Tüm yollar kar nedeniyle kapalı Ama Beni dert etme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأني ، يوجد الكثير من الأشخاص هنا معي |
Benim için endişelenirler, biri öğrenecek diye ama Beni değiştirmeye çalışmadılar. | Open Subtitles | قلقين بشأني بأن أحداً ما يكتشف حقيقتي ولكنهم لم يحاولوا تغيري |
Benim hakkımda şundan emin olabilirsin Paul kesinlikle annem gibi bir kadınla evlenmedim. | Open Subtitles | شيء واحد يمكنك أن تقوله بشأني إنني متأكد بشدة أنني لم أتزوج والدتي |
Hepinizin şüpheleri var biliyorum bu yaptıklarımız ve benim hakkımda. | Open Subtitles | أعلم أن الشكوك تساوركم جميعاً بشأن ما كنا نفعله، بشأني |
Dinle, bu benimle veya seninle ilgili değil. Sadece çocukların mutlu olmasını istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، هذا ليس بشأني وشأنك أنا فقط أريد أن يكون أطفالنا سعداء |
Dün akşam Jason'la Beni o şekilde öğrendiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | بشأن الليلة الفائته آسفة لأنك عرفت بشأني وجايسن بتلك الطريقة |
O umursamaz sadece biriydi Bütün bu lanet aile Beni. | Open Subtitles | هي الشخص الوحيد الذي اهتم بشأني في هذه العائلة اللعينة |
Beni kullandın. Beni hiç önemsemedin. Tek önem verdiğin oydu. | Open Subtitles | استغليتيني, لم تهتمي بشأني كل ما اهتممتي بشأنه هو فقط |
Beni en çok önemseyen insanlar bile, ...Beni seven insanlar dahi bana inanmamıştı. | Open Subtitles | حتى الأشخاص الذين اهتموا بشأني كثيراً ، الأشخاص الذين أحبوني لم يصدقوني حتى |
Beni merak etmeyin. Güç alanımın ardında güven içinde kuruldum. | Open Subtitles | لا تقلقوا بشأني , سأكون بأمان مختبأ خلف حقلي للطاقة |
- hakkımda haklı olsaydı şu an telefonda konuşuyor olmazdık. | Open Subtitles | لو كانت محقة بشأني لما كنا سنتحدث على الهاتف الآن |
Teşekkürler. Umarım hakkımda fikrinizi değiştirecek bir nedeniniz olmayacaktır. | Open Subtitles | شكراً ، أتمنى ألا يكون لديك أي سبب لتغيير رأيك بشأني |
Von Bohm'un hakkımda düşündüklerini duymadan önce Mariechen'e ne kadar iyi bir baba olduğumu göster. | Open Subtitles | أخبري ماري الصغيري بشيء حسن عن أبيها قبل أن يقوم مفوض البناء باخبارها عن ما يعتقده بشأني |
Benim hakkımda bir şey bilmemeli Ethan. Hiç kimse bilmemeli. En azından her şey sona erene kadar. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تعلم بشأني لا أحد يمكنه قبل أن يحسم هذا الموضوع |
Ama şimdi anlıyorum ki Benimle ilgili bir şeylerin farklı olduğunu anladığım an uyumlu olup gizlenmeye başladığım andı. | TED | ولكنني أدرك الآن أن اللحظة التي أدركت فيها أن شيئًا ما مختلف بشأني كانت نفس اللحظة التي بدأت بموافقتها وتخبئتها. |
Bu yaptığın... çok kaba. Buraya gelmen... benimle ilgili varsayımlar yapman. | Open Subtitles | هذا وقح جداً, القدوم لهنا و عمل هذه الفرضيات بشأني. |
Benim için endişelenmene gerek yok. Başa çıkabileceğimden daha çok müşterim var. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأني أيتها الصغيرة لدي زبائن أكثر مما يمكنني التعامل معه |
Gezimiz berbat geçti. Sanki Benim için duyduğu şüpheleri açığa çıkarmıştım. | Open Subtitles | رحلتنا كانت فاشلة، وكأني فتحت الباب لكل شك كانت تحمله بشأني |
Benim ve yapmak istediğim hakkında yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنت مخطئ بشأني ,كالاهان و بما أريد القيام به |
General Bakshi benden söz etmiş olmalı. | Open Subtitles | الرائد رام براساد شارما, يا سيدي ربما تحدث الجنرال باكشي معك بشأني |
Bu bizimle olduğu kadar onunla da alakalı. | Open Subtitles | الأمر متعلق بشأني أنا و أنت كما هو متعلق بشأنه |
Beni düşünme, iyi olacağım. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأني سأكون على ما يرام |
Benimle ilgili hiç bir şey sevimli ya da tatlı olamaz, şekerim. Ben tam adamım, tamam mı? | Open Subtitles | لا يوجد شيئ لطيف او جميل بشأني حبيبتي انا رجلاً حسناً؟ |
Şimdi hakkımdaki gerçeği biliyorsun. Haşere gördüğüm zaman ufak bir kız gibi davranırım. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ تعرفين الحقيقة بشأني أنا مثل الفتاة الصغيرة عندما أرى الحشرات |
Konu ben veya hislerim değil. Sen saygı duymazken onlar kararlarıma nasıl duyacaklar? | Open Subtitles | هذا ليس بشأني أو بشان إحساسي كيف لهم أن يحترموا قراراتي عندما لا تحترمها أنت؟ |
Artık Mesele benimle ilgili değil. | Open Subtitles | سيقتلك. ليس الأمر بشأني بعد الآن. |