Pijamalı kadınlar beni iç çamaşırlı kadınlardan daha çok tahrik ediyor. | Open Subtitles | و أنجذب بشكل أكبر للنساء في البيجامات بدلاً من الملابس الداخليه |
Eğer fikrini değiştirirsen seni ağırlamayı benden daha çok sevecek birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | حسناً إذا غيرت رأيك لا يمكنني التفكير بشخص سيتمتع بشكل أكبر بإستضافتك |
Su içeceksiniz, eğitim göreceksiniz çöle uyum sağlayacak ve Biraz daha su içeceksiniz. | Open Subtitles | لذلك سوف تتعرقون و سوف تتدربون سوف تبقون في الصحراء و ستتعرقون بشكل أكبر |
Tamam. Hayır. Biraz daha zorlamalısın. | Open Subtitles | حسناً، هذا جيد يمكنك أن تضغط بشكل أكبر قليلاً |
...ama bunun anlamı genel nüfusun içinde sandığımızdan daha da fazla ilerlemiş olması. | Open Subtitles | لكن ذلك يعني أنه ينتشر بشكل أكبر بين المجتمع العام أكثر مما اعتقدنا |
Bununla beraber, bujutsu, zekanı daha fazla kullanman gereken bir olgudur. | Open Subtitles | على كل حال, فنون القتال هي شيء يستخدم الذكاء بشكل أكبر. |
Düşünüyordum da belki buraya daha sık gelmeye başlarım. | Open Subtitles | أتعلم لقد كنت أفكر ربما سأبدأ بالقدوم إلى هنا بشكل أكبر |
Bu, böceklerin günümüzdekilere kıyasla çok daha fazla büyüyebilmelerine imkan sağladı. | Open Subtitles | سمحَ هذا للحشرات أن تنمو بشكل أكبر مما هي عليه الأن. |
Beynimizin buna otomatik olarak verdiği karşılık, ufka yakın nesneleri, aslında göründüklerinden daha büyük algılamaktır. | TED | الدماغ يعوض هذا تلقائياً بإدراك الأجسام قرب الأفق بشكل أكبر مما تبدو في الواقع. |
Talimatlarda belirtildiği üzere daha çok bilgi almak için çalışacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وكما أُمرت, لقد وعدته بالمحاولة بشكل أكبر للحصول على المزيد من المعلومات |
Ev işlerinde bana daha çok yardımcı olmalısın gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر بأنه يجب عليك أن تساعد بشكل أكبر بأعمال البيت |
Çevremizde daha güvende hissetikçe modelimiz hislerimize daha çok yaklaşır. | TED | فكل ما كنا مرتاحين أكثر في بيئتنا، تقترب نماذجنا من أحاسيسنا بشكل أكبر. |
daha da yükseğe tırmanmak yer çekiminin daha çok azalmasına yol açardı, ama kaçmaya yetecek kadar değil. | TED | الوصول لارتفاعات أكبر سيؤثر بشكل أكبر على تأثير الجاذبية، ولكنك لن تهرب منها. |
Ama göğüsler Biraz daha sarkmalı. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن على الأثداء أن تتأرجح بشكل أكبر |
Çok yakında söyleyeceğim. Daha derinlere inebilmem için Biraz daha zamana ihtiyacım var, sakıncası yoksa? | Open Subtitles | سأعرف بالقريب العاجل، أنا فقط بحاجة لقرائتكَ بشكل أكبر والتعمّق بداخل روحك، إن لم تكن تمانع |
Eğer senin ne kadar iyi olduğunu görürlerse... Bence, gerçekten bu işi yapacaklar ve belki de Biraz daha fazla uğraşacaklardır. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّهم سيميلون لها وربما يحاولون بشكل أكبر قليلاً |
Sonra onları bir buz petri kabına nakleder, daha da uyuşmalarını sağlarız. | TED | ثم أنقلها إلى طبق الجليد هذا، فقط لتخديرها بشكل أكبر. |
21-30 yaş arası çalışanlara baktığımızda bu rakam daha da yükseliyor. | TED | إذا أخذنا العاملين ما بين 21 و30 سنة، فإن هذا الرقم مرتفع بشكل أكبر. |
Sözlerin beni yüzlerce keskin cam parçasından daha fazla yaralamıştı. | Open Subtitles | كلماتك جرحتني بشكل أكبر من مئات شظايا الزجاج الغير مقوى |
Bazen daha sık olmadığına şaşırıyorum. | Open Subtitles | أحياناً يدهشني أن ذلك لا يتكرر بشكل أكبر |
Ne istediğini bilen erkekler bana çok daha çekici geliyor. | Open Subtitles | .أنا أنجذب بشكل أكبر للرجال الذين يعرفون ما يرغبون به |
Ayrıca dostum, senin malın görünüşünü daha büyük yapar. | Open Subtitles | بالإضافة يا رجل هذا يظهر قضيبك بشكل أكبر |