"بصرف" - Traduction Arabe en Turc

• kenara
• hariç
• haricinde
• dağıtacağım
• dışında
• rağmen
• mühim
• dağıt
• olursa
• harcamaya
• bozduruyor

Sana ek olarak yıllık 5000 daha getirmesi şöyle bir kenara dursun Peterson'ın göz bebeğiydin, ayrıca inanıyorum ki, ...onun en iyi arkadaşıydın.
بصرف النظر عن ال 5000 الزيادة التي ستكسبها في السنة أعتقد أنك وبيترسون أيضا؛ من أفضل الأصدقاء

Korkunç bir savaştan çıkmışım gibi hissetmem hariç.
بصرف النظر عن حقيقة انني اشعر وكأنني كنت بحرب

Geçmişte yardımcılarımdan birine silah çekmek ve sonrasında onun bir Cheyenne'i kaçırması ve uyuşturmasına yardım etmen haricinde.
بصرف النظر عن سحب مسدس على أحد نوابي و مساعدته لاحقا على خطف و تخدير رجل من الشايان

Ben herkesin dikkatini dağıtacağım sen de sıçanı alıp kaçacaksın.
انظري، لديّ فكرة. سوف أقوم بصرف إنتباه الجميع

Peki bu neden önemli, basitçe çok ilginç olmasının dışında.
الآن، لماذا هذا مهم، بصرف النظر عن كونه مثيرا للاهتمام؟

Görüyorsunuz, üçüncü dük olmama rağmen bizlerin genel işe yaramazlığımız dışında en büyük, sırrımız içinde olmamızdır.
أنت ترين,بينما أنا الدوق الثالث أن سرنا الصغير نحن الذين فى البلاط الملكى بصرف النظر عن عدم وجود فائدة منا

Kendi çizdiğin yoldan gidiyorsun. Gerisi mühim değil. Bunu seviyorum, dostum.
فإنك تفعل ذلك بصرف النظر عن أى شئ

Büyük olanın dikkatini dağıt, atış için şu arabanın yanına gideceğim.
قوموا بصرف انتباه الضخم، اذهبوا باتجاه تلك السيارة من أجل التسديد بوضوح

Kanunsa, daima her zaman her yerde şartlar ne olursa olsun doğru olacaktır.
اذا كانت قانونا في دائما حقيقية في كل اﻷوقات و اﻷماكن بصرف النظر عن الظروف

"Bir gecede 50 bin dolar harcamaya devam edin.
أستمر بصرف 50 ألف دولاراً على ليلة بغرفة فندقك

Lambert, bir düzine çeki bozduruyor ve ardından mekandan ayrılıyor.
لامبرت يقوم بصرف الكثير من شيكات العوائد ثم ينصرف

Hastalıklarını bir kenara bırak, yaşamak için çok zayıflar.
حسناً، بصرف النظر عن الأمراض التي ربما لديهم إنهم ضعفاء جدا للبقاء على قيد الحياة أنت فقط

Bu değişiklik bir şey olmayacak, kenara benim olmaktan gelen sürekli rahatsız.
إنها لن تغير أي شيء . بصرف النظر عن غضبي المستمر

kenara Buradan Ziyaret bong lamba olaydan sonra ...
بصرف النظر زيارتكم هنا بعد حادث مصباح بونغ

Ama birden kendimi mucizevî bir şekilde içinde bulduğum büyüleyici durum hariç, hiç bir şey mükemmel değildi.
بصرف النظر , عن الوضع الرائع الذي وجدت نفسي بإعجوبه فيه

Yapmamanı dilerdim... çünkü bütün insanlara özgü irade zayıflığı haricinde... sahip olduğum tek baba o.
آملألاتفعلي... لأنه بصرف النظر عن أن لديه ذات نقاط الضعف التي عند كل إنسان، فهو أبي الوحيد

Aldatmanın haricinde, biz harika bir çifttik.
بصرف النظر عن الخيانه, كنا ثنائي رائع

Kaybolmuş bir yürüyüşçü kılığına gireceğim ve Tapınağa vardığımda kuş ıslığımla Kızıl Lotus'un dikkatini dağıtacağım.
سوف أتنكر كمسافر ضائع وعندما أدخل إلى المعبد سأقوم بصرف انتباههم بنداء الطيور

Ben dikkatini dağıtacağım.
سأقوم بصرف انتباهه

Ama bunun dışında, diğer herşey kasların kasılmasıyla gerçekleşiyor.
ولكن بصرف النظر عن ذلك، كل شيء عدا ذلك يمرّ عبر تقلّصات العضلات.

Avaz avaz bağıran kelliğime rağmen belli etmemeye çalışıyordum.
بصرف النظر عن نقص شعر العانة المخيف حاولت أن أرتدى وجه الشجاعة

İstediğin herkesi kullan, rütbesi mühim değil.
احضر اى من تحتاج, بصرف النّظر عن الرتبة - و حلّ هذا

Ancak kim ölmüş olursa olsun senin mazeretin hazırdı.
لكنك كنت تملك عذراً جاهزاً بصرف النظر عن من قتل

Seri numaralarının izini süremeyeceğimizi düşünürsen sonunda parayı harcamaya başlarsın diye düşündük ama böyle bir şey asla olmadı zira parayı sen çalmamıştın.
إنّ كنت تعتقد بأنّه لا يسعنا تتبع الأرقام التسلسليّة، ربما تبدأ بصرف المال لكن ذلك لم يحدث لأنّك لم تصرفها

Biri çekleri bozduruyor ve sizin hesap açık veriyor.
شخص ما قام بصرف الشيكات ونفد رصيدك.