"بضرب" - Traduction Arabe en Turc

• vurdu
• vuruyorsun
• dövmüş
• vurmak
• dövdün
• vurmaya
• yumruk
• dövüyor
• dövdüler
• dövdü
• vurdum
• vurdun
• döverek
• vuruyor
• dövüp

Önce kıza vurdu, suratına sert bir tokat attı. Kız da koşarak çıktı.
فقام بضرب فتاته ,ضربها بقسوة على وجهها, فهربت للخارج

- Sinir bozucu kaltagin teki. - Neden sürekli insanlara vuruyorsun?
انها عاهرة لعينة لماذا دائما تقوم بضرب الناس؟

Pekâlâ, ilk kurbanı dövmüş ve boğmuş, ve sonra çöpe atmıştı.
حسنا,اذن هو يقوم بضرب و خنق ضحيته الأولى و يرميها فحسب

Bir şey ya da birini vurmak Sadece ölmeden önce.
لقد قام بضرب شئ او شخص ما قبل وفاته بقليل.

Sinemada fazla ses çıkardığı için dört adamı mı dövdün?
قمت بضرب 4 أشخاص لأنّهم رفعوا أصواتهم في صالة السينما

Şimdi de, 40 tonluk erkekler birbirlerine vurmaya başladı.
وها قد بدأ الذكور بوزن الـ 40 طناً بضرب أحدهم الآخر.

Sadece daha önce hiç bir kadının suratına yumruk atmadım.
ما في الأمر أنني لم أقم بضرب واحدة من قبل.

Gözetiminizdeki bir hasta aniden deliye dönüyor sevgilisini bir sopayla ölümüne dövüyor.
مريض تحت رعايتك يركض فجأة و يقوم بضرب صديقته حتى الموت

Belediye Başkanı'nın adamları çiftçileri dövdüler, o günden beri ağızlarında diş olmadığından sadece lapa yiyebiliyorlar.
عندما قام رجال الرائد بضرب أولئك المزارعين من الآن فصاعداً، أصبحوا لا يأكلون شيئاً عدا البودينغ لأنهم فقدوا أسنانهم

Sonra da kendini öldüresiye dövdü, öyle mi? Buna hiç bir dayanağın yok.
و هل قام بعدها بضرب نفسه حتى الموت , على ما أفترض ؟

Ete vurdum ve bu hoşuma gitti.
دعانى الى هنا وقمت بضرب اللحمة وقد اعجبنى الأمر

Metal bir tepsiyle kafeteryada bir başka mahkuma vurdun mu, vurmadın mı?
هل قمت بضرب سجين آخر أم لا مستخدمًا علبة معدنية في الكافتيريا؟

Bu akşamüstü Kapp'i döverek öldürdüğünü görmüş.
شاهدك تقوم بضرب دايل كاب حتى الموت هذه الظهيره

Düşünün ki bu ketçap şişesini sallarken, biri yanıma gelip kibarca şişenin arkasına vuruyor.
تخيل، بينما أنا بصدد هزّ زجاجة الكاتشب، يأتي شخص ويقوم بكلّ لطف بمساعدتي بضرب الزجاجة من فوق.

Dr. Mayerson'a ve bazı kurul üyelerine... bir tırmıkla vurdu.
قام بضرب الدكتور مايرسون وعدةأعضاءمن مجلسالإدارة.. بأداةجمعالعشب.

- Sinir bozucu kaltağın teki. - Neden sürekli insanlara vuruyorsun?
انها عاهرة لعينة لماذا دائما تقوم بضرب الناس؟

Babam bir keresinde bir adamı ölesiye dövmüş çünkü o adam ona kötü bir laf etmiş, biliyor musunuz?
بضرب شخص حتى كاد أن يفتك به لأن ذلك الرجل نعته بنعت ما، كما تعلم؟

Bir öğrenci başka bir öğrenciye vurmak yüzünden atılabilir.
أي طالب عسكري يمكن أن يقوم بضرب طالب عسكري آخر

Oğlun cinsel suçlarını itiraf edince onu dövdün.
تقوم بضرب ابنك حينما يعترف بخطيئته الجنسية

Ve şimdi, 40 tonluk erkekler birbirlerine vurmaya başlıyorlar.
وها قد بدأ الذكور بوزن الـ 40 طناً بضرب أحدهم الآخر.

Polisin birine yumruk attığını duydum ve bıçaklı kavgaya karışmışsın.
هيا، سمعت ...أنكِ قمتي بضرب شرطي ودخلتي في شجار بالسكاكين

Eğer haklıysan sahte dişli ve lensli çocukları dövüyor olacaksın.
لكن اذا كنت على حق انت ستقوم فقط بضرب عدد من الاطفال بأسلحة مزيفة ؟

Kızları, oğlanları dövdüler. Beni bile dövdüler.
قاموا بضرب الفتيات و الفتيان، قاموا بضرب حتّى

Herkes bilir Los Angeles ayaklanmasının gerçekleştiğini çünkü dört polis siyah bir adamı dövdü, ismi Rodney King'di.
كل شخص يعلم ان اضطراب لوس انجلس قد حدث لأن أربعة شرطيين قاموا بضرب رجل اسود يدعى رودني كينغ

Ve iki hafta önce vanilyalı dondurmam bitti ve karıma vurdum.
ومنذ أسبوعين نفذ الآيس كريم بالفانيليا وقمت بضرب زوجتي

Kadın sarhoş olduktan sonra kafasına vurdun.
قُمتَ بضرب رأسها بعدما أصبحت مخمورة ايها الاحمق

Sen ve arkadaşların Declan ile Killburn Simon George'un babasını döverek öldürdünüz.
أنت و صديقيك ديكلان و كيلبورن قمتم بضرب والد سايمون جورج حتى الموت

Katil balinalardan biri dikkatini dağıtırken öteki yumuşak karnına vuruyor.
يقوم حوت بصرف انتباهه بينما يقوم الآخر بضرب جانبه السفلي الناعم

Çocuklar birbirlerini dövüp YouTube'a yüklüyorlar.
الاولاد يقومون بضرب اعمى ، ويصورونه ويحملونه على الانترنت