında kalmadan hızla öne geçerler. TED والذي يدفعها للتحرّك بسرعة أكبر من الموجة السفليّة، ولذلك فهني تتسارع للأمام قبل الخضوع لتأثير الجاذبيّة.
    Çoğunlukla, hasar gördüklerinde bölünüp yenilenemeyen hücrelerden oluşmuşturlar, bu yüzden bedenlerinin süresi daha çabuk sona erer. TED هي تتكون في الغالب من خلايا لا يمكن أن تنقسم وتُستبدل عندما تتلف، لذا تفنى أجسامها بسرعة أكبر.
    Ben daha hizli kosabilir, daha iyi dövüsebilirim ama sen asla kendin olmayi ögrenemezsin. Open Subtitles بوسعي تعلم الركض بسرعة أكبر أو النزال بصورة أفضل لكنك لا يُمكنك أن تتعلمين أن تمثلي نفسك
    Yarışmayı kaybeden kişiden en fazla yüzde bir daha hızlı koşuyor. TED إنه يركض بسرعة أكبر من الشخص الذي يخسر السباق
    Özetleyecek olursak, buzullarımız süratle eriyor ve küresel ısınma da çok daha hızlı erimelerine neden oluyor. TED وللاختصار، الأنهار الجليدية لدينا تذوب بسرعة، والاحتباس الحراري يجعلها تذوب بسرعة أكبر.
    daha hızlı gitmek için yolda bıraktığın şeyler. Open Subtitles الأشياء التي تسقطيها بطريقك لتتحركي بسرعة أكبر.
    Ama diğer adam senin bilmediğin bir hile biliyorsa bu diğerlerinden daha hızlı silah çekmeni sağlamaz; Open Subtitles لا يهم أن يكون قادرا على سحب المسدس بسرعة أكبر من سرعة خصمك يمكن أن يعرف الخصم خدعة لا تعرفها
    Bundan daha hızlı hareket etmemiz lazım. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَتحرّكَ بسرعة أكبر مِنْ ذلك.
    Sanırım gördüğümüzden daha hızlı hareket ediyor. Open Subtitles أظنها تتحرك بسرعة أكبر مما نستطيع رؤيتها
    Durdurabileceğimizden çok daha hızlı ilerliyor Open Subtitles انها تتحرك بسرعة أكبر من يمكن أن نتوقف حتى
    Büyük olabilirler, ama düşündüğünüzden daha hızlı hareket edebilirler. Open Subtitles همقَدْيَكُونونكبارَ،لَكنَّهميُمْكِنُأَنْ تحرّكْ بسرعة أكبر منك يَعتقدُ.
    Güneş şiştikçe kütlesini şimdikinden çok daha hızlı kaybetmeye başlar. Open Subtitles فكما تتضخم الشمس .. فهي أيضا تبدأ فقد كتلتها بسرعة أكبر مما هي عليه الآن
    Bu senin baş ağrını çok daha hızlı dindirebilirdi. Open Subtitles أتعلم , هذا يفترض أن يخلصك من صداعك بسرعة أكبر
    eğer kılıçla çarpışırken duygularına kapılmazsan, çok daha çabuk bu konuda ilerlersin. Open Subtitles لو تناسيت عواطفك بينما أن تبارز فستتحسن بسرعة أكبر
    Olabilir Ama birbirimizi son gördüğümüzde yıkılan köprüleri, daha çabuk tamir etmemizi sağlıyor. Open Subtitles ربما، لكن هذا سيساعد بسرعة أكبر في سد الفراغ الذي حدث بيننا في آخر مرة تقابلنا فيها
    Ralph, daha hizli tirman. Haydi, haydi. - Haydi. Open Subtitles تسلق بسرعة أكبر يا (رالف)، هيّا، هيّا، هيّا.
    Ve bu güçle başa çıkmanın bir yolunu bulamazsak, kendimizi çok, çok ama çok hızlı biçimde düşünülemez durumlarla karşı karşıya bulacağız. TED وإذا لم نستطع معرفة طريقة التعامل مع ذلك العزم، فسنجد أنفسنا نواجه بسرعة أكبر وأكبر أوضاع لا يمكن التفكير بها ببساطة.
    Sonra uzun basamak araları oluyor, bu yüzden hızla hareket ediyorsunuz. TED هناك، تصادف الناهضين طويلين، بحيث تتحرك بسرعة أكبر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus