"بشارة" - Traduction Arabe en Turc

    • işaret
        
    • rozeti
        
    • rozetli
        
    • rozetini
        
    İnciyi bulduğumuz gece, tamam olacak. İşaret gelmiş olacak. Open Subtitles الليلة التي سنجد فيها اللؤلؤة ستكون بشارة
    Ayak parmaklarımı oynatabiliyorum, bu iyiye işaret olsa gerek. Open Subtitles بوسعي تحريك أصابع أقدامي حتمًا هذه بشارة
    Aslında, geçen hafta bir nöbet geçirdi, bu iyi bir işaret değil. Gerçekten mi? Open Subtitles لقد أصابتة نوبة الأسبوع المنصرم، وهذه ليست بشارة خير
    Polis merkezine gittim ve rozeti olan biriyle konuştum. Open Subtitles ذهبت إلى المخبر. تكلّمت مع شخص ما بشارة.
    Babam, kartal rozeti alırsam amfi alacağına söz vermişti. Open Subtitles وعدني والدي بشارة ماريشال حالما وصلت للصقر الأول
    rozetli adamları rahat bırakmazlar, ben de bırakmam. Open Subtitles إنهم يعانقون أيّ رجل بشارة ولذا على أنا أيضاً
    Biri hükümet rozetini gösteriyor. Otobüsü inceledikleri ambarda. Open Subtitles شخص يلوح بشارة حكومية عندما كانوا يعملون على الحافلة
    Bu iyiye işaret olabilir, aslında. Kaçtığı anlamına gelebilir. Open Subtitles قد تكون بشارة خير ربما تعني أنه قد رحل
    İkiniz de hayattasınız. İyiye işaret. Open Subtitles لا تزالان تتنفّسان، هذه بشارة خير
    Akbabalar iyiye işaret olabilir. Open Subtitles يمكن للنسور ان تكون بشارة جيدة
    Aslına bakarsan, iyiye işaret. Open Subtitles بشارة خير في الحقيقة.
    Bu durum iyiye işaret. Open Subtitles تلك بشارة طيّبة
    Bu iyiye işaret, değil mi? Open Subtitles تلك بشارة جيّدة, اليس كذلك؟
    Kapı açık... İyiye işaret. Open Subtitles الباب مفتوح، هذه بشارة.
    Şu kanı görüyor musun? Bence iyiye işaret değil. Open Subtitles أحزر أنّه ليس بشارة.
    Doğrulabiliyorsun. Bu iyiye işaret. Open Subtitles -بوسعكِ الجلوس، تلك بشارة خير
    Tek giriş yolu, en az 22 çalışanın biyometrik kodlamasından oluşan bir güvenlik rozeti ile mümkün. Open Subtitles يمكن دخوله فقط بشارة أمن تقوم بعمل على الأقل 22 اختبار حيوي للموظفين
    Biziz. New York polis rozeti üzerine tuvaletimizi yapıyoruz. Open Subtitles نحن، بكشف أنفسنا كرجال .شرطة "نيويورك" بشارة
    rozeti ile tükenmez kalemi olan şişkonun teki. Open Subtitles إنه مجرد رجل سمين، بشارة شرطة
    Yani gelişigüzel bir yönergeyi uygulayan rozetli bir bürokrat olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles تظنني إذاً بيروقراطياً بشارة يتبع بعض القوانين السخيفة
    Yani gelişigüzel bir yönergeyi uygulayan rozetli bir bürokrat olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles تظنني إذاً بيروقراطياً بشارة يتبع بعض القوانين السخيفة
    Polis yardımının rozetini saklamış. Open Subtitles احتفظ بشارة من حفل الشرطة الخيريّ
    Evet, Siegel'ın silahını ve rozetini çöpe attı ama kendi silahı için bu kadar dikkatsiz davranmazdı. Open Subtitles ،أجل، لقد رمت بشارة (سيغل) ومسدسه في القمامة لكنها ستحتاط الحذر بشأن مسدسها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus