Başı çok kötü ağrıyor. başağrısı için ne yapabilirim? | Open Subtitles | هي مصابه بصداع سئ ماذا تريدن ان اعمل حولها؟ |
Bir şeylere yoğunlaştığımda yemek yemeyi unutuyorum. Sonra da başım ağrıyor. | Open Subtitles | إن ركزت بشئ أنسى تناول الطعام فأصاب بصداع من الجوع |
Bay Glam de tam bir baş ağrısı. | Open Subtitles | أين الأمن ؟ مثل السيدة محارة عند اصابتها بصداع. |
Bütün o silahlı çatışmalar ve at üzerinde kovalamacalar doğrusu başımı ağrıtıyor. | Open Subtitles | كُل تلك الأسلحة إطلاق الرصاص والركض على ظهور الجياد كل ذلك يصيبنى بصداع مخيف إنها أعمال لا تليق بالسادة |
İsterdim, ancak başımda hafif bir ağrı var, güneşten sanırım. | Open Subtitles | في الواقع أتمنى ، لكني أشعر بصداع خفيف بسبب الشمس ، على ما أعتقد |
Çocuğun çığlıkları başımı ağrıttı. Aspirin alacağım. | Open Subtitles | صراخ الفتى أصابني بصداع يجب أن آخذ مسكناً |
Amma kafa ütüledin. Başıma ağrılar girdi. | Open Subtitles | ضع فلينة فى فمك انت تصيبنى بصداع |
20 yıldır ilk kez Akşamdan kalma olmuştum. | Open Subtitles | اصبت بصداع الكحول لاول مرة خلال العشرين عام |
Bir kaç ilaç almak için dükkâna gitmiştim. Başım ağrıyor da. | Open Subtitles | كنتُ في المتجر لشراء دواء فأنا مصابة بصداع |
Hayır, ama çok kötü başım ağrıyor. | Open Subtitles | كلا, لستُ كذلك, إلا أنّني أمرّ بصداع فضيع. |
- Önceden ne yapmadığını biliyorum. Başım ağrıyor dedim, beni rahat bırak. | Open Subtitles | ألم تسمعني من المرة الأولي لقد أخبرتك أنني مصابة بصداع لذا من فضلك أذهب واتركني بمفردي |
başım çok ağrıyor, Iütfen müzüğin sesini kıs. | Open Subtitles | لقد أصابتني بصداع رهيب أرجوك خفض الموسيقى |
Ayrıca başım çok ağrıyor ve dinlenmem lazım. | Open Subtitles | بالإضافة، أشعر بصداع شديد وبحاجة إلى راحة. |
Son günlerde başın çok ağrıyor. | Open Subtitles | أتعلمين، إنّك تعانين بصداع الرأس كثيراً مؤخراً. |
Orada birbirimize dokunuyorduk sonra göğüslerini gördüm, ve kıçını hissedince nefes almakta zorlandım, nerdeyse başım ağrısı çekecektim. | Open Subtitles | ،عندما كنا نتداعب ،رأيت صدرك ،لمست مؤخرتك ،بدأت ألهث ،كدت أصاب بصداع |
Bunların hepsi psikiyatrisine baş ağrısı ve gelecekle ilgili rüyalar gördüğünü söyledi diye mi? | Open Subtitles | أكلّ هذا لأنّها أخبرت طبيبة نفسية أنّها تحسّ بصداع مصحوب بلمحات مستقبلية غريبة؟ |
Bütün o silahlı çatışmalar ve at üzerinde kovalamacalar doğrusu başımı ağrıtıyor. | Open Subtitles | كُل تلك الأسلحة إطلاق الرصاص والركض على ظهور الجياد كل ذلك يصيبنى بصداع مخيف إنها أعمال لا تليق بالسادة |
Başıma ağrı giriyor ve oluyor. | Open Subtitles | حسناً، أشعر بصداع ثم يحدث |
Sanırım birisi çoktan başımı ağrıttı, baba. | Open Subtitles | يبدو أن شخصاً قد أصابني بصداع فعلاً، بابا. |
Amma kafa ütüledin. Başıma ağrılar girdi. | Open Subtitles | ضع فلينة فى فمك انت تصيبنى بصداع |
Aslında çok içtiğimi ve ertesi gün korkunç derecede Akşamdan kalma olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر كوني ثملة للغاية وإني أصبت بصداع رهيب في اليوم التالي |
Michelle'le gittiğimde annesi başının ağrıdığını söyleyecek, beni eve getirmesinde sakınca olur mu diye soracak | Open Subtitles | حيثما ذهب إلى ميشيل أمها تقول أنها مصابه بصداع هل امانع اذا صاحبتني للبيت |
Başım ağrımaya başladı, o yüzden gidip biraz mola vereceğim. | Open Subtitles | أشعر أني على وشك الإصابة بصداع نصفي لذا سآخذ قسطاً من الراحة |
Sorun nedir? başağrısı. Bir avuç aspirin yuttum, ama işe yaramadı. | Open Subtitles | أحس بصداع شديد وتناولت كمية من الأسبرين و لم تؤثر |
Klinik olarak korkunç bir baş ağrım var. Kıs şunu lütfen. | Open Subtitles | لقد أصابتني بصداع رهيب أرجوك خفض الموسيقى |
Dayanılmaz baş ağrıları ile başladı. Kulağında çığlıklar duyuyor, korkunç kabuslar görüyor. | Open Subtitles | بدأ بصداع رهيب، وأصوات صراخ في أذنيه، وكوابيس فظيعة |
Ve baş ağrıların daha başlamadı demek. | Open Subtitles | وتقولين أنّك لا زلت لا تحسين بصداع الرأس؟ |