Elimizde garip bir damar ağına sahip küçük bir böbrek var. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى كلية صغيرة بشبكة شريانية جنونة |
Sonra çipi Elektroansefalografi ağına bağlayıp sinyali beyne gönderebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | ثمّ أدركت أني يمكن أن أوصل الرقاقة بشبكة الرسم الكهربائي للدماغ، وستصل الإشارة لدماغه. |
Buna Muir ağı diyoruz ve yakından baktığınızda böyle gözüküyor. | TED | سمينها بشبكة موير. وإذا قربنا الصورة ستظهر هكذا. |
Red Star uydu ağı uplink'i teyit edildi. | Open Subtitles | اكتمال وصل البرنامج بشبكة اقمار ريد ستار الاصطناعية |
Hepsinden önemlisi okyanusların inanılmaz bir akıntı ağıyla birbirine bağlı olduğunu ancak anlamaya başlıyoruz. | Open Subtitles | ،لكن علاوة على ذلك بدأنا الآن نفهم كيف أن المحيطات مرتبطة بشبكة تيارات مهيبة |
Profesör, kafamı savaş sistemine bağlayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيها البريفسور، هل يمكنك أن توصل رأسي مباشرة بشبكة المعركة؟ |
Bu da demek oluyor ki alttaki toprak sağlıklı bir mantar kökenli ağa sahip. | TED | وهذا يعني أن التربة بالأسفل تتمتع بشبكة فطرية سليمة. |
Iosava'nın ağını Romanya'ya bağlayan bir istihbarat almadık hiç. | Open Subtitles | لم نرى أي معلومات استخباراتية تربط ايسوفا بشبكة |
Ana ağaçlar daha büyük bir mikorizal ağ ile kendi soylarını kolonileştiriyor. | TED | تستوطن الأشجار الأم صغارها بشبكة فطريات جذرية تكافلية كبيرة. |
Ana Confessor'ı Büyücü ağına sokmak vatan hainliğidir. | Open Subtitles | وضع المؤمنة المُؤمنة المُعترفة بشبكة العرّاف هو خيانة. |
Eğer hala geminin üzerinde inceleme yapıyorlarsa tümleşik bilgisayar GD'nin ağına bağlı olmalı. | Open Subtitles | ، لو انهم لازالوا يجرون فحوصات على السفينة الحواسب على متنها لابد أنها مرتبطة بشبكة جلوبال دينامك |
Yani eğer ormandaki sesleri dinleyen bir aletimiz olsa onu mevcut cep telefonu ağına bağlasak ve o da koruculara bildirim yollasa, belki de sorun çözülmüş olurdu. | TED | لذا إذا كان يمكننا استخدام بعض الأجهزة للاستماع إلى أصوات الغابة ونتصل بشبكة الهاتف الخليوي الموجودة هناك ونرسل تنبيهًا للناس على الأرض، ربما سنجد حلًا لهم لهذه القضية. |
Alın kemiğindeki örümcek ağı şeklinde duran çatlaklara bak. | Open Subtitles | إنظري الى الكسور بشبكة العنكبوت على عظام الجبهة |
Yaklaşık olarak 7 ışık dakikası uzaklıkta bulunan devasa bir uydu ağı var etrafında. | Open Subtitles | وهي محاطة بشبكة واسعة من الأقمار الصناعية , على مسافة ما يقرب من 7 دقائق ضوئية |
Epidermisim nanofiber savunma ağıyla kaplı. | Open Subtitles | لأن جلدي مرتبط بشبكة دفاع من النانو فايبر |
Lisa'nın kaçmasına çok üzüldü ve voleybol ağıyla kendini astı. | Open Subtitles | كانت حزينة الاسبوع الماضي ...لأن ليسا هربت لذا قامت بشنق نفسها بشبكة كرة الطائرة |
Zihnini doğrudan bilgi sistemine bağladık. | Open Subtitles | أوصلنا مخه مباشرة بشبكة المعلومات |
Zihnini doğrudan bilgi sistemine bağladık. | Open Subtitles | أوصلنا عقله مباشرة بشبكة المعلومات |
- Efendim. Bir ağa bağlı iki bilgisayar bulduk. | Open Subtitles | سيدي, لقد وجدنا حاسبين كلاهما متصل بشبكة واحدة |
Ya da retina yerleştirmesinde, bir kamerayı alıp sinyali sayısallaştırıyorsunuz ve sonra bir elektrot ağını doğrudan göz sinirine bağlıyorsunuz. | TED | أو عملية زرع شبكية العين، حيث تستعين بكاميرا وتحول الإشارة إلى إشارة رقمية ثم تُلصق بشبكة كهربائية مباشرة على العصب البصري. |
Bu küçük balonların her biri kanla dolu kılcal damardan oluşan ağ ile çevrilidir. | TED | كل من هذه الكريّات الصّغيرة محاطة بشبكة من الشُّعيرات الدّموية الممتلئة. |
Tarak ağlı mı, gırgırcı mı, kiler mi? | Open Subtitles | سفينة صيد سحّابة، زورق صيد بشبكة عمودية، أم مبرّدة؟ |
Ve Chakra ağınıza direk hasar veriyor. | Open Subtitles | مما يسبّب ضرراً مباشرةً بشبكة التشاكرا |
Başındaki saç filesiyle çok şirin göründüğünü söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنك بدوت لطيفا بشبكة الشعر |
Numaranın izini nasıl süreceğimizi bilmediğimiz için, internete girmeyi bilen, tanıdığımız tek insana gittik. | Open Subtitles | لم نعرف كيف نحدّد مكان رقم الهاتف المسجّل فذهبنا إلى الشخص الوحيد الذي نعرف أنه يتّصل بشبكة العالم |